Bursa Barosu‘nda seçim heyecanı kızışıyor.
Değişim Grubu Adayı Şerafettin Yavuz‘dan sonra, bugün Çağdaş Grup Adayı Gürkan Altun‘un görüşlerine yer verelim.
Altun, öncelikle Değişim Grubu ile benzer oldukları iddiasına şidddetle itiraz etti.
Gerekçelerini madde madde sıralayalım.
-Evet Şerafettin Yavuz, Ergenekon sanığı Mustafa Yurtkuran‘ın avukatlığını yapmıştır ancak bu hadise tamamen profesyonel bir iştir. Bu durum, Değişim Grubu‘nun ideolojisini yansıtmaz.
-Şerafettin Yavuz’un ortağı CHP‘li Yahya Şimşek olabilir ancak Şimşek, Değişim Grubu‘nu değil, bizi destekliyor.
-Bugüne kadar Değişim Grubu, hangi toplumsal olayda taraf olmuş ki bizimle aynı çizgide sayılsın?
-Şerafettin Yavuz ve ekibi, AK Partililerin sıklıkla kullandığı, “Birlikte daha güçlüyüz” sloganının benzerini kullanıyor.
-Madem birlik olacaktık, Şerafettin Yavuz neden Değişim Grubu‘ndan önseçime girdi de, Çağdaş Grup ile önseçime girmeyi teklif etmedi.
-Değişim Grubu ile aramızda, Bursa Barosu‘nu yönetme, dünyaya bakış açısı, meslektaşlara sahip çıkma gibi birçok noktada temel farklılıklarımız var.
-Değişim Grubu‘nun önseçim adayı AK Partili Şakir Çalışkan kazansaydı da, aynı şeyleri söylerdik.
-Değişim Grubu, AK Parti‘nin çıkardığı bir listedir, Çağdaş Grup ise iktidarlarla çatışır.(Sadece AK Parti’yi kastetmiyor)
Altun‘un iddiasına göre, Değişim Grubu, normal şartlarda seçimi kaybedeceğini bildiği için, Çağdaş Grup‘tan oy devşirmek adına böyle bir strateji izliyor.
Altun‘un sözünü ettiği strateji şu:
İktidarla olan ilişkilerinin üstünü örtmek ve Çağdaş Grup ile aralarında benzerlikler olduğu algısını yaratmak.
Ayrıca Altun, listelerindeki isimlerin, Bursa Barosu yönetimlerine emek vermiş, sivil toplum örgütleriyle ilişkileri olan deneyimli avukatlar olduğunu belirtiyor.
——————
“Muhafazakarım ama AK Partili değilim”
Değişim Grubu listesinde yer alan Olcay Göçüm için, ‘iktidara yakın’ ifadesini kullanmıştım.
Göçüm, geçen dönem de başkan adayıydı.
Dün aradı, “AK Partili değilim ama muhafazakarım. Ülkücü bir aileden geliyorum ve ben de ülkücüyüm” dedi
Gerçi, MHP ile AK Parti arasında son dönemde filizlenen ittifak nedeniyle “AK Parti’ye yakın” ifadesi, ne kadar yanlış doğrusu emin değilim ancak beyan esastır düsturundan Göçüm‘ün yanıtını paylaşmış olayım.
————-
Tekli eğitim müjdesi
Başbakan Binali Yıldırım‘ın tekli eğitim açıklaması, milyonlarca öğrenci, veli ve öğretmeni yakından ilgilendiriyor.
Nitekim çağdaş eğitim sisteminde, ikili eğitimin yeri yok.
Yani Yıldırım‘ın, yıllardır hayal olarak görülen sistemin, 2019’dan itibaren hayata geçeceğini müjdelemesi, son günlerin en iyi haberiydi.
Ancak, Yıldırım’ın açıklamasının detayında, tekli sisteme nasıl geçileceğine dair pek detay yok.
Çünkü tekli eğitim, tamamen fiziki alt yapıyla ilgili bir durum.
Yani, yeni okullar, yeni derslikler gerekiyor.
Ülke genelinde 40 bin, Bursa’da da yaklaşık 4 bin devlet okulu var.
Tekli eğitime geçilmesi için, 3 yılda binlerce yeni okul inşa edilmesi gerekiyor.
Bu tablo, önümüzdeki dönemde hızlı bir okullaşmaya gidileceğini mi gösteriyor?
Konuyla ilgili eğitim camiasından birkaç isimle konuştum.
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona‘ya göre, iki yol var:
Ya, okul binaları kiralanacak.
Ya da sınıf mevcutları artacak.
Mevcut sayısının artması, Milli Eğitim Bakanlığı‘nın hedeflediği, derslik başına 30 öğrenci hedefinden sapma anlamına geliyor.
Bina kiralama yöntemiyse, bir hayli maliyetli.
Bir de kapanan FETÖ okullarının sisteme girmesini düşünelim.
Ancak, kapatılan okulların sayısı, yeni sistem inşa etmeye uygun değil.
Yine de, önümüzde 3 yıl var.
Ve bu zaman diliminde, okul sayısının hızla artması, 2019’da çağdaş eğitime geçilmesinde belirleyici olacak.
—————–
Eğitimciler ne diyor?
Tekli eğitim sistemine geçiş ile ilgili 2 ismin görüşüne başvurdum.
Biri yıllarca milli eğitim müdürlüğü yapmış olan, 24’üncü Dönem Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım…
Yıldırım’a göre, tekli eğitim hayal değil.
Ancak Yıldırım da yeni derslik zorunluluğuna dikkat çekti.
Özellikle, Bursa, İstanbul ve İzmir gibi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yeni dersliklere ihtiyaç olduğunu söyledi Yıldırım.
Sınav Okulları sahibi Gıyasettin Bingöl ise, 3 merkez ilçe (Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım) dışında Bursa‘nın tekli sisteme hazır olduğunu savundu.
“Orhaneli’nde, Orhangazi‘de, Mustafakemalpaşa‘da zaten tekli eğitim yapılıyor. Merkez ilçelerde, yeni okullara ihtiyaç var” diyen Bingöl‘e göre, özel okullara teşviklerin artması ve temel liselerin yaygınlaşmasıyla birlikte, tekli eğitime geçiş mümkün.
Bingöl’ün, özel okullara teşvik ifadesi önemli…
Ancak, teşvik ödeneği arttırılsa da, her geçen yıl teşvikten yararlandırılan öğrenci sayısı azaltıldı.