Çok değil 15 yıl önce, piknikçilerin uğrak yeriydi.
Bugün ise ördek seslerinin yükseldiği, şırıl şırıl akan deresi, yemyeşil doğası, otantik ve rengarenk evleri, salaş çay bahçeleri, butik otelleri ve yerel ürünlerin satışa sunulduğu, kent merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta, dört başı mamur bir turizm köyü haline geldi Misi.
***
Ve her yıl, Misili kadınlar ile kadın derneklerinin el emeği göz nuru yemeklerinin yarıştığı yerel lezzetler yarışması düzenleniyor Nilüfer Belediyesi’nin öncülüğüyle.
***
Etkinlik sadece yarışmalardan ibaret değil tabii…
Köy yumurtasından bahçe domatesine, dağ çileğinden Bursa’nın meşhur kara incirine kadar envai çeşit doğal ürün de satışa sunuluyor.
***
Bu yıl da tam bir karnavalı andırıyordu köy meydanı.
***
Yemek yapmasını bilmem ve o işe hiç bulaşmadım ama iyi bir yemeğin kokusunu kilometrelerce öteden alırım.
Bu yıl, kadın dernekleri yarışmasında jüriydim.
8 kadın derneği yarıştı.
Hiç tatmadığımız ismiyle, cismiyle birbirinden özgün yemek ve tatlıların tadına baktık.
Mesela bilmem ‘kuru erikli Osmanlı’ yahnisini hiç yediniz mi?
Veya ‘baklalı yaprak sarmasının’ tadına bakıp, Amasya yöresine has pilava kaşık salladınız mı?
***
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ürünlü Kadın Dayanışma Derneği açık ara birinci oldu, tuzda kuzu kol ve kestaneli pilav isimli yemekleriyle.
Öyle ki hiçbir yemek onlarınki kadar iyi sunulmadı, hiçbir yemek onlarınki kadar göze hitap etmiyordu.
Ayrıca 3 kadın bir şölen yemeğini sunar gibi jüriye eserlerini takdim ederek bu işi ne kadar ciddiye aldıklarını gösterdiler.
Tebrikler…
Serpme kahvaltı ve israf
Vakıf, son yıllarda bizde de yaygınlaşan serpme kahvaltı kültürü nedeniyle 100 milyar liralık israf yapıldığını açıklamış.
Bayhan’ın paylaşımı son derece isabetli.
BURFAŞ sosyal tesisleri de geçen yıl serpme kahvaltı uygulamasını kaldırarak büyük bir israfın önüne geçmiş.
Ancak yetmez.
Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş‘a çağrımdır.
Bursa’daki tüm işletmelerde serpme kahvaltı uygulamasına son verilecek bir kampanyanın öncülüğünü yapabilir Aktaş.
Ben bu serpme kahvaltı çılgınlığına 2017’deki yazımda değinmiş ve israfın vahim boyutlara ulaştığını yazmıştım.
Yeri geldiği için, arşivimdeki yazımı bir kez daha paylaşıyorum:
Geçen pazar arkadaşımla serpme kahvaltı hizmeti veren tanınmış bir mekanda kahvaltıdayız.
Masa birkaç dakika içinde donatıldı.
Abartmıyorum en az 15 çeşidin bulunduğu kahvaltı masasında bir kuş sütü eksikti.
İki değil 12 kişinin doyabileceği kadar yiyecek vardı masada, o derece.
Hiç çatal vurmadan masadaki tabakların çoğunu, israf olmasın diye kaldırttım.
Garsona da çöpe giden kahvaltılıkları sordum:
“Abi sorma, çöpe attıklarımızla günde en az 400 kişi doyar” dedi.
Mekan sahibini tanıdığım için israfa neden göz yumduklarını sordum ve serpme kahvaltı sistemini bırakmaları gerektiğini dostça önerdim ilk karşılaşmamızda.
“Bu konuda çok dertliyiz. İsrafın önüne geçmek için çeşidi ve porsiyonları küçülttük. Ancak bu kez de müşteriler tepki gösterdiler. Biz de eski sisteme geri dönmek zorunda kaldık” dedi.
Peki ne kadar yiyecek çöpe gidiyor bu mekanda?
100 kilo yiyeceğin en az 30’u çöpe gidiyormuş.
Yani günde 1 ton yiyeceğin servis edildiği mekanda 300 kilo yiyecek israf oluyormuş!
Ayda 9 ton, yılda da yaklaşık 110 ton yiyecek sadece sözünü ettiğim mekanda çöpe atılıyor.
Mekan sahibi, israfın daha büyüğünün iftar sofralarında yaşandığını da söyledi.
Bütün gün boş kalan midenin alabileceği yiyecek sınırlı olmasına rağmen, iftar masaları tıpkı kahvaltı sofraları gibi donatılıyor.
Sonuç, yine çok büyük israf.
Çünkü midemiz değil gözümüz aç.
Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız olduğu memlekette, israf deyip geçmeyin.
İsrafın önüne geçmekle 10 binlerce insanın gıda ihtiyacı giderilebilir.
Sadece biraz duyarlılık.
CHP PM’de önseçimle ilgili karar alındı mı?
Haber son derece kuşku uyandırıyordu.
Dün Parti Meclisi üyelerine sorduk, böyle bir karar alındı mı diye.
Ne öyle bir karar alınmış, ne de konuşulmuş.
Yani gündeme bile gelmemiş.
Haber nerden çıkmış onlar da bilmiyorlarmış.