Bursa, bir turizm kenti olacaksa, doğal zenginliklerini gün yüzüne çıkarmalı.
Bir zamanlar kaplıca kenti olan Bursa, bu unvanını zaman içinde, Kütahya ve Yalova gibi başka kentlere kaptırdı.
Birkaç derme çatma hamam ve tesise hapsedilmiş kaplıca vizyonuyla, bir arpa boy yol alınmış.
Bursa‘yı son yıllarda ziyaret eden turist sayısı, tabloyu apaçık ortaya koyuyor.
Arap turist sayısında sınırlı bir artış var, o kadar.
Ancak, son yıllarda son derece ciddi adımlar atılmadı değil.
Marka oteller ardı ardına yükseldi, kentin göbeğine modern bir kongre ve kültür merkezi inşa edildi, atıl durumdaki Yenişehir Havaalanı aktif hale getirildi.
Birşey daha yapıldı…
Yeni sondajlarla, yeni jeotermal kaynaklar elde edildi.
Bugün Bursa’da saniyede 300 litre jeotermal su çıkıyor.
Ve bu şifalı sular, yeni otellerin hamamlarında ve SPA merkezlerinde, müşterilerine sunuluyor.
Birkaç yıl önce, Bursa‘da sadece birkaç otelde şifalı su varken, bugün kaç otel ve tesiste jeotermal su var dersiniz?
45 otel, hastane ve kaplıca…
Yeni oteller ve tesisler de yolda.
Tam da bu noktada Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘nin yaptıklarına değinelim.
Nitekim termal hat, Büyükşehir Belediyesi‘nin çalışmalarıyla 35 kilometreye ulaşmış.
Bu şu anlama geliyor:
Artık İstanbul Yolu‘ndaki oteller de termal hizmeti veriyor, Çekirge‘deki ve Nilüfer‘deki tesisler de…
Yani, bir bölgeye hapsolan şifalı su, Bursa geneline yayılarak, turizm için muazzam bir hizmete dönüşüyor.
Bu politika, kararlılıkla sürdürülmeli…
Turizm ülkesi olabilir miyiz?
Önceki gün turizmciler, Hasan Erdem‘in ev sahipliğinde TÜRSAB seçimi için bir araya gelmişler.
Muhalif ekip de diyebiliriz, toplantıya katılanlar için.
Nitekim söz konusu ekip, yıllardır Başaran Ulusoy’a muhalefiyle tanınıyor.
Muhaliflerin adayı Emin Çakmak…
Seçim sonucu ne olur, ona TÜRSAB delegeleri karar verecek.
Ancak toplantıda dile getirilen 100 milyon turist ve 100 milyar dolar turizm geliri hedefinin üzerinde durmakta fayda var.
2023 vizyonuyla örtüşen bu hedef, kuşkusuz kulağa hoş geliyor.
Ancak, tutarlı bir turizm politikası ve çok ciddi, çok sabırlı bir çalışmayla hedefe ulaşılabilir.
Türkiye‘nin 2013 turizm geliri 32 milyar dolardı.
O yıl dünyadaki turizm geliriyse 1 trilyon 300 milyar dolardı.
Yani devede kulak misali…
Oysa, bizdeki turizm tesislerinin, pastadan aslan payını alan ülkelerden çok daha yeni ve çok daha lüks olduğu belirtiliyor.
Ayrıca, doğal güzellikler, deniz, kum, ne ararsan bizde.
Yayla ve inanç turizm için de biçilmiş kaftan değil miyiz?
Konaklama fiyatlarında da bizden hesaplı olan kaç turizm ülkesi var?
Peki ne yapılmalı:
Tanıtım, planlama ve kalifiye turizim personeli yetiştirmek.
Bu da hükümetlerin politikası olup, değişmemeli.
MHP Osmangazi’de istifa krizi
Dün, MHP Osmangazi’de önemli bir gelişme yaşanıyordu.
Osmangazi İlçe Başkanı Yavuz Bülbül, istifasını sundu.
Ancak, istifa son anda önlendi.
İddiayı teyit ettirmek istediğim MHP İl Başkanı Yüksel Yılmaz, Yavuz Bülbül‘ün özel işlerini gerekçe göstererek istifa etmeyi düşündüğünü söyledi.
Ancak Yılmaz, kongrede destek verdiği Bülbül’ü ikna etmesini bilmiş.
Bana gelen bilgiyse, Yavuz Bülbül‘ün, erken seçimin maddi külfetini de düşünerek, istifa etmeyi planladığı.
İstifa dün itibariyle önlendi.
Ancak yine de Bülbül’ün önümüzdeki günlerde istifa edebileceği konuşuluyor.
Kim bilir belki de devam eder.
İki ihtimal de sürpriz değil.