Taha Aydın…
Son yıllarda Bursa’da raylı sistem denilince akla gelen ilk isim.
Ancak bir de Muradiye Su’yu kuran bürokrat olarak da anılıyor Taha Aydın.
Muradiye Su’yun kuruluş hikayesi, gelinen noktayı ve stratejik önemini bugün de Aydın’dan dinleyelim.
Dün sabah gazetede konuğum olan Aydın, fabrikanın kuruluş hikayesini anlattı.
Kendisine söylenen şudur:
“Kaynak su; iyi bir marka yaratılır, iyi işletilir ve pazarlaması iyi yapılırsa, karlı bir iş. Ancak damacana üretimi yapmazsanız zarar edebilirsiniz.”
Aydın, raporunu hazırlar ve kısa zamanda su fabrikasının kurulması için çalışmalara başlar.
En gelişmiş teknolojiyle donatılmış fabrikanın temeli atılır.
Bu arada Aydın, Kuveyt, Katar ve Dubai’de pazar araştırması yapıp, Muradiye Su’yun pazarlamasını yapar.
Araplar, mineral değeri yüksek ancak sert su olarak adlandırılan suyu beğenir.
Fabrika kurulduktan sonra, Büyükşehir Belediyesi’nde değişim olduğu için Aydın da istifa eder.
Özetle Aydın diyor ki:
“Türkiye’nin teknolojisi en gelişmiş su fabrikasını kurduk ancak biz işletmedik. Geçmişte, işletme hataları olduysa bize ait değil.”
Su stratejik bir alandır
“Biz fabrikayı 30 milyon euro maliyetle kurduk Bugünkü değeri yaklaşık 300 milyon liradır. Biz Bursalılar su içsin diye değil Bursa’nın su markası olması için Muradiye Su’yu kurduk.”
Aydın’ın bir de tespiti var:
“Su stratejik bir sektör. Su kaynakları tükeniyor. Gelecekte, savaşların su nedeniyle olacağı öngörülüyor. Bugün Türkiye’nin en önemli su markaları yabancıların elinde. Muradiye Su, bu bakımdan çok önemli bir yatırımdır. Bu yüzden kesinlikle satılmamalı aksine korunmalı ve büyümeli.”
İki önerisi de vardı Aydın’ın:
“Damacana üretimine mutlaka geçilmeli. Ayrıca yurt dışına satılmalı. Araplar, Muradiye Su’yu çok beğenmişti. Yurt dışı pazarları değrlendirilmeli.”
Muhalefet il başkanlarından ortak tavır
Millet İttifakı’nın ortaklarından CHP’nin eylemlerinde İYİ Partilileri, İYİ Parti’nin eylemlerinden de CHP’lileri görüyoruz son zamanlarda.
İşbirliği görüntüsü kongrelere de yansımış durumda.
CHP kongrelerine İYİ Partililer, İYİ Parti kongrelerine de CHP’liler katılıyor.
Ve bu işbirliği genişliyor.
Nitekim muhalefet partilerinin il başkanları, önemli konularda ortak hareket etme karar aldılar.
Yani artık bazı eylemlerde muhalefet partilerinin il başkanlarını görebileceğiz.
Hatta duyduğuma göre il başkanları iletişim için ortak WhatsApp grubu bile kurmuşlar.
Döviz artarken biz kaybediyoruz
“Dolar kurundaki her 10 kuruşluk artış, vatandaşımızın dış borç için 9,700000000 TL daha fazla vergi vermesi demek. Kısacası dünden bugüne vatandaşımız kur artışından dolayı 12,6 Milyar TL daha fazla vergi ödeyecek. Bu para ile emekli vatandaşlarımıza 1,000 TL ikramiye verilebilirdi.”
Ardından şu mesajı geliyor Kadıoğlu’nun
“Maalesef bu twitimin üzerinden 19 saat geçtikten sonra, dış borcumuzda döviz kuru artışı nedeniyle ödeyeceğimiz vergi miktarı 7,8 Milyar TL daha arttı. Bu para ile kamu yaklaşık olarak bir Avrasya Geçiş Tüneli yapabilirdi. Veya 10 tane F 35 savaş uçağı alınabilirdi.”
Dövizin artmasının ülke ekonomisine ve 80 milyon yurttaşa olan etkilerini anlatmak için daha iyi örnekler verilemezdi.
Kısacası döviz kurunun her artışında borçlanıyor, yoksullaşıyor, alım gücümüz azalıyor ve refah seviyemiz düşüyor.
Olay bu kadar net.