Olay Gazetesi Bursa

Alsa İnşaat’tan yanıt var

Yazılarımda eleştirdiğim kişileri rencide etmemeye hep dikkat ederim, hakaretten de sakınırım. Ancak bu hassasiyetim, yazacaklarımdan geri durmamı da engellemez. Gazetecinin kaderinde, canını yaktığınız kişilerin saldırılarına uğramak da var. Ancak bazı kişiler var ki, eleştiriden sonra tepkisini o kadar kibar aktarır ki, “Keşke herkes bu kadar hoşgörülü olabilse” dedirtir bize. Onlardan biri de Alsa İnşaat Yönetim […]

Yazılarımda eleştirdiğim kişileri rencide etmemeye hep dikkat ederim, hakaretten de sakınırım.

Ancak bu hassasiyetim, yazacaklarımdan geri durmamı da engellemez.

Gazetecinin kaderinde, canını yaktığınız kişilerin saldırılarına uğramak da var.

Ancak bazı kişiler var ki, eleştiriden sonra tepkisini o kadar kibar aktarır ki, “Keşke herkes bu kadar hoşgörülü olabilse” dedirtir bize.

Onlardan biri de Alsa İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Sağlık.

Malum dün ‘Alsa’ yazısının Mudanya Köprülü Kavşağı duvarına yazılmasını eleştirmiştim.

Yazı üzerine dün sabah Mithat Sağlık aradı.

Son derece nazik cümlelerle, önce yazıya üzüldüğünü belirtti ardından  şunları söyledi:

Mudanya Köprülü Kavşağı, bizim ilk işimiz değil. Çok sayıda köprü ve kavşak yaptık. Yani sektörde deneyimliyiz. Mudanya Köprülü Kavşağı’nı ise rekor bir sürede yaptık. Çok özverili çalışarak 48 günde köprüyü açtık. Bu konuda çok eleştirildik ama 1960’lı yıllarda o köprü zaten ekonomik ömrünü tamamlamıştı. Yani yıkılıp, yeniden yapılması gerekiyordu.

Sağlık ayrıca, Alsa isminin köprüye yazılmasının bir reklam olmadığını da ifade ederek, “Bu kadar özverili bir çalışmanın ardından, küçük bir hatıra bırakmak istedik köprünün üstüne. Bu bir reklam değildir. Kimse orada Alsa yazıyor diye bize iş vermez” dedi.

Sağlık, Bursa’daki sıkışık trafiğe çözüm bulmak için çalışıldığını belirtip, son olarak, “Önemli olan trafiğin rahatlaması ve Bursalıların rahat ulaşımıdır” dedi.

Cevap hakkına saygı duyduğum için Sağlık‘ın görüşlerini paylaştım bugün de.

 

Eğitimde meydanı boş bırakmamak

 

Dün güne Uğur Okulları‘nın basın toplantısıyla başladık.

Bahçeşehir bünyesindeki Uğur Okulları, 49 yaşına basmış.

Dile kolay tam 49 yıldan bu yana eğitime yatırım yapıyorlar.

Gelecek yıl  yarım asrı devirecekler.

Hedefleriyse, 50 yılda 50 kampüsmüş.

Eğitim, hayli meşakkatli bir alan.

Yıllardır eğitim camiasının içinde olan dostlar, bu alandan elde edilecek büyük kazançlar olmadığını belirterek, işin manevi boyutuna vurgu yapıyorlar.

Ancak maalesef son yıllarda, kendisi de eğitime muhtaç olan kişilerin sektöre girmesiyle çıta düştü.

FETÖ’cü kurumların eğitime verdiği tahribatı onarmak da yıllar alacaktır.

Neyse ki, önce dershaneleri sonra da ‘eğitim kurumu‘ adı altındaki tüm zararlı yapıları tasfiye edilen FETÖ‘cü kurumları ikame edecek Bahçeşehir-Uğur gibi markalar var.

Tam da bu noktaya değindi Uğur Okulları Genel Müdürü Yücel Yücel:

Bizler taşın altına elimizi koyup, okullaşmayı hızlandırmazsak 15 Temmuz benzeri yapılar ortaya çıkabilir.

Bu arada, Uğur Eğitim Kurumları, “50 yılda 50 kampüs” hedefleri doğrultusunda Özlüce‘de dört başı mamur bir kampüs açıyor.

Uğur Eğitim Kurumları Marmara Direktörü Mehmet Yıldız, Özlüce Kampüsü’nü, Türkiye’nin en modern kampüslerinden biri olarak niteledi.

Haydi hayırlısı…

 

Cumhurbaşkanı temas etti BBP evet dedi

 

Büyük Birlik Partisi, nihayet kararını verdi.

Veya artık kararını verdi diyebiliriz.

Nitekim, referandum kararını bizzat genel başkanın vermesi gerekirdi ki, Mustafa Destici de, ‘evet‘ diyeceklerini ilan ederek, BBP‘nin tutumunu netleştirmiş oldu.

Bu nedenle, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Hakkı Öznur‘un sadece 2 gün önce, “Bu sistemle, tek parti, tek adam sistemi inşa ediliyor. Dayatılan bu rejim değişikliğini kabul etmiyoruz” şeklindeki açıklaması boşa düşmüş oldu.

Peki bir genel merkez yöneticisi çok net ifadeyle ‘hayır‘ diyeceklerini söylerken, neden Destici ‘evet’e evrildi.

Mustafa Destici, kısa süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birebir görüşmüştü.

Görüşmede, enflasyon sorunu konuşulmadığına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli ki Destici’yi ikna etmiş.

Siyaset işte böyle, temas ederek sonuç alma sanatı.

Şimdi BBP örneğinden yola çıkarak AK Partililerin şu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor:

Neden Saadet Partisi ile de görüşmedik?

Nitekim, siyaset kulislerinde Saadet Partisi’nin hayır kararında, kendileriyle görüşülmemesinin payı olduğu konuşuluyor.