Doğrusu benim için sürpriz değildi.
Ne yol, kavşak, bulvar vaadi bekliyordum, ne bina, park, bahçe sözü.
Beklendiği gibi Mustafa Bozbey, tıpkı Nilüfer Belediyesi’nde olduğu gibi onlarca proje saymak yerine, kent yöneticiliği anlayışını, yönetim modelini ve politikasını ortaya koydu.
Nedir o?
Yani Bozbey diyor ki, “Beni seçersiniz Nilüfer’de ne yaptıysam Bursa’da da yapacağım.”
***
Bozbey’in proje açıklamak yerine ‘öneri‘ getirmesi 20 yıllık belediye başkanlığı yönetiminin bir izdüşümü aslında.
Nitekim Nilüfer’de de mahalle komiteleri aracılığıyla, katılımcı demokrasiyi hayata geçiren Bozbey, aynı modeli Bursa’nın geneline yayacağı sözünü veriyor.
***
Elbette Bozbey’in heybesinde hiç proje de yok değil.
Bursa’nın bir uçtan diğer uca demirağlarla örülmesi, Heykel’in yayalaştırılması, onlarca kilometrelik yaya ve bisiklet aksları, bölge ve mahalle otoparkları, alternatif Terminal Yolu, Bursa Güney Çevre Yolu, kent parkı, gençlik istasyonları, kompost tesisi, kent bostanları, yerel tohum kütüphaneleri, halksüt, turizmin ve tarihin ayağa kaldırması ve Bursa Festivali’nin 17 ilçeye yayılması öne çıkan proje ve vaatler arasında.
***
Vatandaşa dokunan, geniş kitleleri ilgilendiren vaatler ise şunlardı:
-Halkkart
-Su indirimi
-Ulaşım indirimi
***
Tüm bu projeler bir yana öne çıkan 2 vaadinin altını çizelim:
Yeşil Bursa’yı ayağa kaldırmak.
Belediye imkanlarıyla dar gelirli vatandaşın derdine derman olmak.
***
İşten çıkarılma korkusu taşıyan gencin ve çocuğuna pantolon alamayan annenin konuşturulduğu duygusal videoyu izlettiren Bozbey “Projelerimizi yaparız ama derdimiz hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi” dedi.
Yani öyle anlaşılıyor ki Bozbey, sosyal belediyecilik üzerine kurguladığı projelerinde, özellikle yoksulluğa vurgu yapıyor.
Bunu sadece Bozbey’in üyesi olduğu partinin sosyal demokratlığıyla açıklamak eksik olur.
Bozbey, apaçık yoksul seçmene mesaj veriyor.
Nitekim CHP’nin de Bozbey’in de orta sınıf ve gelir düzeyi yüksek seçmenle sorunu yok.
Ancak seçimi alabilmesi için AK Parti’nin oy deposu olan dar gelirli seçmenlerin oyuna ihtiyacı var.
“Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek” sloganını, halkkart, su ve ulaşım indirimleriyle ete kemiğe büründüren Bozbey’in sandığa yönelik stratejik hamlesinin tutup, tutmayacağını 31 Mart akşamı göreceğiz.
Bozbey’in rakibiydi, destekçisi oldu
Diş hekimi Tahsin Bulut.
Bir başka ifadeyle AK Parti’nin 2004’teki Nilüfer Belediye başkan adayı Tahsin Bulut.
Bulut, Bozbey’e destek vermek için gelmiş.
Ayaküstü sohbet ettik.
“Ben değişmedim, koşullar değişti” dedi.
Nereden nereye…
Yeri gelmişken, “Dün dündür, bugün bugündür” diyen 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel‘i de saygıyla analım.
İYİ Partililerin ilgisi
Milletvekilleri, genel idare kurulu üyeleri, il ve ilçe başkanları, hepsi oradaydı.
İşin ilginç yanı İYİ Partililer, önceki gün Kılıçdaroğlu‘nun Bursa programına ilgi göstermemişken, Bozbey’in davetine eksiksiz katılmışlardı.
Bu hayatta beşeri ilişki çok önemli, bir kez daha gördük.
Toplantı detayları
Salon, davetliler ve partililer tarafından tamamen dolduruldu.
Düzen, tertip bakımından iyi bir organizasyondu ama duygusal film haricinde görsel sunumun çok başarılı olduğunu söyleyemem.
Bozbey’in hiçbir anons yapılmadan pat diye sahneye çıkıp sunumuna başlaması ilginç, sunucunun görev almaması izaha muhtaçtı.
Son zamanlarda Bozbey’in yanında göremediğimiz eşi Seden Bozbey, salondaki yerini almıştı.