Marmara’nın en yüksek dağı.
Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi.
Tarihi yüzlerce yıl öncesine dayanan Olympos, nam-ı diğer Keşiş Dağı.
Yazı da güzel, kışı da güzel Uludağ’dan söz ediyorum.
Tüm bu güzelliklerine, zenginliklerine ve ihtişamına rağmen Uludağ hak ettiği yerde değil.
Bu durumun birçok nedeni var ancak temel neden yetki karmaşası.
Son yazımda da belirttim, Uludağ’ın 400 km öteden yönetilemediği ortada.
Ancak artık yetki sorunu çözülüyor ve Alan Başkanlığı sistemine geçilerek yetki tek elde, Bursa Valisi Yakup Canbolat’ta toplanıyor.
Aslında bu son derece önemli gelişmenin işaretini önceki hafta Bursa’ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy vermiş, Uludağ’a Kapadokya modeli uygulayıp, Alan Başkanlığı sistemine geçileceğini söylemişti.
Böylece yetki karmaşasına son verilecekti.
Bakan Ersoy’un açıklamasını daha da somutlaştıran Vali Yakup Canbolat ise, Alan Başkanlığı sistemiyle, Uludağ’ın Alan Başkanlığı tarafından yönetileceğini, sistemin başında da kentin valisi olacağını kaydetti.
Ayrıca işler çeşitli kurum temsilcilerinin olduğu encümen eliyle yürüyecek.
Yani, Uludağ’a yatırım yapmak isteyen kurumların talepleri Vali Canbolat başkanlığında Alan Başkanlığı’nda toplanacak.
Alan Başkanlığı da Uludağ’la ilgili tüm yatırım ve hizmet taleplerini, ivedelikle Bakanlar Kurulu aracılığıyla Ankara’ya taşıyacak.
Alan Başkanlığı sistemi hayata geçmedi ancak ayak seslerini duymaya başladık.
Nitekim projesini Büyükşehir Belediyesi’nin çizdiği, yapımını Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üstlendiği Uludağ Oteller 1. Gelişim Bölgesi Spor Tesisi Yaşam Alanı ve Katlı Otopark projesi hayata geçecek.
Özetle, yeni sistemle birlikte artık Uludağ’a çok daha fazla yatırım ve hizmet bürokratik engellere takılmadan gelecek.
Vali Canbolat’ın ilk sivil ziyareti ve ilk mesajı
Ziyarette kuşkusuz sadece Uludağ konuşulmadı.
Bursa’nın diğer sorunları da iki deneyimli devlet adamının gündemindeydi.
Söze Çağlar girdi ve Canbolat’la ilgili gözlemlerini aktardı:
“Göreve yeni başlamanıza rağmen sanki 40 yıllık Bursalıymış izlenimini veriyorsunuz. Kente çok çabuk alıştınız ve görevinize kısa zamanda adapte oldunuz.”
Vali Canbolat da Çağlar’a düşüncelerinden dolayı teşekkür etti, kenti yönetirken deneyimlerinden yararlanmak istediğini söyledi.
Ve yeni yılla ilgili ilk mesajlarını OLAY Medya aracılığıyla verdi:
“2019, Bursa’ya ve ülkemize mutluluk, huzur getirsin. 2019, geride bırakacağımız yıldan daha iyi olacak. Beklentilerimiz yüksek. Bursa’yla ilgili iyi şeyler olacak.”
Çağlar’ın Bursa’ya hizmetleri
Çağlar ve Canbolat’ın kentin sorunlarına ilişkin sohbetinde, Çağlar’ın Devlet Bakanlığı döneminde Bursa’ya yaptığı hizmetleri ve o günlerdeki gazete manşetlerini anımsadık.
Çağlar’ın, Devlet Bakanlığı döneminde İstanbul Yolu’nun çift yön olarak hizmete açılmasından, çok sayıda köye alt yapı götürülmesine varıncaya kadar Bursa muazzam yatırımlar almıştı.
Bu durum gazete manşetlerini, “Her İl’e Bir Cavit Çağlar” başlığıyla süslüyordu.
Çağlar, aktif siyaseti bıraktı ancak çok şey borçlu olduğunu söylediği Bursa’ya olan ilgisini hiç azaltmadı, devlet tecrübesi ve siyasetteki pozitif ilişkilerini kullanarak Bursa’ya katkılarını sürdürdü.
Mesela, son olarak Bursa’ya bir üniversite kazandıracak olan Çağlar, eğitim alanında da kente katkı yapmanın hazzını yaşıyor.
Konu eğitimden açıldığında Vali Canbolat, Konya örneğinden yola çıkarak, “2 milyon 100 bin nüfusu olan Konya’da 5 üniversite varken, 3 milyonluk Bursa’da 2 üniversite var. Bursa’da üniversite sayımızı arttırmamız gerekir” dedi.
Karaca’nın parti üyeliği
Son yazımda İYİ Parti İstişare Kurulu Üyesi Nuri Karaca‘nın açıklamasını paylaşmıştım.
Yazının sonunda Karaca’nın İştişare Kurulu üyesi olmasından yola çıkarak parti üyeliğinin söz konusu olmadığını belirtmiştim.
Ancak parti üyesi olmayan siyasetçi İYİ Parti İstişare Kurulu Üyesi Kamuran Yılanlı‘ydı.
Nitekim Yılanlı, İstişare Kurulu üyeliğinin parti üyeliğini zorunlu kılmadığını belirtmiş ve halen Demokrat Parti‘de kaydının olduğu açıklamasını yine bu köşede yapmıştı.
Ancak Nuri Karaca İYİ Parti’nin üyesidir.