Acil Çağrı Merkezi…
112…
Adı üzerinde, sadece ‘acil‘ aramalar için açılmış özel bir hat.
Yani acil olarak müdahale edilmezse sağlığını veya yaşamını yitirecek hastalar için hayati önem taşıyan bir hat.
Ancak…
Bunu ben değil rakamlar söylüyor.
Buyrun Bursa’nın 2017 istatistiklerine:
Günlük çağrı sayısı 11 bin.
Bunun sadece 600’ü gerçek çağrı.
Yani yaklaşık her 20 çağrıdan biri gerçek.
Peki bu durumda yetkililer ne yapıyor?
Sağlık Bakanlığı duruma el koydu ve gerek kamu spotlarıyla gerekse de İl Sağlık Müdürlükleri eliyle yaptırdığı eğitim çalışmalarıyla sahte çağrıların önüne geçmeye çalıştı.
Mesela Bursa İl Sağlık Müdürlüğü, okullarda 100 bin öğrenciye ulaşarak, 112’nin ne zaman aranması, ne zaman aranmaması gerektiğine dair eğitimler verdi.
Biliçlendirme çalışmaları kısmen meyvesini verdi diyebiliriz.
2018’in istatistiklerini Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nden aldım.
Buna göre 2018’in sonunda Bursa’da 112 Acil Servis Hattı’na gelen çağrı sayısı yarı yarıya, yani 11 binden 5 bin 500’e düşmüş.
Ancak Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün tüm çabalarına rağmen, sahte çağrıların önüne tam olarak geçilememiş.
Nitekim 10 çağrıdan biri gerçek, 9’u amaç dışı.
Bir diğer ifadeyle çağrıların yüzde 90’ı gerçek dışı aramalardan oluşuyor.
Peki Bursalılar en çok ne için aramış 112’yi?
En fazla gerçek olmayan aramayı telefon tamircileri yapıyormuş.
Telefonu tamir ettikten sonra test amaçlı arayanlar, “Alo, telefon çalışıyor mu?” diye sorup kapatıyorlarmış.
Geceleri fabrikada çalışan bekçiler veya güvenlik görevlileri de 112’yi meşgul edenlerin başında geliyormuş.
Sabaha kadar canı sıkılan gece bekçileri ve güvenlikçiler, 112’yi arayıp sohbet etmeye çalışıyorlarmış.
Taksi çağıranların, yangın ve hırsızlık ihbarında bulunanların sayısı, hiç de az değilmiş.
Yani, kimisi cehaletinden kimisi de kötü niyetinden binlerce sahte çağrıyla 112’yi meşgul ediyor.
Böyle olunca da hayat kurtarmak amacıyla kurulmuş hat, binlerce sahte çağrıyla meşgul ediliyor, gerçekten acil olan vakalara müdahaleyi geciktiriyor.
Acil Çağrı Merkezi’nin bu kadar rahat meşgul edilmesinin en önemli nedeni ücretsiz olması.
Bir diğer neden de gerçek olmayan çağrıların bir yaptırımının olmaması.
Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde gerçek olmayan çağrılara para cezası veriliyor.
Üstelik ağır para cezaları bunlar.
Türkiye’de de ceza verilmesi en azından tartışmalı.
Özellikle bilinçli bir şekilde amacına uygun olmayan aramaları yapanlar için!
Millet İttifakı’nda neler oluyor?
Buna göre 21 kentte ittifak söz konusu.
İşin ilginç yanı ittifak illerinin arasında Bursa yok.
O halde Bursa’da ittifak masası devrildi mi?
Dün hem CHP hem de İYİ Parti cephesinden çok sayıda yetkiliyle konuştum.
Elde ettiğim sonuç şu:
İttifak bozulmuş değil ama uzlaşma da yok.
Neden?
Çünkü İYİ Partililer, Osmangazi’yi bırakmaları karşısında en az 8 ilçe istiyorlar.
Ancak 3 gün önce bu köşeden de yazdığım gibi CHP’liler sadece 3 ilçeyi vermeye sıcak bakıyor.
Hal böyle olunca uzlaşma olmadı.
Bana kalırsa ittifak bozulmaz ve orta noktada uzlaşırlar.
Ancak Bursa’daki ittifakın bu kadar uzun ve pürüzlü sürmesi AK Parti ve MHP’ye yarıyor, bu kesin.
Yahya Bahadır CHP’nin toplantısına katılacak!
Dahası, Bursa’da ittifakın bozulması ihtimalinden söz edilmeye başlandı.
Ancak bugün Büyükşehir Adayı Mustafa Bozbey’in tanıtılacağı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılacağı toplantı salonunda Yahya Bahadır da yerini alacak.
Bahadır, “Evet, henüz Bursa’da ittifak açıklanmadı ama bizim adayımız Mustafa Bozbey’dir” diyor.
Acaba Bahadır’ın bugünkü toplantıya katılması ve Bozbey’e ‘adayımız’ demesi, şartlar ne olursa olsun İYİ Parti’nin, Bursa Büyükşehir Belediyesi seçiminde aday çıkarmayacağı anlamına mı geliyor?
Kısa zamanda belli olur.
Anketler sağlıklı mı?
Yerel kamuoyunda, 31 Mart seçimlerini tayin eden bir takımlar anketler çıktığını görüyoruz.
Bu anketlere göre seçimi kazanan belli.
Ancak ne bazı ilçe belediye başkanları belli oldu ne de ittifak görüşmeleri sonuçlandı.
Üstelik ciddi bir kararsız seçmenin olduğu da bir gerçek.
Dolayısıyla, bu anketlere şüpheyle bakmakta fayda var.