AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve il yönetim kurulu üyeleri, önceki gün düzenledikleri basın toplantısında, referandum sonuçları ile kongre sürecini değerlendirdiler.
Torun‘a, kongrede aday olup, olmayacağını sorduk.
Torun, istişarenin önemine değinerek, adaylık kararının uzlaşmayla şekilleneceğini belirtti.
Ancak, “Göreve hazırım, görev verilirse kaçmam” mesajını da verdi.
Aksi durumdaysa, dava adamı olmasından haraketle, küsmeyeceğini ilan etti.
Torun’un yanıtının özeti bu.
***
Malum, AK Parti 21 Mayıs’taki büyük kongreyle genel başkanını değiştiriyor, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partinin başına geçiyor.
Yani yepyeni bir dönem başlıyor iktidar partisinde.
Hiç kuşkusuz bu yeni dönem, teşkilatları da yakından etkileyecek.
***
Kritik soru şu:
Yeni dönemde AK Parti teşkilatlarını neler bekliyor?
Başbakan Yıldırım, yeni dönemin şifrelerini ortaya koyan mesajlar vermişti.
Buna göre, halkla daha çok temas edilecek, daha çok yurttaşın kapısı çalınacak, farklı eğilimde olan seçmenlerin kazanılması için daha çok çaba sarf edilecek.
Çünkü referandum sonuçları, AK Parti‘nin kemik seçmen kitlesiyle 2019’da başarılı olamayabileceğini ortaya koydu.
Öyle ki, sahil kentlerinde yaşayan ve kent merkezlerinde ikamet eden orta sınıfla AK Parti arasındaki mesafa kapanmış değil.
Bu durum, 2019 öncesinde AK Parti’liler için hayati bir konu.
***
Üst satırlarda, Başbakan Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, teşkilatlardan daha çok çalışmalarını beklediklerini ifade etim.
Bu konu sorun olmaz…
Ancak, farklı eğilimde olan seçmenlerin kazanılması işi kolay değil.
***
AK Parti’nin geleneksel teşkilat yapısıyla farklı seçmen kitlesini ikna etmesi üzerinde duralım.
Mesela, Nilüfer’de heykellere kafayı takan bir teşkilat anlayışının, laik, seküler seçmenle arasındaki mesafeyi kapatması mümkün mü?
O halde, AK Parti‘deki teşkilat revizyonunu son referandum sonuçlarından bağımsız görmeliyiz.
Elbette, seçim sonuçları bir parametre olacaktır.
Ancak temel parametre, partiyi 2019 seçimlerine taşıyacak teşkilat yapısını oluşturmak.
Yani yeni bir vizyon, yeni bir soluk, yeni bir anlayışın tesis edilmesinden söz ediyorum.
***
Yeni dönemde, elbette eski isimlerle de devam edilebilir.
Ancak yeni sisteme ayak uydurmaları kaydıyla.
AK Parti’deki değişim sürecinin bu perspektiften yürüyeceğini düşünüyorum.
Nitekim AK Parti’de önemli olan başarıya odaklı sistemdir.
Kişiler de o sisteme göre dizayn edilir.
***
Torun’un adaylığı da bu perspektiften bağımsız değil.
AK Parti Genel Merkezi, Torun ve ekibinin yeni döneme ayak uydurabileceğini düşünürse, sorun yok.
Aksi durumda ise, yeni il başkanını belirlemek dışında başka da bir seçenenekleri kalmayacak.
***
Daha 6 ay var il kongresine.
Yaşananları hep birlikte göreceğiz.
———————-
Bu dünyadan Şerafettin Atalay geçti
Güzel insanların, yürekli adamların, kalbi tertemiz olanların ardından söylenir, dev çınarın o güzel sözleri.
O insanlardan biri de Şerafettin Atalay’dı.
Gerçekten güzel insandı Şerafettin Atalay.
Sıkı bir partiliydi.
CHP için servet harcadığını biliyorum.
Yani birçoğu gibi laf üretmez, parasını harcardı, partinin sırtından geçinmezdi, partisini sırtlardı.
Salonlarını CHP‘ye adeta tahsis etmişti.
Son yerel seçimde, CHP‘nin Yıldırım‘daki propaganda masraflarını neredeyse tek başına karşılamıştı.
Kapısına giden kim olursa olsun, geri çevirdiğine tanık olan yoktu.
Maddi, manevi herkesin yanındaydı.
Asla katı bir siyaset anlayışı yoktu.
Yıldırım Belediye Meclisi’nde örnek bir muhalefet sergilemiş, yeri gelmiş belediye yönetimini eleştirmiş, yeri gelmiş teşekkür etmesini bilmişti.
Siyaseti karşılıksız yapmış, sadece bir belediye meclis üyeliğiyle yetinmişti.
Atalay‘la yaklaşık 3 yıl önce tanışmıştım.
Ancak kısa zamanda, dost olduk.
Son görüşmemizde uzun uzun sohbet etmiştik.
Ne de çok hedefi vardı.
Siyasette, iş yaşamında, sosyal hayatında, yapacak çok şeyi olduğunu anlatmıştı.
Heyhat, “hayat buraya kadar” diyerek hayallerini yetim bıraktı.
CHP’liler sıkı bir partiliyi, Bursalılar iyi bir cemiyet insanını kaybetti
Mekanın cennet olsun sevgili Şerafettin Atalay.