Olay Gazetesi Bursa

Ekmek değil obezite kuyruğu!

Türkiye‘de her 3 kişiden biri obez. Yani çok şişman. Obez bireyin önünde 3 seçenek var. -Obezliğini dert etmeyecek, fazla kilolarıyla mutlu, mesut yaşamaya çalışacak. (Nasıl olacaksa) -Sıkı bir diyete girecek, ayrıca düzenli spor yapacak ve doğal yollardan fazla kilolarını atacak. -Midesini küçültmek yoluyla, obez olmaktan kurulacak. Her işte olduğu gibi, bu işte de en kolayına […]

Türkiye‘de her 3 kişiden biri obez.

Yani çok şişman.

Obez bireyin önünde 3 seçenek var.

-Obezliğini dert etmeyecek, fazla kilolarıyla mutlu, mesut yaşamaya çalışacak. (Nasıl olacaksa)

-Sıkı bir diyete girecek, ayrıca düzenli spor yapacak ve doğal yollardan fazla kilolarını atacak.

-Midesini küçültmek yoluyla, obez olmaktan kurulacak.

Her işte olduğu gibi, bu işte de en kolayına kaçıp, mide küçültme yolunu tercih ediyor birçoğumuz.

Hal böyle olunca, hastanelerde obezite kuyruğu oluşuyor.

Bursa’da, mide ameliyatlarının yapıldığı tek kamu hastanesi olan Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kaç kişi sıra bekliyor dersiniz?

200!

Evet yanlış okumadınız.

200 obez, ameliyat sırası bekliyor.

Neden?

Çünkü, bu ameliyat özellikli bir ameliyat.

Ayrıca riskli.

Üstelik maliyetli.

Hal böyle olunca, 2 milyon 700 bin nüfusa sahip olan Bursa‘da (kamu hastanelerinde) bu ameliyatı yapacak yeterlilikte 2-3 doktor var.

Özel hastanelerde ameliyat paralı olduğu, Uludağ Üniversitesi‘nde de fark ücreti alındığı için, vatandaş Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne akın etmiş durumda.

Şevket Yılmaz’ın doktorları bugüne kadar 400 mide küçültme ameliyatı yapmışlar.

Ancak gece-gündüz ameliyat yapsalar bile, yığılmayı önlemeleri mümkün değil.

Üstelik Şevket Yılmaz‘a sadece Bursa‘dan değil, başta İstanbul olmak üzere, şehir dışından hastalar da başvuru yapmış.

Şimdi yeniden girizgaha dönelim.

Yani obezlilerin, kurtuluş reçetesinden biri olan doğal yollardan kilo vermeye.

En sağlıklısı bu yöntem hiç kuşkusuz.

Çünkü hekimler, mide küçültme ameliyatlarında ölüm riski olduğunu söylüyorlar.

Ayrıca, ameliyattan sonra düzenli kontroller şart ve hasta kendisine iyi bakmadığı taktirde eski kilolarına geri dönebilir.

Hem Allah’ın verdiği sağlıklı bir organı küçültmenin ne anlamı var?

Spor yapmak ve diyet yapmanınsa hiçbir riski olmadığı gibi, yüzde yüz de sonuç veriyor.

Ayrıca spor yapmak, başta kanser olmak üzere tüm hastalıkların panzehiridir.

Hem öyle ameliyat sırası filan beklemenize de gerek yok.

Tüm parklar, yürüyüş alanları, bisiklet yolları, tenis kortları, spor salonları, yüzme havuzları sizin.

Böyle güzel, temiz ve önü açık bir yol verken ne gerek var bıçak altına girmeye?

 

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu

 

Piyasada nakit sıkıntısı var.

İşletmeler adam çıkarıyor.

Patronlar kan ağlıyor.

İşten çıkarmalar gırla gidiyor.

Kulüpler mali krizde.

Başta Antalya olmak üzere güney sahillleri sinek avlıyor.

Böyle bir ülkede ne olmaz?

9 günlük tatilde şehirler arası otobüslerde bilet bulmakta sıkıntı yaşanmaz.

Otellerde yüzde yüz doluluk oranı olmaz.

Ya ne olur?

Millet dizini kırıp evinde oturur.

Sizce de bu işte bir gariplik yok mu?

 

Bir kap su ver

 

Bir benzerini Osmangazi Belediyesi de yapıyor.

Şimdi de Yıldırım Belediyesi başlatmış kampanyayı.

Sokak hayvanlarına sahip çıkma kampanyası…

Kampanya, kavurucu sıcakların bastırdığı şu günlerde, minik dostlarımıza sadece bir kap su vermekten ibaret.

Yıldırım Belediyesi, ilçenin çeşitli noktalarına 5 bin adet su odağı koymuş.

Ancak “Onlar için bir kap su ver” sloganıyla başlatılan kampanyada, vatandaşlardan da, su bulmakta zorlanan sokak hayvanlarının ihtiyaçlarını gidermek için, bir kap su bırakmaları isteniyor.

Küçük bir iş ancak sokak hayvanları için hayati önemde…