Dün, güne damga vuran haberlerden biri de Bursa kaynaklıydı.
Atilla Taş, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş‘a hakaretten, 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
İnegöl 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği ceza 1 yıl ertelenmiş.
Yani Taş, 1 yıl içinde başka bir ceza işlerse, ceza infaz edilecek.
Temyiz yolu açık…
Olay bu…
Taş, twettır üzerinden Aktaş’a, ilçedeki köpeklerin ölümünden sorumlu tuttuğu için Aktaş’a sosyal medyada üzerinden hakaret etmişti.
Dün konuştuğum Aktaş, konuyla ilgili çok ilginç bilgiler paylaştı.
Taş, duruşmada hakime, gazeteci olduğunu söylemiş.
Aktaş, Taş’ın bir hayli agresif olduğunu, kendisi için, “Bunların zihniyeti belli” şeklinde ifadeler kullandığını da anlattı.
Atilla Taş’ın, twitter’da 1 milyon 320 bin takipçisi var.
Bu kadar fazla takipçisinin olmasının nedeni, sansasyonel tweet’ler atmasından geçiyor kuşkusuz.
Yani ne kadar saldırgan tweet, o kadar takipçi.
Ancak Taş’ın kendisini gazeteci diye tanıtması daha dikkat çekici bir durum.
Taş, ne zaman gazeteci oldu, hangi ara haber yaptı, nasıl yazmaya başladı pek kimsenin bildiğini sanmıyorum.
Ancak çok da şaşırmamak lazım.
Günümüzde, artık herkes gazeteci, herkes yorumcu, herkes bir şekilde birilerine sallıyor.
Ancak siz, siz olun dikkatli olun.
Atilla Taş gibi baltayı taşa vurup, ceza almak da var işin ucunda.
Ölümün çifte standardı olur mu?
Önceki gün, Rus uçakları Suriye‘nin İdlib kentinin Eriha ilçesindeki pazar yerini vurdu.
İlk belirlemelere göre 40 Suriyeli sivil hayatını kaybetti.
Lamı cimi yok bunun adı düpedüz katliam.
Üstelik tasarlanmış açık bir katliam.
Pazarda ne arasın terörist?
Bu haber ulusal gazetelerimizin çoğunun ilk sayfasında bile yer bulmamıştı.
Akşam haber bültenlerinde de ya yoktu ya da kısa bir haber olarak verilmişti.
Peki 2 hafta önce ne olmuştu, hatırlayalım:
IŞİD, Paris’i kana bulamış 136 insanı katletmiş, dünya ayağa kalkmıştı adeta.
Suriye‘de pazar yeri vuruluyor 40 masum sivil katlediliyor, haber değeri bile görülmüyor.
Paris’te 136 insan öldürülüyor, dünya gündeminin ilk sırasına oturuyor.
Çünkü Paris’te katledilenler Avrupalı, Suriye’de öldürülenler Ortadoğulu.
Çünkü Avrupa’da böyle terör saldırılarına rastlanmaz, Ortadoğu‘da hergün cenazeler kalkar, morglardan ceset kokuları yayılır, kan, barut, gözyaşı eksilmez.
Dünya, işte böyle adaletsizlikler üzerine kurulu.
Ve bu adaletsizlikler hüküm sürdükçe, IŞİD ve türevleri, Ortadoğu coğrafyasında taban bulmaya devam edecek korkarım ki…
CHP’de ittifak cephesi genişleyebilir
Önceki gün Ahmet Özdemir ile Aydın Keleşoğlu‘nun birleştiğini belirtmiştim.
Dün ise, farklı bir gelişme yankılandı kulislerde.
İsmet Karaca’nın da, Özdemir ve Keleşoğlu cephesine katılacağı iddiasından söz ediyorum.
Bu iddiayı destekleyen bir fotoğraf karesiydi.
Önceki akşam Çırpan Mahallesi‘nde seçim çalışması yapan Ahmet Özdemir‘le İsmet Karaca‘nın ekibinin yan yana fotoğrafı.
İttifak çağrışımı yapan bu kareyi, Özdemir’in destekçisi Orhan Aslan paylaşmış sosyal medya hesabından.
Peki Karaca, birleşme iddialarını doğruluyor mu?
“Hayır böyle bir arayışımız yok ama birleşme kapısına kapımız her zaman açık. Çok seviyeli bir yarış oluyor” diyen Karaca, Özdemir ve Keleşoğlu‘na sıcak bir mesaj verdi.
Önceki gün Ahmet Özdemir ve Aydın Keleşoğlu da diğer adaylara birleşme çağrısı yapmıştı.
Tüm bunları yan yana koyduğumuzda, kongreye kadar Osmangazi’nin yeni gelişmelere gebe olduğunu söyleyebiliriz.