Olay Gazetesi Bursa

Darbelerin karşısına ama’sız fakat’sız dikilmek

“10 binlerce gözaltı, binlerce şehit ve gazi, savaş meydanlarını andıran sokaklar… Elleri kelepçeli bakanlar, liderlerin cezaevindeki görüntüleri, susturulmuş gazeteler, ekranları karartılmış televizyonlar… Ülkenin batısının iç savaşa, doğusunun da bölünmeye sürüklenişi… Kabus gibi değil mi? Oysa bundan tam 1 yıl önce, şehit ve gazilerin onurlu direnişi, milyonların tek yürek olması, Cumhurbaşkanı‘nın darbecilerin karşısında dimdik duruşu, iktidarı […]

“10 binlerce gözaltı, binlerce şehit ve gazi, savaş meydanlarını andıran sokaklar… Elleri kelepçeli bakanlar, liderlerin cezaevindeki görüntüleri, susturulmuş gazeteler, ekranları karartılmış televizyonlar… Ülkenin batısının iç savaşa, doğusunun da bölünmeye sürüklenişi… Kabus gibi değil mi? Oysa bundan tam 1 yıl önce, şehit ve gazilerin onurlu direnişi, milyonların tek yürek olması, Cumhurbaşkanı‘nın darbecilerin karşısında dimdik duruşu, iktidarı ve muhalefetiyle siyasetçilerin kararlılığı ve basının cesur tavrı olmasaydı, bugün tam da bunları yaşayacaktık. Yani en az 50 yıl geriye gidecektik”.

Üst satırlarda okuduklarınız, 15 Temmuz eki için yazdığım yazıdan bir bölümdü.

Yazı, 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde  çıktı.

Daha sonra, Bursa’daki Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nı yerinde takip edip, diğer kentlerdeki meydanları da ekrandan izledikten sonra içimden şunu geçirdim:

Eğer o gün darbe başarılı olsaydı, ülkenin batısından doğusuna meydanları gelincik tarlasına dolduran 100 binler, demokrasi bayramını kutlayamayacaktı.

Bu gerçeği ve  meydanların verdiği görüntüyü, kontrollü darbe söylemini ısrarla kullananlar iyi okumalı.

Nitekim, kontrollü darbe söyleminin toplumda karşılığı olmadığı o gece ortaya çıktı.

Darbenin kontrollü olduğunu düşünen azınlık dışında 100 binler  meydanlarda, milyonlar da ekran başındaydı.

15 Temmuz’un birinci yıl dönümü, bazı gerçekleri de içinde barındırıyor.

-0 gece, kontrollü darbe söylemi iflas etti.

-15 Temmuz 2016’da cuntacıların karşısına dikilip demokrasiye sahip çıkan halk, 1 yıl sonra bu kez iradesini ortaya koyarak demokrasiyi taçlandırdı ve darbeleri tarihe gömdü.

-Hükümetin başta FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle mücadelesinin, toplumun kahir ekseriyeti tarafından desteklendiği darbe girişiminden 1 yıl sonra perçinlendi.

 

————————

 

İki haklı talep

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü‘yle tabanını sıklaştırdı ancak daha önemlisi, toplumun önemli bir kesiminin ‘adalet’ konusunda şüpheleri olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca, ideolojileri, programları, seçmen yapıları farklı olsa da referandum öncesi hayır bloğunda biraraya gelenlerin, yeni hedeflere de kol kola yüreyebileceğini gösterdi.

Adalet Yürüyüşü’ne katılanlar, yargının hiçbir etki altında kalmadan sadece adil davranması gerektiğini isteyecek kadar meşru talepleri dile getirdiler.

15 Temmuz için sokağa çıkanlar ise, askeri darbelerin karşısında millet iradesini, karanlık yapılanmaların karşısında demokrasiyi savunacak kadar aklı başında olan hiç kimsenin itiraz edemeyeceği talepleri meydanlardan haykırdılar.

O halde millleti 15 Temmuz ve Adalet Yürüyüşü üzerinden ayrıştırmaya kalkmanın alemi ne?

 

———————

 

Bursa’nın 15 Temmuz’u

 

Türkiye‘nin dört bir yanında olduğu gibi Bursa‘da da görkemli bir 15 Temmuz etkinliğine tanık olduk.

Diğer illerde olduğu gibi hiçbir siyasi parti bayrağının dalgalanmadığı bir geceydi.

Valisinden, belediye başkanına, siyasetçisinden, sivil toplum örgütü temsilcisine ve elbette Türk bayrağını kapıp meydana koşan yurttaşına varıncaya kadar herkes Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda yerini almıştı.

Önce konuşmalar, ardından mehter takımı ve Tuluyhan Uğurlu‘nun dinletisi, ardından Uğur Işılak’ın konseri vardı o gece.

Alandan 22,30 sularında ayrılırken Bursalılar hala meydana koşuyorlardı.

Peki meydana gelenlerin tümü AK Partili miydi?

Kuşkusuz o gece orada bulunanların hangi siyasi partiye gönül verdiğini bilmem mümkün değil.

Ancak AK Partili olmayanları da gördüm.

Mesela Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Mehmet Gebeş oradaydı.

AK Partili olmadığını bildiğim sivil toplum örgütü temsilcileri de gözüme çarptı.

Açıkçası katılımcı yelpazesinin daha geniş olmasını bekliyordum.

Ancak Ankara‘daki siyasi gerginliğin izdüşümü Bursa‘ya da yansımıştı.