Emlakçıların yıllardır yolunu gözlediği Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik 1 Eylül’de yürürlüğe girecek.
Yönetmelikle birlikte neler olacak?
Bundan böyle yetki belgesi olmayan hiç kimse internet portallarında ilan giremeyecek, tapu dairelerinde satış yapamayacak, sosyal medya hesaplarından ve sahibinden.com’dan ilan yayınlayamayacak, komisyonculuk yapamayacak.
Yani artık öğretmen, gazeteci, bekçi, güvenlik görevlisi, işçi, memur, simitçi, kahveci, gazozcu ek iş olarak konut satamayacak, arazi pazarlayamayacak.
Tam 25 bin lira ceza yiyecekler.
Ülkemizde çok sağlam yasalar ve yönetmelikler çıkıyor çıkmasına…
Ancak ‘uygulanıyor mu?, bu soru işareti.
İşte bu nedenle Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası, yönetmeliğin uygulanması için deyim yerindeyse bir seferberlik başlatıyor.
Odaya kayıtlı bin 400 üye, yönetmeliğe aykırı davrananları tespit etmek için, deyim yerindeyse ‘ajan’ gibi çalışacak.
Bunun için Emlak Müşavirleri Odası Başkanlığı WhatsApp İhbar Hattı kuruldu.
Kaçak emlakçılık yapanlarla ilgili tüm bilgi ve materyaller WhatsApp İhbar Hattı’na ulaştırılacak.
Üyeler ise yetki belgesi olmadığı halde Facebook’tan ve İnstagram’dan ilan girenleri tespit edecekler.
Tüm internet portalları taranacak ve yetki belgesi olmadan satış yapmaya çalışanların ekran görüntüleri kaydedilecek.
Sahibinden.com, 24 saat izlenecek ve yetkisiz bir şekilde gayrimenkul satışı yapanlar tespit edilecek.
Hatta şüpheli kişiler gerekirse takip edilip, ev veya arsa pazarlarken fotoğrafları çekilecek.
Materyaller toplandıktan sonra da yetkililere ulaştırılıp, cezai işlem uygulanması istenecek.
Yönetmelik yetmez ama evet
Çelebi, eksikleri de olsa yönetmelikten memnun olduklarını söyledi.
Yönetmeliğin uygulanması için bizzat üyelerin takipçi olacağını söyleyen Çelebi, “Bin 400 üyemiz ajan gibi, kaçak emlakçılık yapanları tespit edecek. Zaten bir bölümünü biliyoruz” dedi.
Teşvik müjdesi haberleri gerçeği yansıtıyor mu?
Birkaç gündür dağ ilçelerine teşvik haberlerini okuyorsunuz.
Haberler, müjde diye servis ediliyor.
Ancak konuya temkinli yaklaşmakta fayda var.
Bir kere teşvik büyük yatırımları kapsıyor.
Ayrıca dağ ilçelerindeki mevcut firmaları da içine almıyor.
Girişimci, en az riskle en çok kar getirecek bölgelere yatırım yapmak ister.
Bugüne kadar dağ ilçeleri hep ihmal edildi.
İhmal edildiği için de köyler boşaldı ve sürekli göç verdi bu bölge.
Dağ ilçelerine fayda sağlanmak isteniyorsa, önce dağ yolu tamamlanmalı.
Ayrıca özel sektör bölgeye yatırımı riskli bulduğu için, yatırım devlet eliyle olmalı.
Ve iktidar milletvekilleri dağ ilçeleri için özel bir politika geliştirmeli.
Okur mektubu
“Sayın Mustafa Özdal, 27.08. 2020 tarihli “10 binlerce galerici esnafı kepenk indirebilir” başlıklı yazınızı okudum. Esnafın sıkıntısını bir nebze dile getirmeye çalışmışsınız. Halen Türkiye genelinde vergi mükellefi olup, resmi olarak 2. el oto alım satımı yapan esnafın, son çıkarılan yönetmelikle getirilen kriterleri sağlayanlar çok azdır.
Sebeplerine gelince:
-Vergiye kayıtlı olup resmi olarak çalıştığı halde, yönetmelikte istenen özellikteki dükkanı almaya ya da kiralamaya mali gücü yetmeyen esnaflar bulunmaktadır. Yönetmelik çıkar çıkmaz 2 bin – 2 bin 500 lira olan dükkan kiraları 5 bin– 7 bin lira aralığına sıçramıştır. Dükkan sahipleri ise mevcut kiracılarına “ya kirayı bu şekilde
arttıralım ya da dükkandan çık” baskısı yaptığı duyumları alıyorum. Fırsatçılık hemen başladı.
-İstenen kriterleri taşıyan galericiler sitesinde bulunan dükkan sayısı çok az. Mali gücü yeterli esnaf ise ayrıca açıkta kalan bir gruptur. Belediyeler ise bir dükkana, bir adet işyeri açma ruhsatı verdiğinden, birkaç esnaf
birleşip istenen kriterdeki dükkanı kiralayamıyor.
-Yıllarca bu mesleği yapmış, alanında uzmanlaşmış, vergi mükellefi olan ancak ekonomik şartları dükkan kiralamaya uygun olmayan, mesleki yeterlilik belgesine sahip olup da ‘Yetki Belgesi’ alamayacak olan esnaf ne olacak? İş yerini kapatmak zorunda kalacağından, devlet için çok büyük bir vergi kaybı yaşanacaktır. Maliye Bakanlığı gayri resmi araç alıp satanın peşine düşmek yerine, vergi ödeyen mükelleflerini kaybederek, ekonomiye ayrı bir kayıp yaşanmasına sebep olacaktır.Tüm bu nedenlerden dolayı yönetmeliğin yeniden revize edilmesi gereklidir. Yetki Belgesi yerine “Mesleki Yeterlilik Belgesi” olanlar araç alıp satmaya yetkili olmalıdır. Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı, vergi ödemeden araç alım satımı yapanları tespit etmeli, bu şekilde kayıp kaçağı önlemelidir. Yönetmelik eksikliklerden ziyade gereksiz fazlalıklarla doludur. Yetki Belgesi zorunluluğu, 2. el oto alım satımı yapan dükkan sahibi esnafı adeta tekelciliğe yöneltmiştir. Hiçbir iş kolu tekel olarak işletilmemelidir. Bu esnaf, yetki belgesini fırsat olarak değerlendirmiş ve ‘sadece biz satabiliriz’ mantığı ile 2. el araçlara kendine özel fiyat belirleme girişimleri de başlamıştır.
Saygılarımla Bülent Şahin