Kongre takvimi henüz netleşmedi ancak daha bugünden kimlerin il başkan adaylığına göz kırptığı, zemin aradığı, alttan alta çalışma başlattığı az çok biliniyor.
Kongrede adaylığa soyunacak 4 isimden söz edebilirim.
***
Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu gibi isimlerin desteğini alan Akkuş’un yeni dönemde de aday olmasına kesin gözle bakılıyor.
***
Sürpriz aday ise Akkuş yönetiminde il sekreteri olarak görev yapan Erol Gülmez.
Gülmez, Akkuş ile yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle istifa etmişti.
Halen NOSAB Başkanı olan Gülmez’in kongrede şansını deneyeceği ifade ediliyor.
***
Bir diğer aday ise Av. Ekrem Demiröz.
Demiröz, parti içinde Ortak Çözüm Grubu isimli platformun öncülüğünü yapıyor.
Parti içi demokrasi, özgürlük, eşitlik, adalet gibi kavramları kullanan, önseçim talebinde bulunan Demiröz’ün de aday olması sürpriz olmayacak.
***
Osmangazi İlçe eski Başkanı İsmet Karaca…
Bir süre önce Antalya’dan Bursa’ya kesin dönüş yapan Karaca, ara verdiği siyasete yeniden dönüyor.
Geçen aylarda kendisiyle karşılaşmış ve adaylık iddialarını sormuştum.
“Örgüt ne derse onu yaparım” diyen Karaca, adaylık işareti vermişti.
Yakın çevresi Karaca’nın aday olacağını net bir şekilde söylüyor.
***
Tüm bunların dışında Nilüfer örgütünden Fırat Yılmaz’ın ismi de konuşuluyor.
Ancak Yılmaz’ın, il başkanlığından çok Nilüfer adaylığına daha yakın olduğunu belirtebilirim.
Yani, 4 potansiyel adayın olduğunu söyleyebiliriz.
***
Kuşkusuz saydığım isimlerin dışında başka adaylar da çıkacaktır.
Veya adaylığı düşünenler vazgeçebilir.
Hem parti içi dengeler hem de ilçe kongreleri, aday olmayı düşünenlerin kararlarını etkileyecek.
Yani, il kongresine kadar köprünün altından daha çok sular akacaktır.
Yenişehir’den güzel haberler, mevcut sefer sayıları artıyor!
Elimdeki veriler Trabzon, Erzurum, Muş ve Diyarbakır gibi seferlerin yüzde 80-85 doluluk oranlarına ulaştığını söylüyordu.
AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin ise son verileri paylaştı.
Buna göre Erzurum seferleri yüzde yüze ulaşmış.
Dün Esgin’le konuşarak daha detaylı bilgiler aldım.
Sadece Erzurum değil, Trabzon, Muş ve Diyarbakır seferleri de yüzde yüze ulaşmış.
Esgin, bir de şu gelişmeyi aktardı:
Haftada 3 kez yapılan Trabzon ve Erzurum seferleri 4’e, haftada 2 olan Muş ve Diyarbakır seferleri de 3’e çıkıyor.
Bir sonraki aşama ise kısa süre önce başlayan ve yüzde 85 doluluk oranlarına ulaşan Gaziantep seferlerinin de haftada 3 güne çıkması.
Gelişmeler umut verici ama yeterli değil
Evet Yenişehir Havalimanı canlanıyor ve sefer sayıları arttırılıyor.
Ancak hala bazı seferler yok.
Mesela yaz aylarının içinde olmamıza rağmen Bursa’dan Antalya’ya uçak yok.
Üstelik yoğun talep olmasına rağmen.
AK Parti Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Esgin, yoğun talep ve yüzde yüz doluluk oranları karşısında THY yetkililerinin mazeret üretemeyeceğini söylüyor.
Evet ama biraz daha baskı gerekmiyor mu?
Nitekim, THY İstanbul lobisinin etkisinde ve Yenişehir Havalimanı’nın canlanması için hiç de istekli değil.
Nitekim yüksek talep olmasına rağmen sırf İstanbul’daki havalimanlarını olumsuz etkilememesi için, son derece yavaş davranıyorlar.
Hayvan sevmeyenlere
Aşağıda bir veterinerlik öğrencisinin, ibret dolu notunu okuyacaksınız.
Belki, hayvanlardan rahatsız olanların bakış açısı değişir.
Apartmana giren kedilerden rahatsız olan apartman yöneticisi binanın ilan panosuna astığı kağıda aynen şöyle yazar: “Kapının kapatılmasına ve kedilerin içeri girmemesine dikkat edilmesi rica olunur.”
Yöneticinin hesap etmediği bir şey vardır; aynı apartmanda bir veterinerlik öğrencisinin oturuyor olması!
Bina girişindeki “uyarı” notunu gören öğrenci hemen altına hem ahlaki hem de bilimsel bir manifesto niteliğinde aşağıdaki notu iliştirir:
“Köpek türü günümüzden 15000 yıl önce, kedi türü ise 5000 yıl önce insan tarafından kendi çıkarları için evcilleştirilmiştir. Köpeği avda kendisine yardım etsin, evi ve sürüyü korusun diye; kediyi iyi bir haşere ve fare avcısı olduğu için evcilleştirmişlerdir. Bu nedenle, iki hayvan türünün kendi yemeğini bulması ve zor hava şartlarına dayanması çok düşük bir ihtimaldir. Bu artık insanlığın görevidir. Bu nedenle hayvanları korumalı ve beslemeliyiz. Bir kedinin veya köpeğin tekrar ormana dönüp eski vahşi yaşamındaki gibi avlanmasını bekleyemeyiz. Zaten insanoğlu ne bir orman ne de avlanacak hayvan bırakmıştır. Bir kedinin günlük mama ihtiyacı 75 gramdır ve hava soğudukça daha da artmaktadır. Çünkü kediler vücutlarını ısıtabilmek için çok fazla kalori harcarlar. Eğer yeterli besin alamazlarsa kendi vücutlarını ısıtamaz ve donarak ölürler. Bu nedenle üşüyen bir hayvanın apartmana girmesi ve çıkmak istememesi çok normaldir. Aynı şekilde kediler araba motorlarına da ısınmak için girerler. Lütfen motoru çalıştırmadan önce bunu kontrol edin. Ancak bu durumları hayvana yeterli besin vererek ve kötü havalarda içinde saklanabileceği kutular yaparak çözebiliriz. Sitemizin bahçesinde çok fazla kedi bulunmaktadır. İnsanoğlunun sebep olduklarını düzeltmek her insanın borcudur. Lütfen bu konuda yardımcı olmasanız bile hayvan yardımına koşanlara engel olmayınız. Dünya sadece insan için yaratılmamıştır, unutmayınız.”