CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin yaptığı konuşmayı sonuna kadar dinledim.
Ertesi gün, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman‘ın yazılı açıklamasını satır satır okudum.
CHP ve MHP polemiğine dahil olmak, Böke ile Ataman’ın arasına girmek niyetinde değilim.
Ancak iki açıklama arasında, üslup ve içerik bakımından gece ile gündüz kadar fark olduğunu söylemeliyim.
Biri iktidarın ‘yedek lastiği olmayın‘ diye tavsiyede bulunuyor.
Diğeri, siz PKK‘nın ‘don lastiğisiniz‘ diyor.
Biri, iki kişiden birinin oyunu almış olan meşru bir iktidara her seferinde payanda olunmasını eleştiriyor.
Diğeri, binlerce askerimizi şehit eden bölücü terör örgütüyle ana muhalefeti aynı safta yer almakla itham ediyor.
Biri, Türkiye‘nin sorunu başkanlık değil, bu teşebbüse alet olmayın diye yol gösteriyor.
Diğeri, ‘Önce kendinize bakın, siz zaten vatan hainisiz” suçlamasını yapıyor.
Biri, siyasi bir tartışmanın kapısını aralamaya çalışıyor.
Diğeri, ‘don lastiği’ yakıştırmasıyla Yenikapı ruhuna rahmet okutuyor.
Polemiği aşan bu açıklamalardan, fikir çıkmaz.
Olsa olsa, lastik gibi uzayan hakaretamiz bir atışma çıkar.
Sonuç hiç çıkmaz.
Nitekim Ataman‘ın yazılı açıklamasının tek bir satırında, başkanlık sistemi değişikliğinin Meclis‘e gelmesi halinde, partisinin tutumunun ne olacağına dair ima bile yok.
Orhangazi Üniversitesi ders olsun
“Milletin imkanlarıyla yapılan, 2014 yılında mühürlediğimiz üniversite, FETÖ/PYD’den alınarak, milletin evlatlarına hizmet ediyor, çok şükür.“
Fotoğrafa bakın, cıvıl, cıvıl bir eğitim kurumu göreceksiniz.
Gizli ajandası olan karanlık bir yapının izleri silinmiş gibi.
Nerden, nereye…
Siyasetçilerin ses çıkaramadığı, muhalefetin cılız çıkan itiraz sesinin duyulmadığı, basının sindiği bir dönemde, yani en kudretli oldukları günlerde yükselmişti.
Kaçak yapıları mühürlenmiş, finans kaynakları kesilmiş, öğrenci sayıları azalmış ve gerçek yüzleri ortaya çıkmış olmalarına rağmen, direniyorlardı.
15 Temmuz sonrasıysa, tamamen yok oldular.
Bu hadise ders olsun ve bir daha hiçbir cemaate, tarikata ve bilumum oluşuma milletin kaynakları altın tepside sunulmasın.
Bursa Devlet Tiyatrosu’na şok şikayet
Bursa Devlet Tiyatrosu‘nun son yıllarda maşallahı var.
Hep kapalı gişe oynuyorlar.
Aşırı talepten dolayı, bir oyun 2 hatta 3 sezon bile sahnede kalıyor.
Bursa 3 milyonluk bir kent ve Ahmet Vefik Paşa’nın kapasitesi de belli.
Kentte doğru düzgün alternatif tiyatro salonu da olmayınca, talep karşılanamıyor.
Bir de oyundan yarım saat önce gişeden bilet almayıp evinin yolunu tutanlar var.
Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Ömer Naci Topçu, “Biletinizi birkaç gün önceden alın, kapıdan dönmenize gönlümüz el vermiyor” demesine rağmen…
Bilet bulamayanlar, Bursa Devlet Tiyatrosu‘nu şikayet yağmuruna tutmuşlar.
İçlerinden biri Başbakanlığa kadar ulaşıp, “Bunlar biletleri eşe, dosta dağıtıyor. Seyirciye de bilet kalmıyor” diye şikayet etmiş.
Bu şikayeti yapan, eğitim ve bilinç düzeyi yüksek bir tiyatro izleyicisi.
Hayret…