Kısa bir aradan sonra merhaba.
İzin dönemimde ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortam bir nebze olsun normalleşmeye evrilmedi maalesef.
FETÖ soruşturmaları derinleşti, Cerablus‘a sınır ötesi operasyon yapıldı, siyasette deprem olarak nitelendirilen istifalar yaşandı.
Ve bölücü terör, yoğun mesaisine devam etti.
***
Bu arada, birkaç günlüğüne gittiğim turizm beldelerindeki tablo, iç açıcı değildi.
Turizm sektörünün altın aylarından ağustosta bile sahil beldelerinde gözle görülür boşluklar vardı, bazı otel ve mekan sahipleri, bu yıl işletmelerini açmamışlardı.
15 Temmuz’dan önce ‘iğne atsanız yere düşmeyecek’ deyimini andıran turistik beldeler, o karanlık geceden sonra sadece 1 günde boşalmış.
Küresel terör, darbe girişimi, Avrupa kamuoyundaki, ‘Türkiye karşıtı’ hava nedeniyle bu yıl yabancı turist kıtlığı var.
Ve belki de ilk kez, yerli turistlerin varlığı, yabancılardan daha çok hissediliyordu güney sahillerinde.
Umarız bu durum, bugüne kadar politikasını yabancı turistler üzerine belirleyen turizm sektörünü, farklı arayışlara yönlendirir.
***
Malum, siyasetteki son gelişme mini kabine revizyonu.
İçişleri eski Bakanı Efkan Ala‘nın istifasıyla boşalan koltuğa Süleyman Soylu‘nun, Soylu’nun boşalttığı koltuğa Mehmet Müezzinoğlu‘nun oturması sürpriz olarak yorumlandı.
Ancak, adeta devlet yeniden yapılandırılıyor ve yeni sistem inşasında hiçbir gelişmeye de şaşırmamak gerek.
Ala’nın ayrılmasıyla ilgili iddialar muhtelif olsa da 2 gelişme daha çok öne çıkıyor.
Biri, Ala‘nın, “Ben geldiğimde 8 bin istihbaratçının 7 bin 500’ü, 81 il emniyet müdürünün 76’sı FETÖ‘cüydü” açıklamasının rahatsızlık yaratması.
Diğeri de yeni sistem inşasının yeni isimlerle kurulmasına karar verilmesi.
Kamuoyunda konuşulan diğer nedenlerin, tali gerekçeler olduğu belirtiliyor.
Ne var ki Ala’nın gelecekte, bir başka önemli göreve getirilmesi de sürpriz olarak görülmemeli.
***
Gelelim Bursa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Müezzinoğlu‘nun yeniden kabineye girmesine.
Dedik ya, siyasette hiçbir gelişme sürpriz olarak görülmemeli.
Nasıl ki Müezzinoğlu, tatmin edici bir gerekçe olmadan genel başkan yardımcılığına kaydırıldıysa, aradan sadece birkaç ay geçtikten sonra yeniden kabineye girmesi de AK Parti‘yi yakından tanıyanlar için şaşırtıcı olmamıştır.
Nitekim hükümette işler, tamamen pragmatist bir yaklaşımla yürüyor.
***
Devir teslim töreninin olduğu gün Ankara‘daydık.
Müezzinoğlu’yla program çekimi ve devir teslim törenini takip etmek için.
Bursa‘nın yeni bakanı, önceki gün eski bakan sıfatıyla Başbakan Binali Yıldırım‘ın davetine katılmıştı.
Ancak davetin gerçekleştiği dakikalarda Müezzinoğlu, eski değil yeni bakandı.
İşte baş döndürücü siyasetin en tipik örneği.
***
Çalışma Bakanlığı’ndaki devir-teslim töreni hayli kalabalıktı.
Ve bu kalabalığın hatırı sayılır bölümünü de Bursalı siyasetçiler oluşturuyordu.
Bursalı belediye başkanları, Bursalı milletvekilleri, Bursalı il, ilçe başkan ve yöneticileri…
***
Devir-teslim töreninde dikkat çekici bir tablo vardı.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, yıllarca Çalışma Bakanlığı yapan Tarım Bakanı Faruk Çelik ve Maliye Bakanı Naci Ağbal da oradaydı.
Yani, alışılmış devir-teslimlerin ötesinde bir törendi.
Siyasette ezber bozan davranış
.jpg)
İki fotoğraf verdi Bakan Çelik.
Biri, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yle Özgen Çay Bahçesi‘nde…
Diğeri de Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz‘la Mudanya‘da…
Bakan Çelik’le devir teslim töreninden sonra OLAY TV için yaptığımız söyleşide, bu konuyu da sorduk.
Çelik, Bursalı bir siyasetçi olarak kente sık sık geldiğini, çeşitli talepleri karşıladığını söyledi.
Temaslarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini ve özel bir anlam çıkarılmamasını istedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe’yle görüşmesini bir kenara bırakalım.
Ancak Türkyılmaz’la görüşmesi kayda değer.
Nitekim Türkyılmaz, seçildikten kısa süre sonra, Faruk Çelik Kültür Merkezi‘nin ismini değiştirmek istemişti.
Normal şartlarda, iki siyasetçinin bu kadar kısa bir zaman sonra yan yana gelmemesi gerekir.
Ancak Çelik‘in kuşatıcı siyaset anlayışı, ikilinin biraraya gelmesinde, dahası Çelik’in Mudanya‘nın sorunlarının çözümünde çaba sarf etmesinde tetikleyici oldu.
Bursa’daki o okul yeniden açıldı
Malum, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile Bursa ve Türkiye genelindeki yüzlerce okul FETÖ ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle kapatılmıştı.
Bu okullardan biri de Özel Mavi Deniz Anadolu Lisesi‘ydi.
Okul sahipleri, karara itiraz etmişlerdi.
Ve itiraz haklı bulundu.
Önceki gün yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile Bursa‘da kapatılan okullardan sadece Mavi Deniz Anadolu Lisesi açıldı.
Yani Kanun Hükmünde Kararname ile kapandılar, Kanun Hükmünde Kararname ile açıldılar.
OHAL böyle bir şey olsa gerek.