Aradan epey zaman geçse de, siyaseti yakından takip edenler AK Parti eski İl Başkanı Sedat Yalçın‘ın, ilk kez mahallelere sandık koyup, delege seçimi yaptığını anımsayacaktır.
Radikal bir karardı ve bazen çift, hatta 3 listenin yarıştığı, kıyasıya geçen delege seçimlerine tanık olmuştuk o günlerde.
Açmıştı ama AK Parti Bursa teşkilatları güçlenerek çıkmıştı o süreçten ve oylarında da bir erime olmamıştı.
Aradan neredeyse 10 yıl geçti…
Delege seçimleri için çağrı yapılsa da üyeler pek ilgili değiller.
Bu nedenle, delegeleri masa başında yazmak zorunda kalıyor parti yöneticileri.
Bu küçük örnek bile toplumun demokrasi gibi bir talebinin olmadığını açıkça ortaya koymuyor mu?
Geçen hafta partisinin il başkanları toplantısında partililere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır aralarında önemli noktalar vardı.
2020 Mart’ında kurultay olacağını ilan eden Erdoğan, “Sizlere 7. Olağan Büyük Kongre sürecimizi sonbaharda başlatacağımızın müjdesini vermek istiyorum. Önce delege seçmen listelerini oluşturacak, ardından da belde, ilçe ve il kongreleriyle yola devam edeceğiz” dedi.
Erdoğan, kongre sürecinden söz ederken delege seçmen listelerine de değiniyordu.
O halde bu vurguya anlam yükleyip, tıpkı 10 yıl önce olduğu gibi delegelerin seçimle belirleneceğini mi anlamalıyız?
Nitekim, değişimin konuşulduğu şu günlerde, delege seçimlerinin önemi biraz daha artıyor.
Yoksa Cumhurbaşkanı, kongre sürecinden söz ederken, rutin bir uygulamaya mı değindi?
Çok emin değilim.
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’la konuşuyoruz bu durumu.
“Biz zaten kongre öncesi delege seçimi yapıyor, üyelerimize çağrıda bulunuyoruz. Ancak bazen ciddi bir talep olurken, bazen de talep olmayınca seçim yapamayabiliyoruz. Önümüzdeki kongre sürecinde de çağrımızı yapacağız. Amacımız seçimin olması” diyen Salman, delegeleri belirlemek için tüm üyelere çağrıda bulunacaklarını söyledi.
Hasılı, AK Parti’de delege seçiminin yapılıp, yapılmayacağı tabanın talebine bağlı.
2023’e giderken teşkilatlar
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında, teşkilatlara yönelik de önemli mesajlar verdi.
“Gelecek seçim 2023’te. 4 yıl sonraki seçimlerde milletin karşısına ilk günkü heyecanıyla ve 22 yıllık tecrübesiyle bambaşka bir AK Parti olarak çıkacağız” diyen Erdoğan, “Ülkeyi dönüştüren bir partinin kendini bunun dışında tutması düşünülemez. Amacımız, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şahsiyetli, söyleyecek sözü olan, iddia sahibi, milletimizin değerleriyle kuşanmış kadrolarla AK Parti ailesini genişletmektir. Önümüzdeki dönemde teşkilatlarımızın kadrolarını güçlendirmenin yanında geleneksel siyaset usullerine yeni yöntemler de ekleyeceğiz. Gerekirse yeni birimler ihdas etmek suretiyle teşkilatlarımızı siyaset yapım sürecinde daha aktif hale getireceğiz” diye konuştu.
Erdoğan’ın bu sözlerinin anlamı açık.
Gerekirse değişim yapmak ancak daha önemlisi parti kadrolarını genişletmek.
Yani geçmişte partide emeği geçenlere de yeni görevler verip 2023’e hazır olmak.
Erdoğan, pazar günü Bursa’da sadece Şehir Hastanesi ile İstanbul-Bursa-İzmir Otobanı’nı açmayacak.
Ankara’dan gelen haberlere göre Erdoğan, pazar günü teşkilatlarla da bir araya gelecek.
Toplantının ana amaçlarının şunlar olduğu söyleniyor:
-Erdoğan’ın teşkilatları daha yakından tanıması.
-Cumhurbaşkanı’nın teşkilatlardan talepleri.
-AK Parti’nin 2023 hedefi.
MHP’liler de katılıyor
Peki pazar günü de olacaklar mı?
AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, önceki gün MHP İl Başkanı Cihangir Kalkancı’yı arayıp davet etmiş.
Kalkancı da Bursa’da olması halinde memnuniyetle katılım göstereceğini söylemiş.
Yani MHP’liler pazar günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında olacaklar.
Rutin bir habere renk katmak!
Bir bakıma inceleme gezisi de diyebiliriz buna.
Ancak Esgin, habere öyle bir ayrıntı katmış ki, son derece rutin bir gelişmeyi renklendirip herkesin dikkatini çekmeyi başarmış.
Esgin otobanı, 1963 model klasik otomobiliyle test etti.
Esgin’in afili otomobiliyle verdiği görüntüde, nostalji var, estetik var, eski ile yeninin mükemmel uyumu, modern ile klasiğin muazzam harmanı var.
Bu fikir kendisinin mi, danışmanlarından birinin mi bilmiyorum ama kim akıl ettiyse tebrikler.
Bu adım tartışmaları sonlandıracak mı?
CHP, “belediye başkanlarına yönetim kurullarında aldıkları görevler
nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmaması ve akrabalarının belediye
şirketleri ile istisnai memuriyet kadrolarına atanamamasını” öngören
kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Son günlerdeki tartışmalara nokta koyacak doğru bir adım atmış CHP’liler.
Herhalde toplumda hiç kimse bu teklife hayır demez.
Teklif yasalaşır mı bilmiyoruz.
Ancak diyelim ki kabul edilmedi.
Kolayı var.
Kılıçdaroğlu, bir genelge yayınlar ve CHP’liler kendi belediyelerinde bu ayıplı duruma son verir.
Hatta bunun için parti müfettişleri görevlendirir ve konunun takipçisi olur.
Böylece hem samimi olduklarını gösterirler, hem de üzerlerine düşeni yapıp yapmayanları zora sokarlar.
Bakalım ne olacak?