Şu artık kesin ki, muhalefet partileri ortak veya çatı aday çıkarmayacak ve ilk turda her parti kendi adayını çıkaracak
Ortak adayı yok.
Ancak dün bomba gibi bir gelişmenin haberini aldım.
4 muhalefet partisinin milletvekilliği seçiminde ittifak yapacağı belirtiliyor.
Hangi partiler bunlar?
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti…
Vatan Partisi ile de görüşmeler sürüyormuş ancak henüz anlaşılmış değil.
2 amacı var muhalefetin bu hamlesinin:
Muhalefet partilerinin ittifakıyla topluma mesaj vermek…
Daha doğrusu seçmen üzerinde sinerji yaratmak…
Ancak daha da önemlisi muhalefet bloğunun ‘artık oyları’ kendi hanelerine yazdırmak istemesi.
Çünkü yeni ittifak yasasında bir seçim çevresinde ortaya çıkacak artık oylar, ittifak yapan partiler lehine hesaplanacak.
Bu da ittifak yapan partilerin daha fazla milletvekili çıkarmasına neden olacak.
AK Parti ile MHP cumhur ittifakıyla artık oyları alabilecek konumdaydı.
Ancak muhalefet partileri de karşı hamle yapmaya hazırlanıyor ve ittifak ile iktidarın hesaplarını bozmayı planlıyor.
Bir örnekle konuyu açayım…
Bursa 1. bölgede diyelim ki milletvekili dağılımı yapıldıktan sonra 50 bin artık oy çıktı.
Eğer 1. bölgede CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan ittifak en fazla oyu almışsa, artık oylardan gelecek milletvekillerini de kazanabilecek.
Muhalefet bu hamlesiyle, TBMM’deki sandalye dağılımını da etkilemenin hesabını yapıyor.
Bir diğer ifadeyle, kendi adayları cumhurbaşkanı seçilemese de parlamentoda en fazla milletvekilliğini çıkarmayı amaçlıyorlar.
Tabii böyle bir durumda sistemin yürüyemeyeceğini bilmem hatırlatmama gerek var mı?
Muhalefetin ittifak planı, kuşkusuz milletvekili listelerini de etkileyecek.
Nitekim 4 siyasi parti, ortak listeyle seçime girecek.
Ancak bu da büyük bir uzlaşmayı gerektiriyor.
Dün bu önemli gelişmeyi haber kaynaklarıma teyit ettim.
Ancak görüşmelerin sürdüğü bilgisini aldım.
Kaynaklarım, 4 siyasi partinin milletvekilliği listelerinde kuvvetle muhtemel ittifak yapacağını söyledi.
Öyle sanıyorum ki bugün veya en geç yarın ittifak konusu netliğe kavuşacaktır.
AK Parti’de aday adaylığı bereketi
Dün ziyaretimize gelen Gürsu eski Belediye Başkanı ve milletvekili aday adayı Orhan Özcü’ye de söyledim.
Bu seçimde de aday adayı sayısında en bereketli parti AK Parti.
Daha sürecin başında çok sayıda isim milletvekili adaylığı için yola çıktı.
O isimlerden biri de Orhan Özcü.
Özcü belediye başkanlığından sonra Başkent’te bürokratlık yaptı.
İstifa ederek, adaylık başvursu yaptı.
AK Parti’de milletvekilliğine soyunan bir diğer isim de Atilla Ödünç oldu.
Ödünç, Büyükşehir Belediyesi’ndeki görevinden istifa ederek aday adayı oldu.
Dün gazetede konuğumuz olan bir diğer isim de Şener Öztürk’tü.
Vergi müfettişi Öztürk, sivil toplum örgütlerinde aktif görevlerde bulunmuş bir isim.
Dikkat çekici bir başka adaylık başvusu da Yüksel Yeni’den geldi.
Yüksel Yeni, Bakan Faruk Çelik’in uzun yıllar danışmanlığını yapmış, Milli Görüş kökenli bir partili.
7 Haziran 2015 milletvekilliği seçiminde 11. sırada olmasına rağmen seçilemeyen Yeni, 1 Kasım seçiminde listeye giremedi ancak AK Parti o seçimde 11 milletvekili çıkarmayı başardı.
Yani Yeni, talihsiz bir şekilde milletvekilliğini kaçırmıştı.
Erzurum kökenli Yeni, özellikle Doğu seçmenine hitap eden bir siyasetçi.
CHP’de Gülver Deniz rahatsızlığı
Balgöç Genel Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özkan’ın CHP’den aday olması, AK Parti’de ciddi rahatsızlığa yol açtığı gibi, CHP’de de tartışmaları beraberinde getirdi.
Aslında Özkan’ın aday olması CHP’de büyük oranda memnuniyet yaratırken, CHP İl Yöneticisi ve Balgöç Yönetim Kurulu Üyesi Gülver Deniz’in sosyal medya hesabından sadece Yüksel Özkan’ın lehine paylaşımlar yapması, diğer aday adaylarının tepkisine yol açmış.
Bir il yöneticisinin aday adaylarından sadece birine açık destek verip tarafsızlığını yitirdiğini söyleyen aday adayları, Gülver Deniz’i süreci baltalamakla suçluyor.
1 Mayıs…
İşçi ve Emekçi Bayramı, bir diğer ifadeyle Emek ve Dayanışma Günü…
Geçen yazımda da belirttim maalesef emek cephesinde olumsuz bir tablo söz konusu.
İşçilerin sadece yüzde 6’sı örgütlü.
Ücretler cephesinde de vahim bir durumla karşı karşıya emekçiler.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre ülkemizde çalışanların yüzde 40’ı asgari ücretle istihdam edilirken, yüzde 42,7’si asgari ücretin iki katı maaşla çalıştırılıyor.
Kayıt dışılık, iş kazaları, işyerinde mobbing, taciz ve kötü koşullar da emekçilerin içinde bulunduğu diğer olumsuzluklar.
Alın terleriyle hayata tutunan işçi ve emekçilerin daha iyi koşullarda yaşamaları için bu yılki 1 Mayıs milat olsun, Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.