Olay Gazetesi Bursa

Bırakınız yapmasınlar, bırakınız geçmesinler

Dünyada Covid-19 pandemisi bitmedi ama salgının yarattığı ekonomik tahribat, kış mevsiminin yüzünü göstermekte nazlandığı şu günlerde kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. *** Sanayide kullanılan doğalgaza gelen yüzde 48’lik zam, pandeminin ekonomiye yansımasını gösteren en çarpıcı örnek. Ne var ki dünyada ciddi bir enerji ve gıda kriziyle karşı karşıyayız. Rakamlara boğmadan birkaç örnek paylaşalım. *** Avrupa’da […]

Dünyada Covid-19 pandemisi bitmedi ama salgının yarattığı ekonomik tahribat, kış mevsiminin yüzünü göstermekte nazlandığı şu günlerde kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başladı.

***

Sanayide kullanılan doğalgaza gelen yüzde 48’lik zam, pandeminin ekonomiye yansımasını gösteren en çarpıcı örnek.

Ne var ki dünyada ciddi bir enerji ve gıda kriziyle karşı karşıyayız.

Rakamlara boğmadan birkaç örnek paylaşalım.

***

Avrupa’da doğalgaza gelen fiyat artışları yüzde 250’leri aşarken, Birleşik Krallık, İtalya, İspanya ve Almanya’da aynı oranlarda elektriğe zam geldi.

Çin’in Pekin ve Şangay gibi büyük kentlerinde planlı elektrik kesintileri başladı.

***

Doğalgazdaki fahiş fiyat artış kömüre olan talebi arttırdı.

Ancak bu da kömür fiyatlarının yükselmesine yol açtı.

Avrupa’da kömürün tonu 275, Çin’de ise 250 dolara yükseldi.

Yani yüzde 400’lük bir artış söz konusu.

***

Diğer yandan pandemi gıdada tedarik zincirini bozduğu gibi, fahiş fiyat artışlarına da yol açtı.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün yayımladığı ‘Gıda Fiyat Endeksi’ verilerine göre bu yılın mayıs ayında dünya gıda fiyatlarında son 10 yılın en yüksek seviyesi görüldü.

Ağustos ayında gıda fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 33 oranında artış gösterdi.

Bitkisel yağlar, gıdada zam şampiyonu oldu.

Küresel çapta bitkisel yağlara gelen zam oranı yüzde 67,9 oldu.

Şeker  fiyatları yüzde 48,1, tahıllar ise yüzde 31,1 oranında zamlandı.

***

Dünyadaki tablo böyle…

Yani sorun küresel ancak krizin tüm ülkeleri aynı şekilde etkilemeyeceğine şüphe yok.

Aralarında Türkiye’nin de olduğu kırılgan ve enerjide dışa  bağımlı ekonomilerin, pandemi krizinden daha fazla etkilendiği/etkileneceği su götürmez bir gerçek.

Öte yandan pandemi toplumun tüm kesimlerini etkilese de ekonomik krizin faturasını yoksullar daha ağır  ödüyor/ödeyecek;  eğitimden, sağlığa, barınmadan, gıdaya kadar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacak.

***

O halde toplumların kurtuluşu, bir kez daha sosyal devletten geçiyor.

Yani,  klasik iktisadın mimarı Adam Smith’in, tarihe Laisez Faire olarak geçen ve sadece mülkiyet haklarını korumayı amaçlayan ‘bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ tezi, bir kez daha tarihin çöp sepetini boyluyor.


Kadınların üretimine destek

Son yıllarda Bursa’da kadın kooperatiflerinin sayısı hızla artıyor.

Kimi el emeği göz nuru üretiklerini satıyor, kimi köy yerinde kahvaltı evi kurup çorbasını kaynatıyor, kimi alın teriyle işledikleri tarlalarından topladıkları meyve ve sebzeleri satıp aile bütçesine katkı yapıyor.

Ancak tümü çalışıyor, üretiyor ve kazanıyor.

Geçen gün Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu bir haber servis etmiş.

Milli mücadelede gerek cephede, gerekse cephe gerisinde özveriyle mücadele eden üretken Türk kadını, Cumhuriyet’in ilanının 98’inci yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte bir araya geldi. Bursa’nın 17 ilçesinde üretim yaparak hem aile, hem ülke ekonomisine katkı sağlayan 32 kadın kooperatifi, Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Bursa Üreten Kadınlar Buluşması’nda el emeklerini sergileme fırsatı buldu” diye yazıyordu haberde.

32 kadın kooperatifine 2 milyonluk liralık destek sağlamış Büyükşehir Belediyesi.

Kadınların üretmesi kadar, yerel yönetimlerin  onlara el vermesi de takdire şayan.

Bursa lobisi

Dün yerli otomobilin ilk prototip aracına İstanbul  plakası  takılmasını eleştirmiş ve şunu yazmıştım:

“Bu durum,  Bursa lobisinin zayıf, belki de hiç olmadığını göstermesi bakımından ibretlik bir örnektir.”

Sözüm bu kenti temsil eden siyasetçilerineydi.

Bursa’yı yok sayan hadisenin üzerinden 2 gün geçmesine rağmen, iktidarı ve muhalefetiyle tek bir Bursalı siyasetçi duruma tepki göstermediğine göre, artık  Bursa lobisinin olmadığına hiç şüphem kalmadı.