Uzun yıllardır yerel yönetimlerin icraatlarını, yaptıklarını ve yapamadıklarını takip ederiz.
Hiç böylesine Büyükşehir Belediyesi’ne amansız bir muhalefet yapıldığı döneme tanık olmadık.
Üstelik muhalefet cephesi hiç bu kadar geniş olmamıştı.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA, DSP, Demokrat Parti il başkanları, mevzubahis Büyükşehir Belediyesi olunca, ortak eylemlerde buluşabiliyorlar.
Hatta muhalefet kervanına kimi zaman ilçe başkanları da katılıyor.
Peki neden?
Bunda muhalefet partisi il başkanlarının siyaset yapma biçimlerinin rolü olsa da yanıtı Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ta arayalım.
Aktaş, kelimenin tam anlamıyla muhalefete meydan okudu:
“Algıların, olguların önüne geçtiği bir dönem yaşıyoruz. Bursa içlerinden bir yara olmuş. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş dışında başka bir şey konuşmuyorlar. Amaçları, Alinur Aktaş’ı harcamak. Ancak benim yerimde başka bir isim olsaydı da aynı şeyi yapacaklardı. Bursa’yı kazanamadıkları için böylesine bir muhalefet yapıyorlar. 2019 seçimlerinden bir gün sonra 2024 seçimlerini konuşmaya başladılar.”
Aktaş, muhalefetin amacını deşifre etmekle kalmadı tabii.
İddialarına da yanıt verdi.
Mesela gri pasaport hadisesi.
Muhalefet, bu konuda Büyükşehir Belediyesi’ni insan kaçakçılığıyla itham etmişti.
Aktaş ise uygulamanın 2010’dan beri yürürlükte olduğunu, gri pasaport ile düzenlenen gezi sayısının 2018 ve 2019’da en aza indiğini, belediye listesindeki kişilerin tümünün geri döndüğünü belirtti ve ekledi:
“Muhalefet, kişi başı 7 bin 500 Euro aldığımızı söylüyor. 7,5 Euro aldığımızı ispat etsinler, ülkeyi terk etmezsem namerdim.”
Aktaş ayrıca, yurtdışından dönmeyenlerle ilgili sorumluluğun kendilerinde olmadığını, gidenlerle ilgili istihbaratın Emniyet’in işi olduğunu kaydetti.
Yani Aktaş, diğer konularda olduğu gibi gri pasaport meselesinde de yalanlar üzerine kurulu bir siyaset yapıldığını savunuyor.
Bu dönem, diğer belediyelere kıyasla Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik dikkat çekici bir muhalefetin olduğunu biz de görüyoruz.
Hatta geçmiş dönemlerde, telafisi mümkün olmayan projeler hayata geçerken bile böylesine sert bir muhalefete tanık olmamıştık.
Peki muhalefet böylesine aktifken, iktidar cephesi ne durumda?
Cumhur İttifakı ortaklarından MHP’nin İl Başkanı Cihangir Kalkancı’nın edilgen durumu malum olsa da parti teşkilatlarının da yeterince aktif olmadığı iddiaları söz konusu.
Ancak Aktaş’a muhalefete karşı yalnız kaldığı iddialarını sorduğumuzda, “Bu benim siyaset tarzım” diyerek, iddiayı doğrulamadı.
Proje müjdeleri
Başkan Aktaş, yazarlarla buluşmasında kentle ilgili önemli haberler de verdi.
Mesela Emek-Şehir Hastanesi Metro Hattı’nın Nisan 2023’te biteceğini açıkladı.
Yalova Yolu’nda seferlerin Nisan 2022’de başlayacağını duyurdu.
Tarihi Hanlar Bölgesi’ndeki kamulaştırmalarda yüzde 30’a gelindiğini kaydetti.
1050 Konutlar kentsel dönüşümünün mahalle sakinlerinin bir miktar fark vererek başlayacağını belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Emirsultan kentsel dönüşümünün startını vereceğini söyledi.
Tüm bunlar 2 yılını geride bırakan Aktaş yönetiminin projelerde yol almaya başladığını gösteriyor.
Bozbey’in adaylığı
İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ise Bozbey’in adaylığına karşı çıkmamakla beraber, temkinli yaklaşmıştı.
Sanırım bunda, İYİ Parti teşkilatının yok sayılmasının da etkisi var.
Başkan Aktaş da tam bu noktaya değinerek, ortada bir seçim süreci yokken 3 yıl önce yapılan adaylık açıklamasının Bozbey’e kötülük olduğunu dile getirdi ve ekledi: “O köprünün altından daha çok sular geçer.”
“Oylarımız her gün artıyor”
Seçim sürecinde değiliz ancak gün aşırı yeni bir anket sonucu okuyoruz.
Büyükşehir Belediyesi de anket yapıyormuş.
Ancak Aktaş, seçim sürecinde olmadıkları için, anketlerde partilerin oy dağılımını gösteren anketlerin sağlıklı olmadığını savunuyor.
Bunun yerine yerel yönetimlerin memnuniyetlerini ortaya koyan anketler yapılıyor.
Aktaş bu anketlerde, Büyükşehir Belediyesi’nin memnuniyet, vizyon ve güven noktasında yüksek bir oy oranını yakaladığını belirtti.
Türkyılmaz’a eleştiri
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yazarlar buluşmasında, Güzelyalı ve Çağrışan planları da gündeme geldi.
Daha önce de yazdım, Güzelyalı ve Çağrışan planlarının iptal edilmesi nedeniyle binlerce insan mağdur oldu/oluyor.
Aktaş ise bu konuda Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ı eleştirdi.
Dahası Türkyılmaz’ın bu konuda kılını kıpırdatmadığını ileri sürdü.
Öyle ki planların iptal olmasından dolayı mağdur olan insanlar kendisine şunu söylüyormuş:
“Başkanım, öyle bir çözüm bulun ki Hayri Türkyılmaz’ın riski sıfır olsun.”
Aktaş ayrıca çok sayıda Mudanyalının eski Bakan Faruk Çelik ile görüştüğünü, Çelik’in de çözüm için kendisini aradığını belirtti.
Nilüfer’de 19 Mayıs
Kent merkezindeki törenleri takip edemedim ama akşam saatlerinde CHP Nilüfer ilçe örgütünün Görükle’de organize ettiği etkinliği izledim.
Salgın nedeniyle sınırlı sayıda partilinin katılımıyla gerçekleşen etkinlik yürüyüşle başladı.
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’ın da katıldığı yürüyüş, sloganlar eşliğinde yapıldı.
Yürüyüş güzergâhındaki esnaf ve halk alkışlarla; araç sürücüleri de korna çalarak destek verdi.
Gümbür gümbür bir yürüyüş olmasa da bağımsızlık ruhunu ortaya koyan, kaliteli bir etkinlik oldu.
Yürüyüş sonrası Başkan Erdem dışında İl Gençlik Kolları Başkanı Fatih Yalçın Yazıcı ve Nilüfer Gençlik Kolları Başkanı Ata Erk Şanlı konuştu.
Etkinlik saat 19.19’da İstiklal Marşı’nın okunmasıyla son buldu.
Erdem: “Çelenk sunmada protokol yoktu”
Erdem’in aktardığına göre belediye başkanlarından sadece kendisi varmış, il başkanlarından da CHP ve İYİ Parti temsilcileri oradalarmış.
Erdem, bu duruma tepki gösterdi ve çelenk koyma törenine katılmayanları eleştirdi.