Bugüne kadar takip ettiğim kongreler arasında, böylesine hiç tanık olmadım.
CHP’lilerin hiç bu denli ayrıştıklarını, olay çıkmasa da kongre salonunun bu kadar gergin olduğunu, kutuplaşmanın sandığa böylesine yansıdığını hiç hatırlamıyorum.
Salonda konuştuğum CHP’liler ağız birliği etmişçesine, hep aynı şeyi söylüyordu:
Ayrıştık…
Milletvekilleri ve belediye başkanı, kürsü konuşmalarında ilk kez CHP‘ye egemen olan ayrışmadan söz ediyordu.
İşte böyle bir duruma düşen/düşürülen CHP‘de kimin kazandığı değil, kazananın partiyi bu tehlikeli gidişattan kurtarması önemli.
Kongreyi kazanan Şadi Özdemir’in ilk yapacağı iş parti üyelerini yeniden CHP’lilik kimliğinde birleştirmek olmalı.
***
Kongre salonuna adım attığımızda, Şadi Özdemir’in hakimiyetini soluduk.
Kiminle konuştuysam, Özdemir’in kazanacağını söylüyor, Özdemir destekçileriyse delege sayısı bile veriyorlardı:
340 delege…
***
Zafer Yıldız, sessiz sedasız, Şadi Özdemir ise gümbür gümbür girdi salona.
O dakika itibarıyla Özdemir, kongreyi kazanmıştı.
Adayların konuşmalarına olan alkışlar da duruma tüy dikti.
***
Gelelim kürsü konuşmalarına…
Zafer Yıldız ve Hasan Ertürk de dahil kürsüye çıkanların kahir ekseriyeti, partide mezhepçilik yapıldığını iddia etti.
Hatta mezhepçilik iddialarını üzerine alan Şadi Özdemir, “İyi ki Sünniyim, Alevi olsam kim bilir ne olurdu” diyerek, mezhepçilik yapmadıklarını söyledi.
Yıldız, isim vermeden Özdemir’i partiye ihanet etmek ve partiye küsmekle suçladı.
Hasan Ertürk ise, nalına da mıhına da vurarak, hem Yıdız‘ı hem de Özdemir‘i eleştirdi, kendisini dikkate almadığını iddia ettiği kim varsa eleştirdi.
Medyayla ilgili iddiası paranoya koksa da, söylediklerinin bir kısmında haklılık payı vardı Hasan Hoca’nın.
Konuşması eleştiri yüklüydü ancak kimseyi rahatsız edici değildi.
Hasılı Hasan Hoca, kongreye renk kattı.
Ancak sandıklar açıldığında Ertürk’ün neden yok sayıldığı da ortaya çıktı.
Şadi Özdemir’e gelince…
Kürsü hitabeti güçlü olmasa da son derece yerinde tespitler yaptı, birleştiricilik vurgusu önemliydi.
Değişim dedi, barıştan söz etti, örgütlenmeden bahsetti.
***
Peki Şadi Özdemir nasıl kazandı?
İyi niyetle yola çıkan ve akademik çevrede saygınlığı olan Hasan Hoca’nın tabanı olmadığı için üzerinde durmayacağım.
Şadi Özdemir, kuşkusuz ciddi bir emek vererek kongreyi kazandı.
Ancak tek ciddi rakibi Yıldız’ın, partiyi temsil etme noktasındaki eksikleri, görev dönemi boyunca AK Partililere boş sahada top sürdürmesi, Büyükşehir Belediye Başkanı’na plaket verecek kadar savrulması, Şadi Özdemir’î il başkanlığına götürdü.
Ehh Özdemir de sol gelenekten gelen, siyasal ve entellektüel birikimi tartışılmayacak bir CHP’li olduğu için, sonuç kaçınılmaz oldu.
***
Kuşkusuz bu sonuçla, partide yeni bir dönem başlıyor.
Mesela, kongre konuşmasında ‘tarafsızlık’ mesajı veren Nilüfer Belediye Başkanı’nın desteklediği aday kazanamadı.
Milletvekili seçimlerinde yara alan Gürhan Akdoğan’lar, Metin Çelik’ler bir darbe de dün aldılar.
Zafer Yıldız’ı destekleyen ilçe başkanları yenildiler.
Ancak, her yarışta olduğu gibi bu yarışın da kaybedeni ve kazananı olması kaçınılmazdı.
CHP’lilerin artık kongre kültürünü değiştirmeleri,kazananın kaybedenle kol kola girmesi, kongre gündeminin salona hapsedilmesi gerekir.
Kuşkusuz bunu yapacak tek güç de Şadi Özdemir’den başkası değil.