Olay Gazetesi Bursa

Başbakan’ın Bursa mitingine dair gözlemlerim

Referandum sürecinde Bursa, ilk liderini ağırladı. Soğuk ancak yağışlı olmayan bir havada gerçekleştirilen mitingde, Başbakan Binali Yıldırım, Bursa’ya ait özel notlarının dışında farklı bir şey söylemedi. Evet cephesinin öncüsü AK Parti, propagandasını 2 ana eksen üzerine oturtuyor. Biri, vesayetçi rejimin son kalıntılarını temizlemek… Diğeri de, yeni bir ekonomik sıçrama sağlamak… İktidar, iki hedefe de sandıktan […]

Referandum sürecinde Bursa, ilk liderini ağırladı.

Soğuk ancak yağışlı olmayan bir havada gerçekleştirilen mitingde, Başbakan Binali Yıldırım, Bursa’ya ait özel notlarının dışında farklı bir şey söylemedi.

Evet cephesinin öncüsü AK Parti, propagandasını 2 ana eksen üzerine oturtuyor.

Biri, vesayetçi rejimin son kalıntılarını temizlemek…

Diğeri de, yeni bir ekonomik sıçrama sağlamak…

İktidar, iki hedefe de sandıktan ‘evet’ oylarının çıkması halinde yürünülebileceğini  savunuyor.

Aksi halde, 15 Temmuzvari kalkışmalar ve yargısal darbeler olabilir,  bürokratik vesayet rejimi hortlayabilir.

Binali Yıldırım, dün de konuşmasını bu eksen üzerine oturttu ve bugüne kadar AK Parti‘lilerin yüzünü hep güldüren Bursalılardan güçlü bir evet istedi.

Kürsü konuşmaları, meydandaki pankartlar, platformdan yükselen şarkılar ve ekrandan akan görüntüler, hayır’cıların argümanlarının tersine, ‘birleştiriciliğe’ vurgu yapıyordu.

Yani 16 Nisan’da evet çıkması halinde, 80 milyonun tek yürek olacağı, tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak ülküsünün hayata geçeceği savunuluyordu.

Bu propaganda tutar mı?

Bunu 16 Nisan‘da göreceğiz.

Ancak, hayırcılarla teröristleri yan yana gösteren söylemden çok daha  iyi olduğuna şüphe yok.

Zaten Başbakan Yıldırım da yaklaşık 45 dakikalık konuşmasında bu konuya değinmedi.

Başbakan’dan beklenti Hollanda’nın buram buram faşizm kokan antidemokratik uygulamalarına değinmesiydi.

Nitekim, miting alanına gitmek için bindiğim toplu taşıma aracının şoförü bile Hollanda ve türevlerine öfkeliydi.

Meydanda da Avrupa faşizmine karşı, tepki sesleri yükseliyordu.

Ancak Yıldırım, Yalova mitinginde bu konuya değindiği için olsa gerek, Bursa’da Hollanda’nın ırkçı tutumuna yanıt vermemeyi tercih etti.

Gelelim alandaki havaya…

Heyecan ve coşku kelimeleri, miting havasını anlatmaya yeter.

—————-

 

Müezzinoğlu’ndan iki müjde

 

Başbakan Binali Yıldırım‘ın Bursa mitingi öncesi bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Bursa‘ya dair iki önemli mesaj verdi.

Biri hızlı tren…

Malum, yapımı 2017’de biteceği ilan edilen hızlı tren inşaatı uzun zaman önce durmuştu.

Ve Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’nden tatmin edici bir açıklama gelmemişti.

Müezzinoğlu, önümüzdeki aylarda hızlı treninin kalan kısmının yapımı için ihaleye çıkılacağını ilan etti Gökdere‘den.

Müezzinoğlu’nun ikinci müjdesi de, metroydu.

Yani raylı sistem güzergahının yer altından geçirilmesi.

Çok ciddi bütçe gerektiren bu yatırım için Müezzinoğlu‘nun yatırım sözü vermesi, mitinge damga vuran bir diğer gelişmeydi.

——————————-

 

Akreditasyon işkencesine son verildi

 

Doğrusu, iktidar partisinin son mitingleri gazeteciler için bir eziyete dönüşmüştü.

Akreditasyon sürecinden, miting alanındaki aksaklıklara varıncaya kadar, sanki her şey gazetecilerin mitingi izlememesi için kurgulanmıştı.

Ancak bu kez mitingi, son derece rahat izledik, akreditasyon süreci de işkenceye dönüşmedi.

Kuşkusuz bunda, Bursa Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı‘nın etkisi çok büyük.

Akreditasyon için bizzat gazetecileri arayıp, sürecin takipçisi olan yeni  İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı, gazetecilerin işini çok kolaylaştırdı.