Manisa Akhisar’da sıfırdan başlayıp binlerce kişiyi istihdam eden başarılı bir iş adamının hikayesi…
Siyasetin zorlu yolculuğunu mücadeleci yapısıyla kateden bir politikacının öyküsü…
Ve karşılaştığı tüm engelleri bir bir aşmasını bilen iyi bir aile reisi, sevilen bir cemiyet insanının parlak yaşamı…
Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’dan söz ediyorum.
Dün Ankara’da Atılım Üniversitesi öğrencilerine yaşamından kesitler sunan Çağlar’ı biz de ilgiyle izledik.
Küçük yaşta babasını kaybettiği için üniversite okuyamamasının üzüntüsünü paylaşarak sözlerine başlayan Çağlar, öğrencilere girişimciliği anlatmasının yanında öğütleriyle de ufkunu açtı adeta.
O öğütlerden birkaçı:
-Mutlaka bir, hatta iki yabancı dil öğrenin.
-Devir teknoloji ve bilim devri. Emek yoğun dönemden, bilgi dönemine geçiyoruz. Bilim ve teknolojiyi rehber edinin.
-Ailenizi ihmal etmeyin. Kardeşlerinizle bağlarınızı koparmayın. Bu hayatta ailenizle kuracağınız sıkı ilişkiler sayesinde ayakta durabilirsiniz.
-Bedeli ne olursa olsun, doğru bildiğiniz yoldan şaşmayın. Vicdanınız rahatsa doğruları savunmaya devam edin.
-Ben sağlığımı hareketli yaşama borçluyum ve günde 10 bin adım yürüyorum. Yürüyüş yapın, sporu bırakmayın.
-Büyük düşünün, ufkunuz geniş olsun.
-Bu hayatta neyle karşılarsanız karşılaşın asla pes etmeyin. Her sabah yeni bir umutttur.
Çağlar’ın konuşmasının sonunda şu cümleleri de dikkat çekiciydi:
———————–
Bu hayatta biraz şansınız da olacak
Atılım Üniversitesi’nin Girişimcilik dersleri kapsamında Girişim Değişim Gelişim Konferansı’nda öğrencilere hitap edip, sorularını yanıtlayan Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’a, hayat arkadaşı eşi Nursel Çağlar ve kızı Yeşim Çağlar Hattat da eşlik etti.
Zorlu hayat mücadelesinde kendisini yalnız bırakmayan Nursel Çağlar ve Yeşim Çağlar Hattat’a teşekkür eden Cavit Çağlar, Türkiye’de 42 etnik grup olmasına rağmen ayrımcılık yapılmadığını savundu:
“Türkiye’de 42 farklı etnik grup var. Ancak ayrımcılık yok. Ben Yunanistan’ın Gümülcine kentinden göç etmiş biri olarak, hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadım ve Cavit Çağlar oldum. Türkiye’de ayrımcılık var diyenlere kesinlikle inanmayın.”
Çağlar ayrıca, zorlu hayat mücadelesinde şans faktörünün de yanında olduğunu şu anısını paylaşarak anlattı:
“Askerliğimi Ankara’da yaparken dönemin Genelkurmay Başkanı Cemal Tural’ı, İsmet Paşa (İnönü) ziyaret etti. Albay postası olduğum için sivil giyimliydim ve İnönü’yü uğurlarken paltosunu tuttum. İnönü, bunun üzerine cebinden 5 lira çıkartarak bahşis verdi. Ancak ben asker olduğumu gerekçe göstererek parayı kabul etmedim. Bu davranışımı gören Cemal Paşa, benimle sohbet etti. Hayat hikayemi dinledikten sonra beni çok sevmiş olacak ki, izin yazarak askerliğimin 7 ay erken bitmesini sağladı. Bu benim için müthiş bir moral oldu. Kendimi çok şanslı hissetmenin verdiği moralle, İstanbul Sultanhamam’da iş hayatına atıldım ve bugünlere geldim. Hayatta biraz da şansınız olacak.”
————————
Zorlukların üstesinden gelmek için çok çalışmak
Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, rahmetli babasından kalan 19 bin 800 lirayı sermaye yaparak, binlerce kişiyi istihdam eden bir iş adamı olmasının hikayesini anlatırken, hayatın bahar bahçe olmadığını da özellikle vurguladı.
Sabahın 5’inde herkes uyurken uyanıp simit satması, öğrencilik döneminde okuldan artan kalan zamanlarında bir benzincide çalışması, Sultanhamam’da Musevi bir tekstilcinin yanında çalışırken müşteriye teslim etmesi gereken kumaşları sırtında taşıması…
Tüm bunlar aslında kıt imkanları zorlayarak yükselebilmenin pratiğini de gösteriyor yeni nesile.
Gözlemlediğimiz kadarıyla Çağlar, öğrencilerle konuşmaktan, öğrenciler de Çağlar’ı dinlemekten çok keyif aldılar.
—————–