Olay Gazetesi Bursa

Cin şişeden çıktı bir kere

Erken seçim dedikodusunun çıktığı dönemlerin hiçbirinde seçimlerin  zamanında yapıldığını hatırlamıyorum. Kuşkusuz her dönemin kendine özgü şartları var. Peki bugün ülkeyi erken seçime sürükleyen nedenler hangileri? Henüz iktidar kanadından ‘erken seçimi biz de istiyoruz’ açıklaması gelmedi. Ancak iktidar açısından da muhalefet penceresinden de şartlar haiz. Çünkü: -AK Parti yerel seçimde, İstanbul ve Ankara gibi önemli kentleri […]

Erken seçim dedikodusunun çıktığı dönemlerin hiçbirinde seçimlerin  zamanında yapıldığını hatırlamıyorum.

Kuşkusuz her dönemin kendine özgü şartları var.

Peki bugün ülkeyi erken seçime sürükleyen nedenler hangileri?

Henüz iktidar kanadından ‘erken seçimi biz de istiyoruz’ açıklaması gelmedi.

Ancak iktidar açısından da muhalefet penceresinden de şartlar haiz.

Çünkü:

-AK Parti yerel seçimde, İstanbul ve Ankara gibi önemli kentleri kaybederse, cumhurbaşkanlığı seçiminde psikolojik üstünlüğü muhalefete kaptırabilir.

-Sınır dışı operasyonlarla yükselen milliyetçi dalganının sandığa olan etkisini yitirmemek için erken seçin son derece isabetli bir tercih.

-Ekonomideki kara bulutların seçmenin üzerine daha fazla çökmemesi için, baskın bir seçimin tercih edilmesi akıllıca bir hamle.

-Cumhur ittifakıyla oluşan AK Parti-MHP ahenginin bozulmaması için erken seçim can simidi olabilir.

Muhalefet partileri için de erken seçim kaçınılmaz.

Nitekim iktidar bloğunun çağrısından kaçmak,  ‘millet iradesinden kaçıyorlar’ algısı yaratabilir, onları zayıf gösterebilir.

Ve zaten muhalefet liderleri de dün aynı ifadeyi kullandı:

“Madem öyle hodri meydan.”

O halde iktidar ve muhalefetin uzlaşısıyla seçime gidilmesinin önünde hiçbir engel yok.

Ayrıca Bahçeli’nin tarih vererek erken seçim çağrısı yapması, ‘cin şişeden çıktı’ ya da ‘macun tüpten çıktı’  deyimlerine cuk oturuyor.

 

Bana hiç danışıklı dövüş gibi gelmiyor

 

İlk bakışta Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışıklı dövüşü izlenimini yaratıyor, ilk etapta AK Parti ile MHP’nin anlaştığı algısını doğuruyor dünkü gelişmeler.

Ancak bana hiç öyle gelmiyor.

4 nedenden dolayı…

-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın  gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladığındaki yüz ifadesi, hiç de konudan önceden haberi olduğu izlenimi vermedi bana.

-Hükümet yetkilileri farklı açıklamalar yaptılar. (Bekir Bozdağ-Nihat Zeybekçi)

-Erdoğan da dahil hiçbir AK Partili, erken seçime dair tek olumlu söz söylemedi.

-Erdoğan, grup toplantısında üzerine basa basa  3 kez seçim için Kasım 2019 tarihini telaffuz etti.

Ha, diyeceksiniz ki danışıklı dövüş zaten böyle olur.

Bir parti ister, diğeri istemiyormuş gibi yapar.

Ancak ne gerek var buna?

Meclis’teki tek partinin bile erken seçime karşı çıkmayacağı belliyken, neden AK Parti ve MHP danışıklı dövüşsünler?

 

Bir neden daha…

 

Anketler muhtelif…

Ancak ben HDP’nin oy oranının baraj altında olduğunu düşünenlerdenim.

Peki HDP’nin hakim olduğu Doğu ve Güneydoğu kentlerini hesap edersek, erken seçim hangi partilerin işine yarar?

Elbette cumhur ittifakına…

Birkaç istisna dışında HDP’li belediyelerin alayına kayyum atandı.

Kayyumun iş başında olduğu bir dönemde seçime gitmek, HDP’li belediye başkanlarının görevde olduğu bir dönemde seçime girmekten yeğdir iktidar için

O halde, Doğu ve Güneydoğu faktörü nedeniyle de erken seçim iktidarın lehinedir.

 

Erdoğan Bahçeli’ye hayır der mi?

 

Hiç ihtimal verilmiyor.

En fazla Bahçeli’nin söylediği tarihten birkaç sonraya ötelenir.

Ancak muhalefet de el verdiği için artık AK Parti’nin önünde başka da seçenek yok.

Peki bugünkü görüşme (Erdoğan-Bahçeli) olumsuz sonuçlanırsa ne olur?

O vakit cumhur ittifakı yerleyeksan olur.

Erdoğan-Bahçeli ittifakı çatırdar.

MHP-AK Parti işbirliği yalan olur.

İki parti arasındaki bahar havası kışa döner.

Yine de epey uzak bir ihtimal.