Dün CHP Genel Merkezi, 81 İl Başkanlığına son derece önemli bir genelge yolladı.
Genelgede özetle şöyle deniliyor:
“Yerel yönetimler seçimine daha etkin ve verimli şekilde hazırlanmak amacıyla, büyükşehir belediye başkanlıkları, il/ilçe ve belde belediye başkanlıkları, belediye ve il genel meclis üyelikleri için, aday belirleme hazırlıklarının, Yüksek Seçim Kurulu’nun yayınlayacağı seçim takvimin beklenmeden, başlatılması öngörülmüştür. Bu nedenle Merkez Yönetim Kurulu’nun 24 09 2018 tarihli toplantısında aşağıdaki kararlar alınmıştır.
Genelge bu…
Peki genelge, neden geçmiş seçimlere göre çok erken yollandI.
Nitekim seçimlere 6 ay kala istifalar isteniyor.
Bunu 2 nedene bağlayabiliriz.
CHP Genel Merkezi bu seçimde, adayları erken belirleyip, propaganda çalışmalarını uzun tutmak istiyor.
Diğer gerekçe de, istifalarla boşalacak yönetimlere kendilerinin istediği atamaları gerçekleştirmek.
Malum, olağanüstü kurultay süreci nedeniyle, yönetim kademelerinde değişimcilerin ciddi bir ağırlığı var.
Yerel seçimden 6 ay önce gönderilen bu genelgeyle, Kılıçdaroğlu’na yakın yönetimlerin ataması gerçekleştirilebilir.
Ancak gerekçe ne olursa olsun, CHP’de aday olmayı düşünenler bu sürpriz genelgeyle istifalarını sunacaklar.
Yani CHP’de seçim süreci bu genelgeyle resmen başladı!
Akkuş’tan belediye başkanlarına adaylık mesajı
CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’a şunu sordum:
Adaylık sürecinde, belediye başkanlarının fikri ne kadar dikkate alınacak.
Akkuş’un yanıtı:
Genel Merkez’in etkisi yüzde 60…
Örgütün eğilimi yüzde 20…
Belediye başkanlarının düşüncesi yüzde 20 etkili olur.
O halde belediye başkanlarının kaderi, büyük ölçüde Genel Merkez’in elinde…
Uğur Korkmaz YDK’ya sevk ediliyor
CHP’li üyelere yönelik hakaret yazışması üzerine harekete geçen CHP Nilüfer İlçe Yönetimi’nin, Nilüfer üyesi Korkmaz’ı, ilk toplantıda ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etme kararı alacağını duydum.
Kantin fiyatları ve Orhangazi’deki çöp tenekesi
Heybemde, vatandaşı ilgilendiren önemli konular var.
Onlardan biri okul kantinlerindeki fahiş fiyatlar.
Dün sabah, bizim gazetenin arşiv sorumlusu ve kat görevlisi iki hanımefendi, dertli mi dertliydiler…
Okul kantinlerinde satılan ürünler cep yakıyormuş çünkü.
Mesela küçük bir tostun fiyatı 4,5 liraya çıkmış ki geçen sene 3 liradan satılıyormuş.
En ufak boy süt ve ayranın fiyatını da 1,5 liradan satıyorlarmış kantinciler.
Diğer ürünlere de fahiş oranda zam yapılmış.
Yani okul kantinlerinde her şey ateş pahasıymış.
Bir örnek de verdi arkadaşlar.
BESAŞ’ta ayran 75 kuruşa, BİM’de sadece 60 kuruşa satılıyormuş.
Şimdi diyeceksiniz ki, döviz kuruna bağlı olarak her şey zamlandı.
Doğru ama neredeyse küçücük bir tostu 4,5 liraya satıp, 70 kuruşa satın aldığın süt ve ayranı 2 katına satmak da kusura bakılmasın ama krizi fırsatçılığa dönüştürmek değil de nedir?
Tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İnanın bu dönemde döviz bahanesiyle, dolarizasyonla sattıkları ürüne hiç alakası olmadığı halde bire 3, bire 5, bire 10 zam yapanlar iflah olmayacaklardır. Helalı haramı ayırt etmeyenlerin iflah olması mümkün değil” sözlerini hatırlıyoruz…
***
Gördüğünüz yer Orhangazi Adliyesi.
Bir diğer ifadeyle Hükümet Konağı’nın karşısı.
Dikkat çekmek istediğim noktaysa metal çöp konteynerinin olduğu yer.
Konteynerinin monte edildiği nokta, tam da engelli yolunun geçtiği bölge…
Yani engeller düşünülmeden yapılmış bir iş.
Peki kim yapıyor bu işi?
Orhangazi Belediyesi…
Yani engellilerin engelini aşması için proje üretmesi gereken bir yerel yönetim, engellilere işte böyle engel oluyor.