“Bursa dinamikleri olarak biz ne istiyoruz belli değil. Tarım kenti mi olacağız, sanayi kenti mi kalacağız, yoksa rotamızı turizme mi çevireceğiz? Daha fazla göç alıp, daha çok kişiye asgari ücret verebiliriz ancak ben katma değeri yüksek sanayi ve tarım ürünlerinin üretiminden yanayım. Artık birilerinin bunları çıkıp söylemesi gerekir.”
Bu sözler Bursa Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı’ya ait.
Matlı kim?
Yani hem bir işinsanı, hem de sivil toplum örgütü temsilcisi olarak konuşuyor.
Bursa’da sanayi var, tarım var, doğal güzellikler var, var da var diyor Matlı.
Ancak helva yapamıyoruz.
Peki ne yapmalı?
Matlı’nın sözlerinden şunu anladım:
Öncelikle kent dinamikleri birlik olmalı ve iş dünyası, sivil toplum, medya, bürokrasi Bursa ortak paydası etrafında el ele vermeli.
Ardından Bursa’nın hak ettiği yere gelmesi için ortak bir söylemle siyasetçiler üzerinde lobi yapmalı.
Bunun gerçekleşmesi için ilk kıvılcımı Özer Matlı çaktı.
Kendi ifadesiyle birilerinin bu işe öncülük etmesi gerekiyordu ki Matlı da bu role soyunmuş.
Matlı’dan Burkay’a salvolar
Ancak özetle, “Artık Bursa adına bir şeyler yapalım” mesajı verdi.
Tabii bu sadece BTB’nin gücüyle olacak bir iş değil.
Bu kentte BTSO diye çok güçlü bir kurum, BTSO’nun başında da İbrahim Burkay isimli bir işinsanı var.
Ne ki BTB ile BTSO arasındaki ilişkiler buz gibiymiş.
Matlı, “Onlarla ortak hareket edemiyoruz” dedi.
Aslında Matlı’nın onlardan kastettiği İbrahim Burkay’dan başkası değil.
Nitekim Matlı, “Ben herkesin telefonuna çıkıyorum” diyerek, Burkay’ın telefonlara çıkmadığını ima etti.
İbrahim Burkay’ın iletişimsizliğiyle ilgili başka yerlerden de şikayetler geliyor.
Bir de BTSO’nun, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan faydalanmadığını söyledi.
Öyle ki ‘En son Rifat Hisarcıkloğlu Bursa’ya ne zaman geldi?’ diye sordu Matlı.
Burkay, Özer Matlı ile olan husumetini öyle bir noktaya vardırdı ki, BTSO’nun ödül gecesinde bir TOBB temsilcisinin ismini anons ettirmeyerek, koca BTSO’yu kişisel egosuna alet etti.
Böyle bir tablodan kent yararına işler çıkar mı?
Tarihi bina görülmeye değer
Yüksek katlı Doğanbey konutlarının arasında, çöldeki vaha gibi duruyor BTB’nİn nostaljik binası.
Dış cephesi, tarihi dokuya uygun şekilde inşa edilmiş binanın zemin katında Bursa’nın unutulmaya yüz tutmuş koza üretimini resmeden fotoğraf sergisi etkileyici.
Üst katlarda ise Osmanlı konaklarını andıran iç tasarım ve mobilya dekorasyonuyla buram buram tarih kokuyor bina.
Özer Matlı, en ufak bir komplekse kapılmadan eski Başkan Rıza Aydın’a, binayı kazandırdığı için teşekkür etti.
Oradan geçerken Doğanbey gökdelenlerinin bunaltıcı havasından uzaklaşıp nefes almak istiyorsanız BTB binasına uğramanızı öneririm.
“Beni Bozbey çıkarmadı”
Dün gazetede konuğumuz olduğunda bu iddiayı sordum kendisine.
Aydıngün, haziran ayında yola çıkarken Bozbey’e gitmiş ve kendisinin deneyimlerinden yararlanmak istediğini söylemiş.
Bozbey de Aydıngün’e, “Hitabetin, mesleğin, bilgi birikimin ve liyakatınla Nilüfer’deki üyeleri temsil edebilecek yeterliliktesin ama bana nasıl geldiysen, eski il ve ilçe başkanlarından, mahalle temsilcilerine kadar herkese git” demiş.
Yani Aydıngün, “Evet Bozbey beni destekliyor ama beni Bozbey çıkarmadı. Bu kasıtlı bir algı yaratma çabası” diyor.
Genç Nilüfer’e genç başkan adayı
CHP Nilüfer İlçe Başkan adayı Erman Aydıngün’ün gençlerle ilgili projeleri dikkat çekiyor.
Seçilmeyi başarırsa her mahallede ‘mahalle gençlik temsilcisi’ oluşturacakmış.
Amaç, gençleri siyasete ısındırmak.
Parti içi eğitime ağırlık verip, gençlerin partinin ideolojisini ve siyasetin teorisini öğretmek bir diğer projesi Aydıngün’ün.
Ayrıca yönetim kurulu aday listesinde tüzüğün emrettiği yüzde 20’lik gençlik kotasının üzerine çıkmış.
Aydıngün’ün altını çizdiği bir diğer konu da üye veri tabanı güncellemesi yapmak.
Nilüfer’de 6 bin 533 üye varmış.
Ancak bunların telefon numaraları, meslekleri, kan grupları gibi bilgileri çok eksikmiş.
Üyelerin detaylı bilgilerinin yer alacağı bir sistem kuracaklarmış.
Böylece ilçe yönetimi tüm üyelerin verilerini elinde bulunduracak.
Bu da parti çalışmalarında fayda sağlayacak.
Aydıngün’ün tüm projeleri, önce mevcut üyeleri aktif hale getirmek, daha sonra üye sayısını arttırıp partiyi büyütmek.
Nitekim 21 yıldır iktidarda olan bir ilçede 6 bin 533 üye sayısı son derece mütevazı.
Aydıngün’le son olarak, kazanma şansını ve ittifak olasılığını konuştuk.
İttifak için, “Ben mevcut yönetimi yetersiz bulduğum ve eleştirdiğim için aday oldum. Onların (Özer Anaç, Fırat Yılmaz) başkan adaylığında ittifak yapmam doğru değil. Ancak diğer 2 aday arkadaş benim başkanlığım altında birleşirse neden olmasın” dedi.
Hiçbir aday, seçime girerken kazanma şansım düşük demez.
Aydıngün de kazanacağını söyledi ancak şansının düşük olduğuna dair iddianın algı yaratmak olduğunu özellikle vurguladı.