Olay Gazetesi Bursa

Doğu Avrupa’yı bırak Diyarbakır’a gel

BTSO üyesi bir grup iş insanı ve sivil toplum  örgütü temsilcisinden oluşan Bursalı heyetle, 2 gün boyunca Diyarbakır’daydık. Doğduğum bu kente son yıllarda yolum düşmemişti. Deyim yerindeyse, kentin şehircilik alanındaki gelişimi karşısında ağzım açık kaldı. ‘Doğu’nun Parisi’ne BTSO Başkanı İbrahim Burkay öncülüğündeki Bursa heyeti  çıkarma yapmıştı adeta.  Burkay, Bursalı iş insanlarına şu çağrıyı yapıyor: “Bursa, […]

BTSO üyesi bir grup iş insanı ve sivil toplum  örgütü temsilcisinden oluşan Bursalı heyetle, 2 gün boyunca Diyarbakır’daydık.

Doğduğum bu kente son yıllarda yolum düşmemişti.

Deyim yerindeyse, kentin şehircilik alanındaki gelişimi karşısında ağzım açık kaldı.

Doğu’nun Parisi’ne BTSO Başkanı İbrahim Burkay öncülüğündeki Bursa heyeti  çıkarma yapmıştı adeta.

 Burkay, Bursalı iş insanlarına şu çağrıyı yapıyor:

“Bursa, yüksek teknolojili sanayi ile yoluna devam etsin. Düşük teknolojili, emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren Bursalı iş insanları, yatırımlarını Doğu Avrupa’dan, Diyarbakır gibi 6. teşvik bölgesinde olan Doğu kentlerine kaydırsın. Hem iş insanlarımız Doğu Avrupa’dan daha cazip yatırım imkanlarından yararlansın hem de Doğu kentlerimiz kalkınsın, Doğu’nun gençleri istihdam edilsin.

Burkay aynı çağrıyı Erzurum’da da yapmıştı.

Ancak her kentin koşulları farklı.

Mesela Diyarbakır’da 25 yaş altı 800 bin genç yaşıyor!

Diğer yandan Diyarbakır’ın sanayi alt yapısı hayli gelişmiş.

Örneğin Tekstil OSB’nin ilk etabı yüzde yüz dolmuş, diğer etaplara da yoğun ilgi var.

Ayrıca uluslarası standartlardaki Diyarbakır Havaalanı vızır vızır çalışıyor.

Ve en önemlisi terörden arındırılmış Diyarbakır, huzurlu bir Batı kentinden farksız.

Yani, Diyarbakır’a yatırım yapmanın tam zamanı!

Vali Karaloğlu’ndan Bursalı iş insanlarına çağrı: “Artık Diyarbakır’a gelin”

Meslektaşlarım Demirören Haber Ajansı Bursa Bölge Müdürü Fuat Kars, Bursa Hakimiyet gazetesi yazarı Namık Göz ve Anadolu Ajansı Bursa Bölge Müdürü Erdinç Aksoy ile birlikte takip ettiğimiz BTSO Diyarbakır inceleme gezisinin ilk gününde Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Ticaret Borsası,  Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ettik.

Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Münir Karaloğlu, Bursalıların yakından tanıdığı bir isim.

Bursa’da valilik yapan Karaloğlu, çok sıcak karşıladı bizi.

Bursa’yı unutmayan Karaloğlu, kentteki gelişmeleri de yakından takip ediyormuş.

Öyle ki BTSO Başkanı İbrahim Burkay’a ilk sorusu, “TEKNOSAB ne durumda?” oldu.

Burkay,  Bursalı iş insanlarının Diyarbakır’a, özellikle tekstil sektörüne yatırım yapabileceğini söylerken, Vali Karaloğlu yatırım yapmak için Diyarbakır’ın çok elverişli bir kent olduğunu, Van’da görev yaptığı yılları hatırlatarak belirtti.

Karaloğlu, LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’e, Van’da üretim yapmalarını istemiş.

Küçük, ilk başlarda “Van çok uzak” diyerek  olumsuz yanıt vermiş.

Ancak Karaloğlu, LC Waikiki’nin üretim yaptığı ülkeleri hatırlatarak, “Van; Kamboçya’dan, Mısır’dan, Vietnam’dan daha mı uzak?” demiş.

