Olay Gazetesi Bursa

Bursa trafiğine rahmet okutan denetimsizliğe kim dur diyecek?

– Resmi ve özel plakalı TIR’ların, trafiğin çok yoğun olduğu, 06.00-10.00 ile 16.00-20.00 saatleri arasında kesinlikle şehir içine sokulmamasına, diğer saatlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nden alacakları izin belgesiyle, yükleme ve boşaltma yapmalarına izin verilmiştir. – Azami yüklü ağırlığı 3 bin 500 kg ile 17 bin kg olanlara, trafiğin çok yoğun olduğu 06.00-10.00 ile 16.00-20.00 […]

– Resmi ve özel plakalı TIR’ların, trafiğin çok yoğun olduğu, 06.00-10.00 ile 16.00-20.00 saatleri arasında kesinlikle şehir içine sokulmamasına, diğer saatlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nden alacakları izin belgesiyle, yükleme ve boşaltma yapmalarına izin verilmiştir.

– Azami yüklü ağırlığı 3 bin 500 kg ile 17 bin kg olanlara, trafiğin çok yoğun olduğu 06.00-10.00 ile 16.00-20.00 saatleri arasında, kesinlikle şehir içine sokulmamasına, diğer saatlerde, Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nden alacakları izin belgesiyle, yükleme ve boşaltma yapmalarına izin verilmiştir.

Bu 2 maddenin de arasında olduğu bir dizi karar, Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde (UKOME), 2006 yılında alınmıştı.

Yani bu kararlara göre, söz konusu saatlerde, özel durumlar hariç tek bir TIR ve kamyonun şehir içinden geçmesine izin verilmeyecekti.

Çünkü ağır tonajlı araçlar, Çevre Yolu’na yönlendirilmişti.

Zaten Çevre Yolu’nun yapılmasının bir nedeni de, kent içinde kalan ve Bursa’nın tüm trafik yükünü sırtlayan Mudanya Yolu, İzmir Yolu ve Ankara Yolu’nu rahatlatmaktı.

Peki, bu kararların uygulandığına tanık oldunuz mu hiç?

Keşke evet diyebilsek.

Çünkü yıllardır, TIR ve kamyonlar anayollarda cirit atıyorlar.

Peki, binlerce Bursalının gözü önünde TIR’lar ve kamyonlar kent içi yollarda arz-ı endam ederken de, trafiği denetlemekle yükümlü ekipler ne yapıyor?

Ara ki bulasın…

Yıllarca İzmir, Mudanya ve Ankara Yolu’nu kullanan biri olarak, TIR ve kamyonları hep gördüm de, denetim yapıldığını hiç görmedim.

Zaten denetim yapılsa bir daha başlarını kaldıramaz TIR ve kamyon şoförleri.

Oysa ağır tonajlı araçların kullanması için milyonlarca para dökülen Çevre Yolu, sinek avlıyor.

Ya, duraklar dışında başka her yerde duran minibüs, taksi ve dolmuşlara ne demeli?

Durak harici yolcu alan toplu taşıma araçları, yıllardır trafiği felç eder de tek bir müdahalenin olduğu görülmez.

Ondan sonra trafik neden sıkışık?

Denetim yapılmadıktan sonra, bir değil 10 tane alternatif yol yapsanız ne olur?

Gerçi çok da haksızlık yapmayalım, Bursa trafiğinde denetim hiç yok değil.

Çünkü polisler ya alkol kontrolü yapıp trafiği yavaşlatıyorlar.

Ya da hız kontrolü yapıp yine trafiği yavaşlatıyorlar.

Veya trafiğin yavaşlamasını sağlamaya yarayan Mobese’ler marifetiyle ceza kesip bir kez daha trafiği aksatıyorlar.

 

Denetimsizliğin belgesi

 

Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğündeki son UKOME toplantısında, 6 karar alınmış.

3’ünü paylaşayım:

Ağır taşıt trafiğinin yasaklanmış saatlerde şehir içi güzergâhlara girişinin önlenmesi ve kısıtlı izin verilmesi ve sabah- akşam saatlerinde denetimlerin artırılması, Elektronik Denetim Sistemi’nin geliştirilerek etkin kullanılması,

– İlçelerden gelen toplu taşıma araçları ile minibüs araçlarının durak dışı yolcu alması ve duraklamalarının önlenmesi, yol ve kavşak bölgelerinde yolcu iniş-binişini önleyecek tedbirlerin alınması

– Servis araçlarının trafik akışını engelleyecek şekilde yol ve kavşak bölgelerinde yolcu iniş-binişinin önlenmesi ve Servisçiler Odası ve Zabıta Daire Başkanlığı tarafından güzergâhlarda denetimin arttırılması

Yani UKOME demiş ki, TIR’lar ve kamyonlar kent içine girmesin, toplu taşıma araçları duraklar dışında yolcu indirip bindirmesin, servisler de kafasına estiği yerde indi-bindi yapmasın.

UKOME neden bu kararları aldı?

Öyle ya tüm bu yasaklar, geçmiş yıllarda yine UKOME tarafından alınmamış mıydı?

İşin esası şu:

UKOME, okulların da açılmasıyla birlikte kilitlenen Bursa trafiğini rahatlatmak için, Bursa Emniyet Müdürlüğü’nden denetim yapmalarını istiyor.

 

Bu da güzel bir haber…

 

Bilmem dikkatinizi çekti mi, bunca iç karartıcı haberin arasında, yüzlerde tebessüm bırakan bir haber vardı, önceki gün.

Yıldırım Belediyesi ve Yıldırım Kaymakamlığı işbirliğiyle sosyal bir proje hayata geçti.

Proje Yıldırımlıları, meslek edindirme kurslarından faydalandırıyor, ardından İŞKUR aracılığıyla istihdam edilmelerin sağlanıyor.

2014-2015 yıllarında tam 9 bin 225 yurttaş bu kurslardan yararlanmış.

Kalifiye elemanın mumla arandığı Bursa’da, 10 bine yakın yurttaş meslek edinmiş, bu kurslarla.

YILMEK ismini taşıyan proje kapsamında maddi imkânı olmayan ailelerin çocuklarına okulöncesi eğitim de veriliyor.

Geçen dönem 31 mahallede bin 285 yoksul çocuk faydalanmış bu eğitim hizmetinden. Ve projenin bir diğer ayağı olan Kadın Girişimi Üretim İşletme Kooperatifi, bu yıl ilk kez uygulanacak.

Burada da amaç, kadınların kooperatif bünyesinde örgütlenmesi, girişimcilik kabiliyetinin artırılması ve nihayetinde ekonomiye girmelerini sağlamak.

Aynı anda meslek edindiren, eğitim veren ve girişimcilik sağlayan bu proje, Yıldırımlılar için biçilmiş kaftan.

Dedik ya, bunca acı haber arasında, umut depolayan gelişmeler de olmuyor değil.