Olay Gazetesi Bursa

Çocuk olasım geldi…

‭Gelişmeler, Türkiye`nin eğitim sisteminin köklü değişikliklere uğrayacağını gösteriyor.     İki olasılık öne çıkıyor. Ya kamu, eğitimdeki rolünü azaltacak ve özel sektörün etkinliği artacak. Ya da, müfredat Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı olmak kaydıyla, eğitim, yerel yönetimlere devredilecek. Türkiye`de geçen yıl özel sektörün eğitimdeki payı yüzde 2 civarındayken, bu yıl yüzde 3`ler seviyesine çıktı. Eğitimciler, gün […]

‭Gelişmeler, Türkiye`nin eğitim sisteminin köklü değişikliklere uğrayacağını gösteriyor.

 

 
İki olasılık öne çıkıyor.
Ya kamu, eğitimdeki rolünü azaltacak ve özel sektörün etkinliği artacak.
Ya da, müfredat Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı olmak kaydıyla, eğitim, yerel yönetimlere devredilecek.
Türkiye`de geçen yıl özel sektörün eğitimdeki payı yüzde 2 civarındayken, bu yıl yüzde 3`ler seviyesine çıktı.
Eğitimciler, gün geçtikçe bu oranın artacağını düşünüyor.
Dün, OLAY Medya`dan bir grup meslektaşımla, eğitimin yerel yönetimlere devrini hararetle savunan Gıyasettin Bingöl`ün, Balat`taki Çocuk Üniversitesi`ne konuk olduk.
Çocuk Üniversitesi de ne?” dediğinizi duyar gibiyim.
Çocuk Üniversitesi`nde 2 ana hedef öne çıkıyor.
Biri, çocukların 2 yaşından itibaren İngilizce öğrenmesini sağlamak.
Diğeri de matematik ormanı, yani şekillerle matematik dersinin sevdirilmesi.
Nitekim, bu eğitim merkezinin kurucuları, çocukların gelişiminde, matematik ve yabancı dil eğitiminin çok önemli olduğuna inanıyor.
Özellikle İngilizce`nin 2 yaşından itibaren öğretilmesi, özgün bir proje.
Gelelim Balat Çocuk Üniversitesi`nin fiziki görünümüne.
Okulu gezdiğimizde, odaların, mimarinin, laboratuvarın, birbirinden özgün olduğunu gördük.
Mesela, okulda merdiven yok.
Çünkü çocuklar, görünmeyen kazalardan korunmak istenmiş.
Kapalı havuzun üstü, gökyüzü camıyla kapatılmış.
Hayal odaları, akıl oyunları ve bilim laboratuvarı, ışık oyunları odası, masal parkı, yetenek geliştirme atölyesi, bale salonu…
Hepsi bu okuldaydı.
Okulu gezerken, 20, 25 yıl öncesine döndüm.
Koca bir nesil, 50-60 kişilik sınıflarda, saydığım imkanların hiçbirinden yararlanamadan büyüdü.
Modern ve çağdaş eğitim kurumlarının değeri çok büyük velhasıl…
 
Cemaatin okullarına  ilgi çok azaldı
 
Söz eğitimden açılmışken, sarsıcı bir istatistik paylaşayım.
Malum, cemaatin en büyük insan kaynağı eğitim kurumlarıydı.
Geçen yıl özel eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrenci sayısı 661 bindi.
Ve bu öğrencilerin 205 bini, cemaatin eğitim kurumlarında öğrenim görüyordu.
Bu yıl özel okullardaki öğrenci sayısı 770 bine çıktı.
Ancak cemaatin okullarına giden öğrenci sayısı 110 bine düşmüş!
Yani cemaate ait eğitim kurumlarında da çok ciddi bir erime söz konusu.
Kuşkusuz 17 Aralık sürecinin bu tablodaki rolü çok büyük.
 
Merkeze yol alan HDP`nin il kongresi
 
Dün gazetede, HDP heyetini ağırladık.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi`nden tanıdığımız Yüksel Akgün ve Mediha Özdemir, HDP İl Başkanı Nadir Kırlılar, Demokratik Bölgeler Partisi Kadın Komisyonu Sözcüsü Kezban Dumlu ve HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu Üyesi Resul Baykara.
Misafirlerimizin ziyaret sebebi, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın da katılacağı pazar günü yapılacak il kongresinin davetiydi.
Bu kongre onlar için önemli…
Nitekim Türkiye partisi olma iddiasıyla yola çıkan HDP`yi, Bursa`da seçimlere taşıyacak lokomotif kadro seçilecek o gün.
HDP`nin Türkiye partisi kimliğini kazanması çok kolay değil ancak bu hedefin tutturulması Kürt sorununun da çözümünde hayati önem taşıyor.
Selahattin Demirtaş`ın, cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kullandığı kucaklayıcı dil ve söylemleri sayesinde nasıl bir bahar havası estiğine tanık olduk.
Kuşkusuz sürecin nerelere savrulacağını zaman gösterecek.
Ancak, HDP`nin merkeze yaklaşması, 2015 seçimlerinde barajı geçmeleri ve Bursa`da da en az bir milletvekili çıkarmalarını sağlayabilir.
Nitekim cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demirtaş`a, Bursa`dan 65 bin oy çıkmıştı.
Yaklaşık 80 bin oy, bir milletvekilinin seçilmesi için yeterli olacak.