Vahap Küçük sonunda ikna olmuş ve Van, LC Waikiki’nin en büyük fasoncu kentlerinden biri olmuş.

Bursalı iş insanlarına da Diyarbakır’a yatırım yapmaları için çağrı yapan Karaloğlu, “Diyarbakır, alt yapı bakımından Bursa’dan bile gelişmiş bir kent. Bursa’da yüksek teknojili sektörler olmalı” dedi.

Ardından  espri yaparak, “ Artık Bursa’da don dikmekten vazgeçin” dedi.

Türkiye’nin tahıl ambarı

1883’te kurulan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile 1930’da kurulan Diyarbakır Ticaret Borsası, kentin önemli ve tarihi iki kuruluşu.

İlk durağımız DTB’ye oldu.

DTB Başkanı Engin Yeşil’in paylaştığı veriler, Diyarbakır’ın bir tarım kenti olduğunu ortaya koyuyordu.

Diyarbakır, Türkiye’nin en fazla kırmızı mercimek üreten kenti.

Buğday üretiminde 2., mısırda da 7. sıradaymış Diyarbakır.

Yeşil’i dinlerken Diyarbakır uçağı kente indiği sırada göz alabildiğince uzanan verimli tarım topraklarını anımsadım.

Ekilmeyen binlerce, 10 binlerce dönümlük araziye rağmen Diyarbakır, Türkiye’nin bir tahıl ambarı adeta.

Kentte tarım kadar hayvancılık da gelişmiş.

2  milyon küçükbaş, 650 bin büyükbaş hayvan yetiştiriliyormuş bu kentte.

Rakamlar sizi aldatmasın, geçen yıllarda Diyarbakır’da çok daha fazla hayvan yetişiyordu.

Gelelim tekstile…

Son yıllarda tekstil ve konfeksiyon yatırımları artmış.

Öyle ki kentte 4 iplik fabrikası üretime başlamış.

Kahramanmaraşlı bir holding de 100 milyon Euro’luk dev bir yatırımı hayata geçiriyormuş.

Tüm bunlar, Diyarbakır’ın yatırım için cazip bir kent olduğunu gösteriyor.

“Ortadoğu pazarına açılmak isteyenler bu kente yatırım yapsın”

Gezimizin son durağı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası  oldu.

Burada BTSO ile DTSO arasında Kardeş Oda Protokolü imzalandı.

DTSO’nun Başkanı Mehmet Kaya isimli genç bir iş insanı.

Kaya, Diyarbakır’a yatırım yapılması için 4 nedenden söz etti:

-Diyarbakır, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısıdır. Bu kente yatırım Ortadoğu’ya ihracatın kapısını açar.

-6. teşvik bölgesinde olduğumuz için istihdam üzerindeki vergi sıfıra yakın.

-Arsa fiyatları çok ucuz.

-800 bin genç nüfusumuz var.

Tarım, hayvancılık ve turizm yatırımı için de biçilmiş kaftan

BTSO öncülüğündeki Diyarbakır gezimizde tekstil öne çıktı.

Ancak tarım, hayvancılık ve turizm sektörleri için de bu kent biçilmiş kaftan.

Bakliyat ürünlerinde ihtiyacın önemli bölümünün karşılandığı Diyarbakır’da tarıma dayalı sanayi yatırımları neden olmasın?

Bu kentin  coğrafi ve iklim koşulları da hayvancılık için son derece elverişli.

Ve onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarihi de, kültür turizmi yapılması için başlı başına bir neden.

Vizyon farkı

Bir Bursa markası olan Matlı Holding sessiz sedasız bin kişinin istihdam edileceği Türkiye’nin en büyük yem fabrikasının temelini Diyarbakır’da attı.

Sessiz, sedasız diyorum çünkü bu büyük yatırımdan birçok Bursalının haberi yok.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve ekibi, yurt içi ve yurt dışı demeden onlarca kent dolaşıp, girişimlerini kamuoyuyla paylaşıyor, her attığı adımı duyuruyor.

Matlı Holding sahipleri ise tam tersi bir politika izleyip, nedense yatırımlarını duyurmaktan sakınıyorlar.

Pasif bir milletvekilliği dönemi geçiren Önder Matlı ve Özer Matlı kardeşler ile İbrahim Burkay arasındaki vizyon farkı bu olsa gerek.