Trafik, eskiden de sıkışıktı, insanların sabah işe gittiği ve işten çıktığı saatlerde.
Ancak, son birkaç gündür, günün her saatinde, trafik sıkışık.
Araçlar, adeta milim, milim ilerliyor…
Kaza mı var?
Hayır.
Yol çalışması mı var?
Söz konusu değil.
Kavşak, batçık mı inşa ediliyor?
O da yok.
Yani, normal şartlarda da artık trafik, çok yoğun.
Peki sorun ne?
Söz, Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy‘da.
Geçen sene 740 bin olan araç sayısı, 60 bin arttı, bu bir.
Kış, uzun sürdüğü için, yazlıkçılar, kenti terk etmedi henüz, bu iki.
65 yaş üzeri yolcular, toplu taşıma araçlarını yoğun bir şekilde kullandığı için, yolcuların önemli bölümü, özel araçlarını kullanmaya başladı, dört…
Büyükşehir Yasası’ndan dolayı, ilçelerde yaşayanların kent merkezine daha fazla işi düşüyor. Bu da araç yoğunluğunu arttıran bir başka neden, beş.
Minibüs ve dolmuşlar, trafiği kilitlemeye devam ediyor, bu da 6.
Tüm bunları, alt alta sıraladığımızda, yeni yollar yapılsa dahi, geçici çözüm olacağı ve Bursa‘nın koca trafik sorununu çözemeyeceği, besbelli.
O halde tek bir çözüm kalıyor, o da araç yoğunluğunu azaltmak.
Yani, insanları toplu taşımaya teşvik etmek ve minibüsleri ve özel halk otobüslerini, mümkünse sistemden kaldırmak.
Dünyanın hiçbir marka kentinde, ana caddenin sağ şeridini, gün boyunca işgal eden, kafasına her estiğinde ve duraklar dışında duran, yolcu indiren, yolcu alan, yolcu bekleyen, trafik kurallarının neredeyse tamamını ihlal eden, toplu taşıma araçları olmaz.
Olsa da yer cezayı.
Sorun belli, çözüm tıkalı
Bursa‘da faaliyet gösteren minibüs ve özel halk otobüslerinin, trafiğin canına okuduğunu, her gün o yollarda seyreden araç sürcüleri biliyor.
Peki yetkililer biliyor mu?
Aslında biliyorlar.
Hatta harekete geçenleri bile var.
Örneğin, BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, tam 5 kez, UKOME‘ye, Ankara Yolu’ndaki minibüslerin kaldırılması için, teklif götürmüş.
Ancak, her seferinde reddedilmiş teklif.
Aslında, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de, ulaşımda kamu payının arttırlaması ve minibüs ile özel halk otobüsçilerinin, peyderpey sistemden çekmek için yoğun bir çaba gösterdiğini biliyoruz.
Ne var ki hem siyasi nedenlerden dolayı, hem de mahkeme kararlarından dolayı Başkan Altepe‘nin de, eli güçlü değil bu konuda.
Eylemler de işin cabası.
Fidansoy’dan Mexico City örneği
Bursa ulaşımında, kamu payının artması gerekirken, galiba tersi bir durum işliyor.
Çarpıcı bir bilgiyi aktarayım.
Teleferik hattı, geçen sene 450-500 bin liraya alıcı bulurken, bu yıl 1 milyon 600 bin liraya yükseldi hat fiyatı.
Kuşkusuz fiyat artışında, teleferiğin yenilenmesinin de payı var ancak yolcu sayısının artmasını sadece yeni teleferikle açıklayamayız.
Aynı tablo, kent merkezinde de söz konusu.
Tramvay yapıldı ancak dolmuş ve taksilerin sayısı azalmadı.
Üstelik plakaları da değerlendi.
Bu durumda, yerel yönetimin 2 alternatifi var.
Birincisi, dolmuş, minibüs, taksi gibi özel ulaşım araçlarının güzergahlarına olabildiğince yeni belediye otobüs seferleri koymak.
Ancak bu durumda, hurda araç yakma, benzinle kendini yakma ve yol kesme gibi eylemlerine maruz kalınabiliyor.
Bir diğer çözüm de, yeni istihdam alanları yaratmak.
Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy, bu konuda, Mexico City önerisinde bulunuyor.
Söz yine Fidansoy’da:
“Mexico City’de, bin 700 minibüs 1 gecede kaldırıldı. Minibüsçülere, mesleklerine göre bir sanayi sitesinde dükkan verildi ve yeni istihdam alanları yaratıldı. Bursa’da da aynı uygulamaya gidilebilir.”