Olay Gazetesi Bursa

Dehşet istatistikler ve Nilüfer Çayı

Dün Bursa`da önemli bir panel vardı.     Çevre Mühendisleri Odası İl Temsilciliği, BUMİAD, BTSO ve BALKANSİAD  işbirliğiyle düzenlenen panelde, meşhur Nilüfer Çayı konuşuldu. İlk oturumu izleyebildim ve zaten duyduklarım da bana yetti. Panelin konuşmacılarından Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, sunumunda dikkat çekici istatistikler paylaştı. Gün geçtikçe, Bursa`nın, Türkiye`nin hatta dünyanın su kaynaklarının […]

Dün Bursa`da önemli bir panel vardı.

 

 
Çevre Mühendisleri Odası İl Temsilciliği, BUMİAD, BTSO ve BALKANSİAD  işbirliğiyle düzenlenen panelde, meşhur Nilüfer Çayı konuşuldu.
İlk oturumu izleyebildim ve zaten duyduklarım da bana yetti.
Panelin konuşmacılarından Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, sunumunda dikkat çekici istatistikler paylaştı.
Gün geçtikçe, Bursa`nın, Türkiye`nin hatta dünyanın su kaynaklarının azaldığını bilmeyen yok.
Bozoğlu, önce dünyadan, ardından Türkiye`den oranlar vererek gelecekteki su kıtlığı tehlikesine vurgu yaptı.
Mesela, Türkiye`nin 2023`teki nüfusu 100 milyona ulaşırsa çok ciddi bir su sorunumuzun olacağı öngörülüyor.
Peki, gelecekte savaşların nedeni olarak gösterilen su, her geçen gün tükenirken, karar vericiler ve sanayiciler ne yapıyor?
İşte bu sorunun yanıtı da rakamlarda gizli.
69 ilde 478 HES faaliyette…
Ancak 71 ilde tam 1012 HES`in daha kurulması planlanıyor.
Ve bu HES`lerin çoğunun, nehirleri kurutacak nitelikte projelerden oluştuğu ileri sürülüyor.
Suyumuz az, peki temiz mi?
Beni dehşete düşüren istatistikler tam da burada.
Türkiye`de 180 bin kaçak kuyu var…
Türkiye`de yaşayan 13 milyon yurttaşa (nüfusun yüzde 17`si) içme ve kullanım suyu verilmiyor.
Türkiye nüfusunun yüzde 53`üne arıtılmamış içme ve kullanma suyu kullandırılıyor.
32 milyon yurttaşın kullandığı su, arıtılmadan doğaya veriliyor.
Ve 16 milyon 720 bin yurttaş kanalizasyon sisteminden mahrum bırakılmış.
Bunları Bozoğlu söyledi.
Ancak bunlar Bozoğlu`nun değil Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü`nün verileri.
Yani devletin bir kurumunun araştırmasından derlenen verilerden oluşuyor.
İç karartıcı tablo böyle.
Gelelim Nilüfer Çayı`na, yani panelin asıl konusuna.
Evet Nilüfer Çayı kirli, panelde bir kez daha tekrarlandı bu gerçek.
Kirliliğin nedeni de belli, bu da bir kez daha dillendirildi.
Çözüm de çok belli, bu da panelistler tarafından ifade edildi.
Ancak konunun bam teline, galiba panelin moderatörü Doç. Dr. Kamil Salihoğlu dokundu.
Nilüfer Çayı`nın temizlenmesini sağlayacak, milyonlarca doları bulan maliyeti kim karşılayacak?
Yine de biz BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı`nın, “Nilüfer Çayı 2 yıl sonra temiz akacak”taahhüdünü esas kabul edelim ve not edelim.
 
Panele ilgi yok
 
Nilüfer Çayı konulu panel, doyurucuydu ancak ilgi yoktu.
Nitekim böylesine önemli bir konuya Bursalılar ilgi göstermemişti.
Birkaç sivil toplum örgütü temsilcisi, CHP`li bazı meclis üyeleri ve çevreye duyarlı sanayicilerden  Yalçın Aras dışında…
Bursa protokolü de ya alt düzeyde temsilciyle katılmış ya da hiç katılmamıştı bu panele.
Salon boş değildi.
Ancak salonu Uludağ Üniversitesi Çevre Bölümü öğrencileri doldurmuştu.
Panelleri sevmediğimiz bu organizasyonda, bir kez daha ortaya çıktı.
 
Panelden kaçanlar
 
Panelin konusu Nilüfer Çayı…
Haliyle, Bursa`daki Organize Sanayi Bölgeleri`nin bazı temsilcileri de konuşmacı olarak davet edilmiş.
Hatta bunların arasında Bursa`nın orta yerine termik santral kurmak isteyenlerin sözcüleri de varmış.
Ancak panelde hiçbiri yoktu.
Haklılar tabii…
Cevap veremeyecek sorulara muhatap olmaktansa, gelmemek yeğdir.
 
Yazıcı adaylığını ilan etti
 
AKP`de kongre süreci resmen başlıyor.
17 ilçede kongre heyecanı yaşanacak.
Aslında heyecan yaşanacak mı çok emin değilim.
Çünkü delege seçimleri gibi tek adaylı kongrelerin gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel.
İlçelerde ilk aday da çıktı diyebiliriz.
Yıldırım İlçe Başkanı Hüdayi Yazıcı`ya sordum, aday mısınız diye.
Evet, niyetim devam etmek. Sayın Bakan, teşkilatımız, milletvekillerimiz ve Genel Merkez de evet derse aday olacağım” dedi…
Hayırlı olsun Yazıcı`ya.