Öncelikle çok konuşulan ve örgütte tepki çeken konuyla ilgili yorumumu paylaşayım.
Yani CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa programının örgütten ve basından gizlenmesi konusu.
Şu bir gerçek ki, Kılıçdaroğlu‘na ezber bozan bir program hazırlanmış.
Yani, sabahın erken saatinde metroya binip vatandaşla sohbet etmesi, bir yoksul sofrasına misafir olup bağdaş kurması ve esnafı ziyaret ederek onların sorunlarına ortak olması…
Bugüne kadar CHP‘yle ilgili en temel eleştiri, halkla bütünleşememesiydi.
Belki sembolik görülebilir ancak CHP‘nin halktan kopuk bir parti izlenimi, işte bu tür karelerle silinebilir.
Bu bakımdan, son yılların en başarılı Bursa programı yapılmıştı Kılıçdaroğlu‘na
Ancak, örgüte haber verilseydi, Kılıçdaroğlu, halkla rahat temas edemez ve Bursa gezisi de amacına ulaşamazdı.
Tüm bunlara rağmen, Kılıçdaroğlu, örgütün gönlünü alacak bir şey yapmalı.
OLAY MEDYA’YA ZİYARET
Gelelim Kılıçdaroğlu’nun Bursa programının detaylarına.
Kılıçdaroğlu, OLAY Medya’yı da ziyaret etti.
Gazete ve televizyon binasını gezdi, medya çalışanlarıyla tokalaştı ve hal hatır sordu.
‘Halkçı siyasetçi’, izlenimini perçinledi
KILIÇDAROĞLU’NA EŞLİK EDENLER
Kılıçdaroğlu‘nun yanında, Genel Sekreter Gürsel Tekin, Parti Meclisi Üyesi Melda Onur, Kocaeli Milletvekili Engin Özkoç, Kemal Ekinci dışındaki Bursa Milletvekilleri, Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ve elbette İl Başkanı Zafer Yıldız vardı.
Ayrıca aday adaylarından Salih Top, Erkan Aydın, Hüseyin Sezgin, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Fırat Emiroğlu, Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Şerafettin Atalay ve Yıldırım İlçe Başkanı Güner Aklan‘ı görebildim.
Kılıçdaroğlu‘nun yanında Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey yoktu.
Danışmanları, Bozbey’in önceden ayarlanmış bir program için şehir dışında olduklarını söylediler.
“KANDİL VE İMRALI MUHATAP OLMAMALI”
CHP lideri, medya ziyaretinde, OLAY TV canlı yayınına da katıldı.
Yaklaşık 45 dakikalık söyleşide, kendisine yöneltilebilecek tüm soruları sormaya çalıştım.
Televizyon programının detaylarını gazetede haber olarak okuyabilirsiniz
Ancak öne çıkan sözlerine birkaç cümleyle değinmekte fayda var.
Mesela, çözüm süreci konusunda, tek adres olarak parlementoyu gösterdi ve hükümeti Abdullah Öcalan’a boyun eğmekle suçladı.
Kılıçdaroğlu‘na, “çözüm sürecinde İmralı ve Kandil kapsam dışında mı kalmalı?” diye sordum.
Çok net bir şekilde, “Evet” dedi…
Bu önemli…
Nitekim, bu sözler, CHP’nin, çözüm sürecinde, şahin bir politika izlediği algısı yaratabilir.
“YÜZDE 1 İŞSİZLİK HEDEFİ”
Kılıçdaroğlu’nun işsizliği yüzde 1’e çekeceği iddiası ise kulağa hoş gelebilir.
Ancak, hiçbir ekonomide bu rakamım tutturulması mümkün olmadığı gibi, işsizlik hedefinde istenilen oran da bu değil.
Ekonomisi gelişmiş ülkelerin işsizlik oranının yüzde 5 seviyelerinde olduğunu hatırlatalım.
YOLSUZLUK VURGUSU
Kılıçdaroğlu’nun tüm söylemlerinde yolsuzluk iddiaları vardı.
Öyle anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu, 2015 seçim propagandasının merkezine, bir kez daha yolsuzluk iddialarını oturtacak.
TÜM ÜYELERLE ÖNSEÇİM
Gelelim Kılıçdaroğlu‘nun, milletvekilliği listelerinde izlenecek yöntemle ilgili değerlendirmesine…
Bu konuda Kılıçdaroğlu, çok somut bir gelişmeden söz etti ve “14 Ocak’ta toplanacak Parti Meclisi, hangi illerin merkez yoklamasıyla, hangi illerin önseçimle belirleneceğine karar verecek” dedi.
Yani aralarında Bursa‘nın da olduğu aday adaylarının kaderi, PM‘nin yaklaşık 15 gün sonra yapacağı toplantıda şekillenecek.
Ancak Kılıçdaroğlu, çok net bir ifadeyle, “Önseçim delegelerle değil, partinin tüm üyeleriyle yapılacak” dedi.
İlçe başkanlarına da şu mesajı verdi:
“Partiyi gençleştirin, kadınlara yer açın”.
İZLENİMLERİM
Kılıçdaroğlu‘nun söylediklerini ve Bursa programıyla ilgili izlenimlerimi özetlemek gerekirse…
-Hükümete yönelik sert üslubunu sürdürüyor.
-Sağa açılım politikasından vazgeçmemiş.
-Yine ‘herkes için CHP’ demeye devam ediyor ancak bu söyleminin altını doldurması gerekiyor.
-2015 seçimlerinden sonra başarısız olması halinde, ne yapacağıyla ilgili somut bir şey söylemese de, özeleştiri yapabileceği sinyalini veriyor.
-Halka daha çok dokunmak, toplumla daha fazla bütünleşmek istiyor.