Olay Gazetesi Bursa

Bursa’da 13 mahalle Suriyelilere kapatıldı!

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi, Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizdeki sığınmacıların gettolaşmasının önüne geçmek için bir dizi uygulamayı hayata geçiriyor. Buna göre, sığınmacılar yaşadıkları mahalledeki nüfusun yüzde 25’ini aşamayacak. Peki Bursa bu uygulamadan nasıl etkilenecek? Dün bu sorunun yanıtını aradım ve kısa bir araştırmadan sonra şu bilgileri edindim: Suriyeliler, Bursa’nın 13 mahallesinde nüfusun yüzde 25’ini […]

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi, Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizdeki sığınmacıların gettolaşmasının önüne geçmek için bir dizi uygulamayı hayata geçiriyor.

Buna göre, sığınmacılar yaşadıkları mahalledeki nüfusun yüzde 25’ini aşamayacak.

Peki Bursa bu uygulamadan nasıl etkilenecek?

Dün bu sorunun yanıtını aradım ve kısa bir araştırmadan sonra şu bilgileri edindim:

Suriyeliler, Bursa’nın 13 mahallesinde nüfusun yüzde 25’ini aşıyor.

Bu 13 mahalle Suriyelilere kapatıldı.

Yani mücbir sebepler dışında tek bir sığınmacının  bu mahallelerde ikamet etmesine izin verilmeyecek.

Bunun için tüm Bursa’da adres tahkikatı yapıldı ve sığınmacı nüfusun mahallelere göre dağılımı tespit edildi.

13 mahallenin tamamı Osmangazi ve Yıldırım sınırları içinde.

Osmangazi’de  Çarşamba Mahallesi ve Demir Yolu altındaki bazı mahalleler ile Yıldırım’da Arabayatağı ve Ankara Yolu Altı’ndaki bazı mahalleler bu 13 yerleşim bölgesi arasında yer alıyor.

Peki, sığınmacı nüfusu yüzde 25’i geçen mahallelerde nüfus göçü olacak mı?

Yani Suriyeliler, başka mahallelere kaydırılacak mı?

Hayır, şimdilik Bursa’da böyle bir uygulama olmayacak.

Ancak ilerleyen zamanlarda gerekirse böyle bir tedbir de hayata geçirilebilir.

Bursa’da Suriyelilere yönelik başka bir karar daha alındı.

İkinci yazımda.

 Çarşamba’ya tabela ve mali denetim geliyor

Kuşkusuz Bursa’da Suriyelilerin en yoğun yaşadığı mahalle Çarşamba.

Çarşamba için Suriyelilerin çarşısı da diyebiliriz.

Nitekim bu mahallede Suriyelilere  özgü ürünlerin satışının yapıldığı işletmeler faaliyet gösteriyor.

İşte Suriyeli işletmecilerin faaliyet gösterdiği bu mahallede sıkı bir tabela denetimi geliyor.

Uygulama şöyle:

Çarşamba’daki işletmelerin tabelaları, yüzde 75’i Türkçe, yüzde 25’i yabancı olması esasına göre yeniden düzenlenecek.

Bir diğer ifadeyle Çarşamba’daki yabancılara ait tabelalar yüzde 25’i geçmeyecek.

Çarşamba Mahallesi’ndeki bir diğer uygulama da Maliye tarafından yapılacak.

Denetimlerle ruhsatsız işletmeler tespit edilecek, vergi dairesine kayıtları incelenecek ve istihdam edilen kişilerin SGK’ya kaydı olup, olmadığına bakılacak. 

Karaca: “Bu enerji fiyatları ile çiftçi tarlaya, besici de ahıra giremez”

Bursa’da tarım ve hayvancılık denilince akla ilk gelen isimlerdendir Nuri Karaca.

Karaca, tarım ve hayvancılık sektöründe geldiğimiz noktayla ilgili bir ileti yolladı.

Önemli değerlendirmelerin olduğu iletiyi paylaşıyorum:

Son 1 yıl içerisinde gübreye gelen yüzde 400-500 oranlarındaki zamlar çiftçiyi kara kara düşündürürken, mazot ve elektrikteki fahiş fiyat artışları çiftçi ve besicinin bütün umutlarını bitirmiştir. Girdi fiyatlarındaki 1 yıllık fiyat artışları şöyledir:

Motorin:

2021 Şubat 6,66 TL

2022 Şubat 15,5 TL

Besi yemi

2021 Şubat 115 TL

2022 Şubat 219 TL

Tarımsal elektrik birim fiyat

2021 Şubat 0,63 TL

2022 Şubat 1,61 TL

Dünyanın hiçbir ülkesinde tarım ve hayvancılık bu maliyet artışları ile sürdürülebilir olamaz. Tüm ülkeler çok yüksek destek ve teşviklerle tarımın sürdürülebilir olmasına çalışmaktadır.

