Çok sayıda kulis birikti CHP‘ye dair.
Önce anket meselesi…
***
Malum CHP İl Başkanlığı, büyükşehir ve 17 ilçeyi kapsayan anket çalışmasına başlamıştı.
O anketler bitti ve ham halleri genel merkeze gönderildi.
Ankara değerlendiriyor…
Ancak Ankara’nın eğilimi şu:
İllerden gelen anketler yüzde yüz ölçü kabul edilmeyecek.
***
Bir yanda CHP’nin yerel örgütleri anket yaptırırken, diğer yanda CHP Genel Merkezi, 2 ayrı şirkete Türkiye’nin 81 ilini kapsayan ciddi bir anket çalışması yaptırıyor.
Bakalım, bu anketlerin sonuçları nasıl çıkacak?
***
Ancak, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun‘la bire bir yoğun mesai yapıyor.
İki isim, illerden gelen veriler ve kendi yaptırdıkları çalışmalar üzerinde çalışıp, süreci şekillendiriyorlar.
***
Bursa’da gözler Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey‘de.
Bozbey, kızının düğün davetiyesini verdiği Kılıçdaroğlu ile Ankara’da yaklaşık yarım saat görüştü.
Bozbey, görüşmede adaylıklarının konuşulmadığını söylüyor ama Kılıçdaroğlu’nun kendisini büyükşehir adaylığı için ikna ettiği de gelen bir diğer kulis bilgisi.
Daha açık bir ifadeyle Bozbey’in Kılıçdaroğlu’na büyükşehir için yeşil ışık yaktığı belirtiliyor.
***
Bu arada CHP Bursa Milletvekilleri de, Bozbey ile ilgili Kılıçdaroğlu’na görüş bildiriyorlar.
Onlardan biri de Erkan Aydın…
Erkan Aydın, Kılıçdaroğlu’na şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkan, Mustafa Bozbey ilçesinde çok sevilen bir belediye başkanı. Nilüfer de bizim için çok önemli. Eğer Bozbey’i büyükşehirden aday gösterirsek, Nilüfer’i kaybederiz. Bozbey, Nilüfer’den aday olmalı.”
Erkan Aydın çevresine, “Kılıçdaroğlu’na söyledik. Mustafa Bozbey, Nilüfer’den aday olacak” diyormuş.
***
Bozbey ise hiç ama hiç renk vermiyor.
“Ekim ayında yerel yönetimler yasasını bekliyorum” diyor ama o yasanın çıkıp, çıkmayacağı da belli değil.
Muazzam bir tiyatro gecesi!
Üstelik 80 bin öğrencinin öğrenim gördüğü Uludağ Üniversitesi’ne sahip olmasın rağmen Bursa’daki kültür-sanat etkinliklerinin sayısı hala çok düşük.
Bunda salon yetersizliği ve salonların yüksek kira fiyatlarının da etkisi büyük.
Ancak son yıllarda çok kaliteli etkinlikler gerçekleşiyor ve seyircinin ilgisi de muazzam.
Bursa Devlet Tiyatrosu’nun ise maşallahı var.
Kısıtlı imkanları, az sayıdaki oyuncu kadrosu, düşük bütçeleriyle kapalı gişe oynuyorlar.
Önceki akşam, belki de son yılların en iyi oyunlarından biriyle ‘perde‘ dedi Bursa Devlet Tiyatrosu:
Orhan Kemal’in ünlü eseri Üçkağıtçı…
Kah dini kullanarak, kah milli ve manevi değerleri istismar ederek soyup soğana çevirmediği, kandırmadığı, canını yakmadığı kimse bırakmayan çakma bir müfettişin hikayesi etrafında kurgulanan oyun, tam bir kahkaha tufanı…
Orhan Kemal, yarım asır önce kaleme almış eserini ancak bin yıl önce de, bin yıl sonra da güncelliğini koruyan/koruyacak bir konusu var oyunun.
Beyaz Perde’de Kemal Sunal’ın canlandırdığı Aziz Nesin’in eseri Zübük’e benzer bir hikaye.
Kuşkusuz merhum Aziz Nesin, Orhan Kemal’den esinlenmiştir.
Prömiyer olmasına rağmen tüm oyuncuların performansına şapka çıkarılır.
Hem başrolünü hem de yönetmen yardımcılığını üstlenen Ali Volkan Çetinkaya’ya da alkışlarımızı yollayalım.
Elbette yönetmen Burak Karaman ve dekorundan, kostümcüsüne tüm ekibi tebrik edelim.
Tiyatroseverlere oyunu izlemelerini şiddetle tavsiye ederim.
Sıkılırlarsa bilet paralarını vermeye hazırım.
Tabii bilet bulabilirlerse.
Nitekim, 2 haftalık biletler tükenmiş bile!
İzlemeyi düşünenler elini çabuk tutsun yani.
Salonda hoş da bir sürpriz vardı.
Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü de izleyiciler arasındaydı.
Öğütçü ile tanıştım ve ayaküstü sohbet ettik.
Bizim gazeteden, gazeteci, yazar ve şair Nahit Kayabaşı‘na selamlarını yolladı.
Üzerimde kalmasın.
Protokol yine yoktu
Defalarca yazdım ancak bir kez daha yazmakta sakınca görmüyorum.
Protokol, yine Bursa Devlet Tiyatrosu’nun açılışına katılmadı.
Dahası, başta belediye başkanları olmak üzere A protokol, vekillerini göndermekle yetindi yine.
Yine diyorum çünkü yıllardır protokol üyelerinin prömiyere katıldığını görmedim.
Oysa, Devlet Tiyatrosu’nun perdelerini açıp, ilk oyununu sergilemesi, bir kentin en önemli etkinliği değil midir?
O akşam daha önemli ne olabilir ki?