Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde açlık, susuzluk gibi yaşamsal ihtiyaçlar en öndedir.
Ve bu ihtiyaçlardan doğan içgüdüsel davranışlar, binlerce yıl öncesinden insanoğlunun genlerine işlemiştir.
Bu yüzden 1 litre ayçiçek yağı için birbirini ezen insanları, büyük bir zafer kazanmış edasıyla litrelerce yağı aracının bagajına stoklayanları ve marketlerin içinde mahşeri kalabalıklar oluşturanları gördükçe şaşırmadım.
Ukrayna’nın Harkov kentinde yaşayan bir Türk iş insanı ile konuştum.
Harkov, Rusların bombardımına uğrayan, işgalci askerlerin saldırısına maruz kalan kentlerden biri.
Ruslar, bu kentteki bir pazar alanını hedef aldı ve yerleşim yerlerini vurdu pazar günü.
Yani savaşın tam göbeğinde bir kent Harkov.
Ancak Harkov’da yaşayan Ukraynalılar, sıradan bir günmüş gibi marketlerde tek sıra halinde alışverişini yapıyorlarmış.
Hiç kimse ihtiyacı dışında yiyecek, içecek satın almıyor, hiçbir Ukraynalının stok yapmak aklından geçmiyormuş.
Yani yarın öbürgün aç kalırız endişesiyle raflara saldırmıyorlarmış.
Bizde ise ayçiçek yağının zamlanacağı haberi bile izdihamın olmasına yetti.
Tanrı korusun Ukrayna’daki gibi savaş çıksa halimiz ne olur!
Savaş Ukrayna’da mı yoksa Türkiye’de mi çıktı?
Şimdi gelelim, ‘ayçiçek yağı sıkıntısı var mı?” sorusunun yanıtına.
Gerçi Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, yeterli miktarda ayçiçeği olduğunu açıkladı ama gıda toptancılarıyla konuşarak gerçek durumun ne olduğunu sordum.
Gıda toptancısı Ömer Zirekoğlu da, Bakan Kirişçi gibi yeterli miktarda ayçiçeğimiz olduğunu söyledi.
Mesela 2 kilogram ayçiçeği ihtiyacı olan vatandaş, 18 kilogram yağ alınca fiyatlar artmış.
Yani aslında yağın fiyatını artıran vatandaşın yine kendisi.
Zirekoğlu, yağda yaşananları banka örneğiyle açıkladı:
“Nasıl ki vatandaş panik halinde mevduatını çekmek istediğinde banka nakit bulmakta zorlanırsa, yağda da aynı durum yaşanıyor.”
Ancak sorun sadece yağda değilmiş.
Vatandaş, nedense una da yüklenmiş.
Zirekoğlu, bir hafta önce deposunda satılmayan unu nasıl elden çıkaracağını düşünürken, bugün deposunda bir gram un kalmamış.
O halde bir daha soralım:
Savaş Ukrayna’da mı çıktı, Türkiye’de mi?
Ayçiçek olmazsa ne olur?
Velek ki stoklarda da tek gram yağ kalmadı.
Ne olur?
Ayçiçek yağı bulamazsak, tereyağı var, o da olmadı zeytinyağıyla veya margarinle idare edebiliriz birkaç ay.
Ayçiçeğinin olmaması dünyanın sonunun geldiği anlamına gelmiyor ya!
Söylentisi bile yetti
Ve Brent petrolün varil fiyatı haftaya 130 dolar seviyelerinde başladı.
Ambargonun söylentisi bile petrol fiyatlarını uçuruyorsa, gerçeğinde ne olur varın siz düşünün!
Kuzu açıklamasını unutturacak sözler
Destici, “Türkiye, kendisine yeterli ayçiçeği üretimini yapacak araziye sahip. Biz öncelikle kendi vatandaşımıza yetecek kadar tarım ve hayvancılık ürünlerini üretmeliyiz, sonra ithalatla ilgili kısım planlanmalı” demiş, bu bir
“Akaryakıta zam geldikçe, akaryakıttaki KDV ve ÖTV de artıyor. Devletin burada bu vergiden vazgeçmesi gerekiyor. Yüksek oranda vergi kabul edilebilir değil” diye konuşmuş, bu da iki.
Bu iki açıklamanın altına kim imzasını atmaz?
İşte bize böyle gel, Sayın Destici.
AK Parti Kestel düğümü çözüldü
Yeni ilçe başkanı Avukat Nesri Demir.
Demir, eski bir il yöneticisi.
İnsani ilişkilerinin iyi olduğu söylenen Nesri Demir için “aranan ilçe başkanı bulundu” yorumları yapılıyor.