Köylerden şehir merkezlerine (bilhassa metropollere) akın, tüm hızıyla devam etmektedir. Bu durum istihdam ve üretim açısından çok tehlikeli bir durumdur.

Çiftçi tarlaya inmediği için son elektrik ve mazot zamları çok fark edilememiştir. Ekim sezonu başladığında, hele sulamalar başladığında çiftçi sahaya indiğine pişman olacaktır.

Çiftçi, vatanına, milletine, yasalara çok saygılı bir kesimdir. Bizler elektrik faturalarını ödemeyeceğiz demiyoruz, “ÖDEYEMECEĞİZ” diyoruz. Bu da tarlaların iyi işlenmemesi, çapa işlerinin yarım yamalak yapılması, gübre kullanımının çok düşmesi, en önemlisi de bütün dünya susuzluktan kırılırken, bizim suyumuz olmasına rağmen bitkilere yeterli sulama yapamamamıza yol açacak. Bu durum üretimin azalması değil, bitmesi anlamına gelir.

Ülkemizde yaşayan 85 milyon vatandaşımız, 15 milyon sığınmacı ve sezonluk olarak gidip gelen 50 milyon turist ne yiyip, içecektir? Durum vahimdir.

Hububatta 2022 yılı kayıp bir yıldır. (Mısır henüz ekilmediği için az da olsa bir umut vardır.)

Mart ayında tarımsal elektrik, mazot, gübre, yem ve tarımsal ilaç fiyatları makul bir düzeye getirilmezse, ülkemizin tarımsal ve hayvansal ürün ihtiyacı ithalatla karşılanamaz boyutlara ulaşacaktır.

Belirttiğimiz girdilerin makul fiyatlara inmesi öyle KDV – ÖTV indirimleri gibi geçici tedbirlerle mümkün değildir.

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi kadar, bir destekleme miktarı ile (16,5 milyar TL) dev bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’nin en önemli sektörü olan tarım için çok görülmektedir.  Diyanet İşleri Başkanlığı’na tabii ki bütçe ayrılacaktır. Fakat bilhassa bu sene tarım ve hayvancılık sektörüne yapılacak büyük miktarda desteklemeler ile yaşamını sürdürebilecek, fakir fukara, garip gureba insanların yapacakları dualar, sevap açısından hiç de yabana atılacak hususlar değildir.

Tarım ve hayvancılık sırf devlet destekleri ile sürdürülemez. Türk tarımının bir politikası ve sistemi yoktur. Bu zor günleri atlattıktan sonra tüm sektör paydaşları, şapkayı önüne koyup, realist ve rasyonel bir tarım politikası ortaya koyup, acilen uygulamaya başlamalıdır.

Cumhuriyet Kadınları Derneği

Dün Cumhuriyet Kadınları Derneği Bursa Şube Başkanı Sevim Erol geldi gazeteye.

Cumhuriyet Kadınları Derneği 2000 yılında kurulmuş 22 yıllık bir dernek.

O yıllarda kadın yürüyüşleri ile anımsıyoruz derneği.

Derneğin temel amaçları, Atatürk İlke ve Devrimlerini korumak, Mustafa Kemal’in milli kültürü muasır medeniyetlerin seviyesini üzerine çıkarmak hedefini hayata geçirmek.

Dernek yöneticisi ve gönüllüleri bu hedeflere ulaşmakta en büyük itici gücün kadınlar olduğunu düşünüyor.

Ancak derneğin gündeminde güncel konular da var.

Mesela İçişleri Bakanlığı işbirliğiyle uyuşturucuya karşı  mücadele ediyorlar, hazırladıkları bilgilendirici broşürleri annelere dağıtarak, madde bağımlığıyla ilgili farkındalık yaratıyorlar.

Cumhuriyet Kadınları Derneği üyelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara Tandoğan Meydanı’nda miting düzenleyip, Anıtkabir’e yürüyeceklerini belirterek, yazıya noktayı koyalım.