Yoğun geçen bir seçim sürecini daha geride bırakıyoruz.
Yarın, milyonlarca seçmen sandık başına giderek tercih yapacak.
Ne yazık ki bu propaganda süreci de gergin geçti.
Liderler yine birbirlerini suçladılar, adaylar rakiplerine gözdağı vermekten geri durmadılar, parti yöneticileri eleştiri dozunu aşacak biçimde birbirlerine yüklendiler.
Buna benzer nice gerginliklerin yaşandığı geçmiş seçimleri hatırlayın.
Hakaretlerin havada uçuştuğu, ithamların gırla gittiği, siyasetçilerin neredeyse birbirlerinin boğazını sıkacak raddeye geldiği günleri anımsayın.
Çok değil sadece 1 gün sonra tüm bu olanlar unutulmaya başlanır, hayat normal akışına döner, milyonlarca yurttaş gündelik kaygılarıyla baş başa kalarak asıl gündemine çabucak adapte olurdu.
Pazartesi de yaşanacaklar bundan farklı olmayacak.
Komşularınızla, arkadaşlarınızla, hatta ailenizin mensuplarıyla bile farklı partilere oy verebilirsiniz.
Ancak sandıklar açılıp, kazanan ve kaybeden belli olduktan sonra farklılıklar yerini ortak paydalara bırakmaya devam edecek.
Demokrasi de bu demek değil mi?
Sandıktan nasıl bir sonuç çıkacak bilmiyoruz ama demokrasinin kazanacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Siz yine de oyunuzu verin
Kararsızlar son güne kadar karar verir mi bilmiyoruz.
Ancak demokrasinin gereği, millet iradesinin tecellisi için oy verilmesi gerektiğini biliyoruz.
O halde içinize sinmese de, eliniz varmasa da, sandığa gidin oyunuzu verin.
Bu da Cumhur İttifakı’na destek bildirisi
Her yönden farklı bir seçim sürecine tanık oluyoruz.
Bugüne kadar adaylara ilanlar yoluyla destek açıklamalarını hatırlamıyoruz.
Malum, aralarında geçmiş yıllarda bakanlık, milletvekilliği ve il başkanlığı yapmış isimlerden oluşan bir grup, Mustafa Bozbey‘e gazete ilanlarıyla destek vermişti.
Karşı hamle gecikmedi…
Bu kez sivil toplum örgütleri, yine aynı yöntemle başta Alinur Aktaş olmak üzere Cumhur İttifakı adaylarına desteklerini ilan ettiler.
Bursa Beka Platformu adına yayınlanan bildiriden bir bölüm:
“Ülkenin faydasını gözeten bir bakış açısıyla tercihimizi kişilerin ve partilerin üzerinde tutuyor, ülkenin bekası için birlik olan ve bu uğurda çalışan Cumhur İttifakı’nı destekliyoruz. Çünkü biz Türkiye’nin son 16 yılda edindiği kazanımları görüyor ve bu yükselişin devam etmesini istiyoruz. Çünkü biz eskisi gibi tüketen, dışa bağımlı değil, öz kaynaklarını kullanan, değerlendiren, katma değerli işler ortaya koyan, üreten ve bu üretimi dünyaya sunan güçlü bir Türkiye istiyoruz. Çünkü biz doğuda ve batıda, ülkenin her karış toprağında, sınır boylarında ve dahi ötesinde terörün hiçbir türlüsüne geçit vermeyen, vatan hainlerine nefes aldırmayan kararlı bir Türkiye istiyoruz. Çünkü biz batının gölgesinde kalan değil, yaptığı işler ve bıraktığı eserlerle batının örnek aldığı bir Türkiye istiyoruz. Çünkü biz her alanda olduğu gibi belediyecilik anlamında da ülkede yapılan yatırımların devam etmesini, vatandaşın hak ettiği hizmeti almasını ve 15 Temmuz ruhunun devamını istiyoruz. Çünkü biz, ülkemize ve gönül coğrafyamıza yapılan hizmetlerin devam ederek istikrarın sürmesini, Cumhur İttifakı ile bir kez daha ‘Cumhur’un kazanmasını istiyoruz.”
Umudunu yitirmeyen siyasetçi
Önceki gün Ayhan Özbek‘le karşılaştık OLAY Medya‘da.
Bir yayına katılmadan önce ayaküstü de olsa sohbet ettiğim Özbek, Büyük Birlik Partisi’nin Yıldırım adayı.
“Nasıl gidiyor?” diye sordum.
Son derece pozitif ve umutluydu.
Diğer ilçeler gibi Yıldırım’da seçimin sonucunu yarın öğreneceğiz.
Ancak sonuç ne olursa olsun Özbek’in azmine ve umuduna dair söyleyeceklerimiz değişmeyecek.