Bilmem yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür’ün son açıklamalarını okudunuz mu?
Görür, sadece yaklaşan o büyük tehlikeyi deşifre etmekle kalmamış, yılların ölümcül ihmalini, sorumsuzluğunu, boşvermişliğini gözler önüne sermiş.
Deprem!
Tekirdağ fayı üzerinde yaptığı çalışmaları kaynak gösteren Görür, özetle ne dedi?
“Bu fayın güneyindeki blokta stres yoğunluğu kuzeye göre 10 gibi fazla olacak, buranın jeolojik yapısı gereği. Kuzeyden daha fazla hasar verebilir.”
Bursa, Yalova, Bandırma, Gemlik, Biga!
Yani Güney Marmara çok büyük tehdit altında.
Ülke olarak o büyük Marmara depremini, fayın kuzey kolunun kırılmasıyla İstanbul merkezinde meydana geleceğini düşündüğümüz için, Marmara’nın güneyindeki büyük tehlikeyi ıskalıyoruz yıllardır.
Ve ilk kez bir deprem bilimci çıkıp, Marmara’nın güneyinin kuzeyinden daha büyük risk taşıdığını net cümlelerle ifade ettiği için artık Bursa’nın İstanbul’dan daha büyük bir tehdit altında olduğunu anlamıyorsak sırtımızı bilime dönmüşüz demektir.
Ancak sadece vatandaşın değil, yetkililerin de büyük tehlikenin farkında olması, farkında olmakla kalmayıp harekete geçmesi şart.
Mesela Naci Görür’ün de açıkça ifade ettiği gibi Gemlik’in büyük bir tehdit altında olduğu gerçeğinden hareketle, Uğur Sertaslan’ın deprem hazırlığı adına ne yaptığını merak ediyoruz.
Yamaçlara taşınma projesinin durdurulması bir tercih olabilir ancak alternatif bir projeyi deprem kapınızı çalmadan geliştirmeniz hatta hayata geçirmeniz gerekiyordu bugüne kadar.
Diğer yandan başta Büyükşehir, Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer belediye başkanları olmak üzere, yerel yöneticiler yaklaşan büyük deprem tehlikesini artık görmeli ve harekete geçmeli.
Yarın çok geç olmadan!
Bursa 3 koldan tehdit altında
Ne dedik?
Herkes İstanbul merkezli depremi konuşuyor.
Ancak deprem uzmanlarının ifadesiyle söylüyorum, İstanbul’da yerleşim biriminden geçen fay yok.
Hele Bursa!
Çünkü Bursa, Kuzey Anadolu fay hattının 3 kolundan da etkileniyor.
İstanbul merkezli kuzey kolu kırılırsa Bursa sarsılacak.
Fayın orta ve güney kolu zaten Bursa’dan, üstelik Bursa’nın yerleşim birimlerinden geçiyor.
Yani Bursa’da risk çok ama çok büyük.
Ve tedbir alınmazsa zaman her geçen gün aleyhimize işliyor.
Esnafın imza kampanyası
Elektrik faturalarının esnafın, sanayicinin ve vatandaşın canını nasıl yaktığı malum.
Durum gerçekten vahim.
Konuştuğum sektör temsilcileri, mart ayında yeni iflasların başlayacağını söylüyor.
Elektrik faturalarının gündemde olduğu bugünlerde de esnafın sorunlarıyla ilgilenen, vatandaşın derdiyle dertlenen vekil yok.
Enerji Bakanlığı’nın elektrik faturalarında yeni bir düzenlemeye gideceğine dair haberler geliyor ancak gecikmeden çalışmalar tamamlanmalı.
Bu arada Tüm Restorancılar ve Turizmciler Derneği temsilcileri, İstanbul’da bazı restoranların 70 liraya kadar açılış ücreti almaya başladığını açıklamış.
Sordum, soruşturdum sektörün içinde olanlara, “ “işletmeci böyle bir uygulama gitsin, müşteriler kıtır, kıtır keserler onları” dediler.
Ancak sorun büyük…
Öyle ki mekan sahipleri, enerji zamlarının geri çekilmesi için sanal ortamda imza kampanyası başlattı.
Kampanyada bir günde 18 bin imza toplandı.
Son olarak CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı’nın cumartesi günü Üç Fidan Parkı’nda ‘Faturalı soyguna, zam zulmüne son’ eylemi yapacaklarını belirterek, yazıyı noktalayalım.
Kamuda hekim göçü
Kamuda hekim istifaları konusuna değinmiştim.
Babacan’ın açıklaması:
“Resmen ‘hekimler göçü’ yaşıyoruz. Kendi ellerimizle yetiştirdiğimiz insan gücümüzü, kendi çocuklarımızı Amerika’ya, Avrupa’ya bedavadan hediye ediyoruz. Çünkü Türkiye’de liyakate, başarıya, emeğe değer verilmiyor. Hak ve özgürlüklerin esamisi okunmuyor. İktidardaki otoriter ortaklık, bu ülkenin insanlarına, kaliteli bir yaşam ve insanca çalışma imkânı tanımıyor. Sayın Bahçeli, sizin hiç fikriniz, projeniz yok mu? Krizlerin ortağı ikide bir Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını istiyor. Ağzından şimdiye kadar bu ülkeye hayrı dokunacak tek bir söz bile duymadık. ‘Ülkenin şu sorununa şu çözümünü bulmak için şöyle bir projem var’ dediğini duydunuz mu? Varsa yoksa hamaset, hakaret. Tam bir kriz üretim merkezi. Sayın Bahçeli’ye bir kez daha çağrı yapıyorum. Eğer sağlık çalışanlarımızın çalışma koşullarını iyileştirecek bir öneriniz varsa ortaya koyun. Sizin hiç fikriniz, projeniz yok mu? Ona buna saldırmayı bırakın da halk sağlığının faydasına bir fikriniz varsa söyleyin.”