Tüzük Kurultayı’nda milletvekili adaylarının önseçimle belirleneceği kesinleşti.
Ancak belediye başkan adayları için aynı yöntem uygulanmayacak.
Daha doğrusu, önseçim katı bir kural olarak işletilmeyecek, belirleyeci unsur olarak bazı il ve ilçelerde başvurulacak bir yöntem olacak.
Adayları, asıl belirleyecek yöntem ise anketler.
Bunun kararı alındı diyebiliriz.
Yakın zamanda Türkiye’nin 81 ilinde kamuoyu araştırmalarıyla seçmenin nabzı ölçülecek.
Anket 2 ayaklı olacak.
Önce, “hangi isimle seçime girersek kazanabiliriz?” sorusuna yanıt verecek anketler yapılacak.
Ardından aday adaylarının sorulacağı anketlere gidilecek.
Bazı il ve ilçelerde de önseçim yapılmak suretiyle süreç tamamlanacak.
Tüm bu aşamaların ardından son kararı Ankara verecek.
Ancak ilk etapta, CHP’nin seçim kazanamadığı bölgelere yoğunlaşılacak.
Ayrıca CHP’li olmayan belediyelerde anketlerin belirleyici etkisi daha yüksek olacak.
Ve bu kez adaylar daha erken belirlenecek.
Kılıçdaroğlu’nun bir diğer eğilimi de önce il belediye başkan adaylarının belirlenmesi…
Yani hedef; İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir gibi illerde il belediye başkan adaylarının belirlenip, daha sonra ilçe belediye başkan adaylarının seçilmesiyle sürecin tamamlanması.
Ankara ziyaretçileri
CHP’de henüz adaylık süreci yoğun bir şekilde başlamış değil.
Ancak kulislerde, gerek eski milletvekillerinin, gerekse de iş insanlarının Ankara’ya sık sık uğrayıp, aday olma isteklerini ilettikleri, Kılıçdaroğlu’ndan randevu talep ettikleri konuşuluyor.
Ne var ki adaylık havuzunun genişlemesine katkısı olsa da, anket ve önseçim aşamalarına geçilmediği için bu tür girişimlerin sonuçsuz kalacağına şüphe yok.
ÇEKMECE
‘Okuyup yazanla, okumayıp yazmayan arasındaki ayrılık, ölülerle diriler arasındaki ayrılık kadardır’ demiş Aristoteles.
“Eğitimin kökleri acı, meyvesi tatlıdır” sözüne de yine bu büyük filozof imzasını atmış.
Gerçekten de öyle…
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelebilir, imkansızlıklar içinde büyüyebilir ancak iyi bir eğitimle talihinizi döndürebilirsiniz.
Veya hayatta telafisi olmayan şeylerin başında eğitimsizlik gelmiyor mu?
Bu bakımdan eğitime gönüllü destek veren kişileri toplumu aydınlatan meşaleler olarak da nitelendirebiliriz.
Çekmece diye gönüllü bir platform var.
Projelerinin ismi ise Çek(i)mece.
3 yıl önce tanışmıştım onlarla.
O zamandan bugüne epey yol katetmişler.
Sayıları 500’ü bulan eğitim neferleri, köy okullarını dolaşıyorlar, atölyeler oluşturuyorlar, kütüphaneler kurarak çocuklara kitap okuma alışkanlığı edindiriyorlar, okulların fiziki ihtiyaçlarını gideriyorlar ancak en önemlisi öğrencilere dokunup genç dimağları hayata hazırlıyorlar.
1940’larda başlayıp İsmet İnönü eliyle çökertilen devrim niteliğindeki köy enstitüleri modelini rehber edinen Çekmece, Bursa’nın Müşküle Köyü’nden Mardin’in Kızıltepe ilçesine kadar Türkiye’nin dört bir yanında hizmet vermeye başlamış.
Bir aydınlanma projesi olan Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin bağrından kopmuş oluşumun öncüleri İbrahim Zeki Karabulut ile Dilber Dereli…
Ancak yüzlerce gönüllüyle yürüyen Çekmece, yoluna emin adımlarla devam ediyor.
İktidar ve muhalefet bu kez tek ses
Bir süreden bu yana, 0,50 emsal artışıyla ağırlıklı olarak Nilüfer’de yükselen yüksek katlı binalarla ilgili olumsuz düşüncelerini açıklamaktan geri durmuyordu Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş.
Dün ise Büyükşehir Meclisi’nde bu konu ele alınmış.
İlginç bir detay var dünkü oturumla ilgili.
Henüz ruhsat ve çürük raporu almamış olan, mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı verdiği plan değişikliklerinin iptalinin kabul edilmesi kararlaştırılmış.
Muhalefetin görüşü zaten belli ancak plan değişikliklerinin durudurulmasına yönelik kararının iktidarın elini rahatlatmasına nicedir tanık olmuyorduk.
Ayırca tartışmalı bir konu hakkında iktidarın ve muhalefetin oy birliğiyle mutabık kalması da sık rastlamadığımız bir durum.