Dündar: 35 bin kişilik gerçek bir meydan yapıyoruz

Dündar: 35 bin kişilik gerçek bir meydan yapıyoruz

Kent Meydanı yapımı sürerken, geçen hafta inşaat alanında dikkat çeken fotoğraf kareleri vardı.

Fotoğrafların birinde AK Partili Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile birlikte meydanı geziyor.

Bir başka fotoğrafta yine Dündar, bu kez CHP’li ve İYİ Partili belediye meclis üyeleri ile CHP Osmangazi İlçe Başkanı Mete Akyolcular’ı meydanda gezdiriyor.

Muhalefet temsilcileri, projeden övgüyle bahsederken, Dündar’a da teşekkür ediyorlardı.

Geçen hafta Dündar’ın Küçükbalıklı Mahalle gezisini takip ettikten sonra, Kent Meydanı’na geçtik.

Yani Dündar’ın inceleme gezilerinden birinde biz de yerimizi aldık.

Meydanın ihtişamı her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor.

17 bin metrekarelik büyük alanda iş makineleri haldır haldır çalışmaya devam ediyor.

Tam 630 adet fore kazık çakılacak alanın farklı noktalarına.

Önce 12, ardından 12 metre daha derinliğe inilerek 24 metre yerin altına çakılacak fore kazıklar.

Bu, tamamen meydanın güvenliği için alınmış bir tedbir.

Sadece hafriyat çalışması için harcanan kaynak ise 48 milyon lira!

Meydanın ne kadar maliyetli olduğu, sadece bu rakama bakarak anlaşılabilir.

Hafriyat çalışması bittikten sonra, betonerme çalışmalara başlanacak.

Dündar, meydanın sanılandan çok daha büyük bir proje olduğunu, tamamlandıktan sonra 35 bin kişilik Bursa’nın en büyük meydanı olacağını söylüyor.

Muhalefetten destek

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, ezber bozan bir davranışla, en büyük projesini hayata geçirirken, muhalefetin desteğini de almaya çalışıyor.

CHP ve İYİ Parti temsilcileri meydanı gezerken, projeden övgüyle söz ettiler.

Dündar, bu durumu şöyle yorumladı:

“Bursa’nın bu önemli projesini, iktidar kadar muhalefetin de desteklemesi lazım. Muhalefet temsilcileri projeyi beğendiklerini söylüyor. Vatandaş, buradan geçerken meydan inşaatını görüyor ama tam olarak ne olduğunu bilmiyor. Bu büyük işin görülmesi ve bilinmesi lazım. Bugün de burada Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu üyelerini ağırlıyoruz. 2-3 haftada bir heyetleri gezdirmeye devam edeceğiz. Meydanın sadece kamulaşırmasına 150 milyon lira harcadık. Bu tabii inşaatın başlangıç aşaması. Temmuz ayında yer teslimi yapıldı. Hala hafriyat çalışması devam ediyor.”

Koronavirüsü ve ekonomi

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de virüs krizi yaşıyoruz.

Koronavirüsü vakasının Türkiye’de de ortaya çıkmasından sonra, özellikle geçen hafta sonu kafeler ve restoronlar sinek avladı, Bursa trafiği de en akıcı günlerini yaşadı.

Sokaklarda ise in cin top oynuyordu.

Öyle anlaşılıyor ki devletin tedbirleri bir yana, vatandaş kalabalıkların arasına girmekten sakınarak kendi tedbirini alıyor.

Kuşkusuz doğrusunu yapıyor vatandaş.

Ancak ne kadar devam edeceği belirsiz olan bu süreç ekonomiye darbe vurabilir.

İş yapmayan mekan sahipleri kiralarını ödeyemez duruma gelebilir, okullar kapalı olduğu için kantinci zor durumda kalabilir, vatandaş sokağa çıkamadığı için ulaşım sektöründen geçimini sağlayanlar iflas bayrağı açabilir.

Ve olumsuz ekonomik tablodan maalesef zincirleme şekilde herkes etkilenecek.

Çözüm, hükümetin elinde.

Sosyal devlet bu tür olağanüstü durumlarda kendisini gösterir.

Virüs etkisini kaybettikten sonra bu kez de ekonomiye olan etkilerini onarmak için tedbir alınması gerekir.

Yani Cumhurbaşkanı’nın bizzat açıklayacağı destek ve önlem pakedini merakla bekliyoruz.

CHP’de malumun ilamı

CHP 27. Olağan Kurultayı ertelendi.

Aksi bir karar beklenmiyordu zaten.

Böylelikle PM gündemi de ortadan kalkmış oldu.

Yani kendilerini adaylığa hazırlayanların hayalleri bir başka bahara kaldı.

Futbol seyirciyle güzel

Küfür ediyorlar diye  kızıyoruz.

Sahaya yabancı madde atıyorlar diye eleştiriyoruz.

Kendi futbolcusunu ıslıklıyor, hakemi baskı altına alıyor, taşkınlık yapıyor diye veryansın ediyoruz.

Ancak en kötü taraftar, taraftarsızlıktan iyiymiş.

İşte geçen hafta seyircisiz oynanan maçlarda nasıl ruh yoktu gördük.

İnsan futboldan soğuyor.

Nerede o eski Kamil Koç?

Türkiye’nin köklü otobüs firması Kamil Koç’u satın alan Alman şirketi, servis, muavin ve ikramı kaldıracağını açıklamıştı.

O günkü haberlerde diğer firmaların da Kamil Koç’u takip edeceği yazılmıştı.

Ben bu yeni sistemin tutmayacağını, Türkleri tanımayan bu Alman şirketin yanlış yaptığını yazmıştım.

Bırakın diğer firmaların muavin çalıştırmayıp, ikram ve servisi kaldırmasını, Kamil Koç kendi getirdiği sistemden vazgeçti.

Vazgeçti çünkü, yeni sistemde ısrarcı olmaları halinde müşteri kaybedeceklerdi.

Önceki akşam İstanbul’dan Bursa’ya otobüsle döndüm ve Almanlara satılan Kamil Koç’un hizmetini test ettim.

Kamil Koç, çok kötü hizmet veriyor.

Şoför otobüsün kalkış saati ve nereye gideceğine dair çelişkili bilgiler veriyor, sorunuza yanıt verecek görevli bulamıyorsunuz, otobüsler rötar yapıyor ve ciddi bir karışıklık söz konusu.

Nerede o eski Kamil Koç?