Gürsü Ovası’nda yılda kaç ton meyve üretiliyor biliyor musunuz?
Yaklaşık 100 bin ton!
Türkiye’nin en verimli ovalarında birinde üretilen tadından yenmez armut ve şeftalıların büyük çoğunluğu Rusya’ya, Avrupa ülkelerine ve turizmin merkezi Antalya’daki 5 yıldızlı otellere gidiyor.
Gürsulu çiftçilerin dalından 2,5, bilemedin 3 liraya tüccara sattığı şeftalileri Rusya’daki market sahipleri, toptancılardan kaç liradan satın alıyor dersiniz?
2 dolar…
Yani yaklaşık 14 lira!
Yıllardır köylü, “Mazot zamlandı, gübre fiyatları aldı başını gidiyor, işçilik arttı ama bizim ürünlerin fiyatları yerinde sayıyor, para kazanamıyoruz” diye isyan eder.
Doğru, doğru ama kurtuluş reçeteleri olan kooperatifleşmeye nedense gitmezler.
Gürsu Ziraat Odası Başkanlığı öncülüğünde bir kooperatif kuruldu.
Başında da Gürsu’da bin dönüm arazisi olan Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez var.
Dönmez, kafaya koyuyor bu yıl Gürsulu çiftçileri tüccarın insafına bırakmayacağım diye.
Tüccar, çiftinin elindeki şeftalinin kilosuna 2,5 lira teklif eder.
Dönmez, tek tek köylüleri dolaşıp, tek tek çiftçilerle görüşür ve teklifini yapar: “Biz kooperatif olarak 3 liradan alacağız şeftaliyi. Bu yıl tüccara değil, kooperatife satın ürünlerinizi.”
Çiftçi tereddüt eder ama tüccarın o dakika haberi olur Dönmez’in bu cazip teklifinden.
Telaşlanır ve hiç tereddüt etmeden 2,5 liralık teklifini şak diye 3 liraya çıkarır.
Böylece Gürsu Tarım Kredi Kooperatifi’nin araya girmesiyle, geçen yıl Gürsulu çiftçinin cebine 30 milyon lira daha fazla para girer.
Tüccar ise kardan bir miktar zarar etmiştir ama yine de kazanmıştır.
Peki, bu çarpıcı hadiseden sonra köylü, tercihini değiştirip, kooperatifle çalışmaya başladı mı?
Şaşıracaksınız ama hayır…
Ürününü bedava sayılabilecek bir fiyatla vermesine rağmen, tüccarla iş yapmaktan vazgeçmiş değiller.
Çok çarpıcı bir bilgi daha vereyim.
Gürsu’da 100 bin ton ürün çıkıyor dedik.
Kilogramı ortalama 2,5 liradan ne yapar?
250 milyon lira.
Köylü, tüccara sattığı ürünün parasını peşin almıyor.
Senet, sepet de yok!
Yani tüccar, 250 milyon liralık borcunu inkar ederse, köylünün yasalar önünde yapacağı hiçbir şey yok!
Bu yazdıklarıma inanmayan varsa Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez’e sorabilir.
Tarımda krizi fırsata çevirmek
Pandemi süreci, sel felaketi derken karamsar bir tablo çizeceğini düşündüğüm Dönmez, tam tersine umut saçtı adeta.
“Krizi fırsata çevirebilirsek, tarımda altın yıl olur” diyor Dönmez.
Nasıl mı?
Başta İtalya ve İspanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde meyve ve sebze yok.
Çünkü pandemiden dolayı üretim yapamamışlar.
Yani hiç olmadığı kadar ithalata ihtiyaçları var?
Nerden temin edecekler ihtiyaçlarını?
Elbette Türkiye’den.
Çünkü Türkiye, üretimine devam etti.
Kim dur diyecek?
Önceki gün AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’ın açıklamasını bu köşeden okudunuz.
Salman isyan ediyor adeta bu sosyal medya meczuplarına.
Ayhan Salman kim?
İktidar partisinin il başkanı.
Yani son 50 yılın en muktedir iktidarının Bursa’daki temsilcisi.
Sadece o mu?
İktidarın belediye başkanları, bakanları, ilçe başkanları da isyan ediyor.
İyi ama bu işte bir terslik yok mu?
İktidarı ve muhalefetiyle siyasetçisi, iktidarı ve muhalefetiyle belediye başkanı, iktidarı ve muhalefetiyle milletvekili, iktidara yakın ve iktidara muhalif gazetecisiyle, herkes sosyal medya terörizminden şikayetçi ancak bu durumu engelleyen bir irade de henüz ortaya konmuş değil.
Daha önce de yazdım, bizim suç gördüğümüz paylaşımları ağır eleştiri olarak yorumluyor yargı.
O halde bu işin çözümü için tek yol var…
Sosyal medya teröründen şikayet eden iktidar partisi, ifade özgürlüğünü daraltmama koşuluyla yasal düzenleme yapmalı.
Milli de aday
Yahya Bahadır ve Selçuk Türkoğlu.
Oysa başka bir aday daha var.
Zafer Milli.
Üstelik Zafer Milli’nin aday olacağını çok önceden yazmıştım.
Bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için, altını kalın bir şekilde çizerek, Zafer Milli’nin il başkan adayı olduğunu yazmış olayım.