Olay Gazetesi Bursa

Esnafın suçu neydi?

Pazar günleri sokağa çıkmak yasak, değil mi? Sadece zorunlu ihtiyaçları karşılamak için, yaşadığınız yere en yakın market, kasap fırın gibi mekanlara, aracınızı kullanmadan, yürüyerek gidebilirsiniz. Geçen pazar, buzdolabımda sakladığım kemikleri sokak köpeklerine vermek için dışarı çıktım. Yaşadığım mahallede köpeklere iyi bakılıyor olacak ki, aç yavru bulmak için epey dolaştım. Sonunda bir can dosta rastladım ama […]

Pazar günleri sokağa çıkmak yasak, değil mi?

Sadece zorunlu ihtiyaçları karşılamak için, yaşadığınız yere en yakın market, kasap fırın gibi mekanlara, aracınızı kullanmadan, yürüyerek gidebilirsiniz.

Geçen pazar, buzdolabımda sakladığım kemikleri sokak köpeklerine vermek için dışarı çıktım.

Yaşadığım mahallede köpeklere iyi bakılıyor olacak ki, aç yavru bulmak için epey dolaştım.

Sonunda bir can dosta rastladım ama onun da karnı tokmuş.

Neyse, kemikleri yeşillik alana bırakıp, mahalleyi turlamaya devam ettim.

Çevremde gördüklerim, yasak olmayan bir günden farksız idi.

Mekanlar kapalı olduğu için insanlar kendilerini parklara atmışlar.

Masa kurup oyun oynayan mı ararsınız, termosunu kapıp çay keyfini yapanlar  mı, yoksa çoluk, çocuk cümbür cemaat kilimini serip yeşilliğin tadını çıkaranlar mı?

Dolaştığım park, ana baba gününü andırıyordu.

Çevrede, yasak ihlallarini denetleyen tek bir görevli de yoktu.

Tanık olduğum bu manzarayı eleştiriyor muyum?

Kesinlikle hayır.

Aksine hayatın normalleştiğini görmek beni fazlasıyla mutlu ediyor.

Ancak bu manzaraları gördükten sonra şu soruyu sormaktan kendimi alamıyorum:

Madem yasaklar fiilen kalktı, aylardır inim inim inleyen esnafın suçu ne?

Çünkü  yeme içme sektöründeki işletmecilere yönelik yasaklar sürüyor.

Yani esnaf, pandeminin günah keçisi olmaya devam ediyor.

Pazar günü, yasak olmasına rağmen parklarda özgürce dolaşan insanları gören esnaf ne düşündü, hiç düşündünüz mü?

————————–

Bursa’nın ve Büyükşehir Belediyesi’nin  UNESCO başarısı

Yaklaşık 5 ay önce, Büyükşehir Belediyesi’nin Yaratıcı Şehirler Ağı toplantısını takip ettikten sonra, “Bursa, bir değeriyle daha UNESCO’ya girer mi?” diye sormuşum.

Girmesi için ilk adım atıldı.

Efendim gelişme şu:

2 yılda bir kabul edilen UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı 2021’e Türkiye’den 12 kent başvurdu.

Bu kentlerden Bursa, zanaat ve halk sanatları alanında, Sivas da müzik alanında UNESCO Milli Komisyonu tarafından seçilerek Paris’e UNESCO Genel Merkezi’ne gönderilmesi uygun bulundu.

Peki bu gelişmenin önemi ne?

UNESCO Kültür  Mirası Listesi’ne giren Cumalıkız’tan sonra Bursa bir değeri ile daha UNECO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmek için, ilk aşamadan başarıyla geçti.

Nitekim Bursa gibi; İzmir, Balıkesir, Mardin Kayseri, Adana, Sivas, Kahramanmaraş,  Konya, Diyarbakır kentleri de başvurmuştu.

Bu kentlerden sadece Bursa ve Sivas’ın başvurusu kabul edildi.

Üstelik Bursa, ilk kez başvuru yapmasına rağmen listeye girmeyi başardı.

Mesela Adana, 3 yıl üst üste başvuru yapmasına rağmen başarılı olamadı.

Uydu kentler

Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı 2040 Çevre Düzeni Planı taslağı, ilgili kurumlara ve meslek odalarına gönderildi incelemeleri için.

Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan şehir plancısı Füsun Uyanık ile taslak Çevre Düzeni Planı’nı konuştuk.

Uyanık, Bursa’nın kent anayası ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Mesela uydu kentler…

Taslak plana göre uydu kentlerin ilçe bazında yerleri belli.

Osmangazi, Nilüfer, Gemlik, Karacabey, İnegöl, Kestel.

Bu 6 ilçeye kurulacak uydu kentlere, 330 bin yeni nüfus gelmesi öngörülüyor.

6 ilçeden en dikkat çekici olan Karacabey’deki nüfus artışı.

Tam 200 bin nüfus artışı öngörülüyor bu ilçeye.

Çünkü Karacabey’e, Bursa’nın en büyük Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB inşa edildi.

Peki, uydu kentlerin tam olarak nerelere kurulacağı  belli mi?

Füsun Uyanık, taslak planda ilçelerin belli olduğunu ancak spekülasyonlara yol açmamak  için bölgelerin işaretlenmediğini söyledi.