Kuşkusuz AK Parti’nin 16 yıllık iktidarının önünü açan seçim zaferlerinde anketlerin önemi çok büyük.
Sadece seçim arifelerinde değil yılın belli periyotlarında çok sayıda anket yapılır, çoğu zaman farklı şirketlere yaptırılan araştırmalarla sonuçlar kıyaslanır.
Ancak son dönemlerde bazı anketlerin manipülasyona uğradığına dönük iddialar söz konusu.
Bazen teşkilatların mevcut belediye başkanlarından yana saf tutması da sağlıklı sonuçlar çıkmasının önünde engel oluyordu.
Tabii tüm anketler için aynı ifadeyi kullanmak doğru değil.
Ancak AK Parti Genel Merkezi, bu kez işi anket firmalarına bırakmamak için bambaşka bir yönteme başvuracak.
Genel Merkez yöneticileri önümüzdeki günlerde sahaya inmeye hazırlanıyor.
Onlarca yönetici Türkiye’nin çeşitli kentlerine dağılacak ve görev başındaki belediye başkanlarının performansını ölçüp, halkın nabzını tutacak.
Bir bakıma sondaj çalışması yapılacak.
Sadece mevcut belediye başkanlarının performansını değil, potansiyel adayların da durumlarını ortaya çıkarmaya dönük çalışma ciddi bir veri sağlayacak.
Bu çalışmanın en önemli sonucu güvenilir olması.
Yani sonuçlarla oynanmamış, halkın görüşlerini filtresiz bir şekilde yansıtan sağlıklı bir çalışma olacak.
Çalışma henüz taslak aşamasında ancak önümüzdeki günlerde olgunlaşacak.
Nasıl bir sistematikle hayata geçirileceği henüz netleşmiş değil.
CHP’de imza toplanmaya başlandı
CHP’de olağanüstü il kongresi için dün imzalar toplanmaya başlandı ancak son derece ilginç bir süreç yürüyor.
Nitekim imza toplama işinin kimlerin öncülüğünde yapıldığı, hangi isimlerin ön safta yer aldığı net değil.
Dahası bazı iddialar olsa da hiç kimse bu işin öncülüğünü yaptığını kabul etmiyor.
Mesela Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal, “Bu kez bu işi yürütmüyorum ama imza veririm” diyor.
Benzer şeyleri Şadi Özdemir, Güner Aklan ve Turgut Özkan da söylüyor.
Aklan, “Değişim şart ama kimin geleceği de önemli” düşüncesinde.
Bu konu önümüzdeki günlerde daha da olgunlaşacaktır.
Bursa’da Selda Bağcan enflasyonu
Önce Selda Bağcan’ın şarkılarını sevdiğimi, sesini beğendiğimi ve konserlerine de gittigimi belirteyim.
Yani Bağcan’la hiçbir sorunum olmadığı gibi aksine, politik çizgisini yıllardır değiştirmediği için de takdir ederim.
Ancak kendisiyle ilgili bu düşüncem aşağıda yazacaklarıma engel değil.
Çünkü Bursa’da kelimenin tam anlamıyla evlere şenlik bir Selda Bağcan vakası yaşanıyor.
Bakın nasıl?
***
Tarih: 30 Ağustos.
Yer Mudanya Mütareke Meydanı.
Mudanya Belediyesi 30 Ağustos etkinlikleri kapsamında bir konser düzenliyor ve konuk sanatçı Selda Bağcan.
***
Tarih: 7-8-9 Eylül.
Yer Nilüfer Balat Ormanı.
Nilüfer Belediyesi, Müzik Festivali düzenliyor ve konuk sanatçılardan biri Selda Bağcan.
***
Tarih: 27 Eylül.
Yer Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu.
Özel bir şirket Bursa’da konser düzenliyor ve konuk sanatçı yine Selda Bağcan!
***
Yani Selda Bağcan 28 gün içinde tam 3 kez Bursa’da konser verecek.
***
Selda Bağcan’la ilk anlaşmayı hangisi yaptı bilmiyoruz ancak ilk olarak Bağcan’ın Açıkhava’daki konseri duyuruldu.
Daha sonra Mudanya Belediyesi, son olarak da Nilüfer Belediyesi ilan etti Bağcan’ın geleceğini.
Hadi Selda Bağcan ve menajeri tamamen ‘duygusal’ nedenlerle Bursa’ya 1 ay içinde 3 kez gelmeyi sorun etmedi ve mesela Nilüfer Belediyesi’ne Açıkhava’da çıkacağını, Mudanya Belediyesi’ne de Nilüfer Belediyesi ile anlaştığını söylemedi diyelim.
Peki bu 2 belediyenin kültür ve sanat organizasyonunu yapan personelleri hiç mi araştırmazlar Bağcan’ın yakın tarihte konseri olup olmadığını?
Bunu, nikâh, cenaze ve açılışlardan başını kaşıyacak vakti olmayan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in mi araştırması gerekir yoksa yüzlerce etkinlik yaparak belediye bütçesini sarsan kültür-sanat işlerinden sorumlu başkan yardımcısının mı?
***
Girizgâhta belirttiğim gibi Selda Bağcan, değerli bir sanatçı.
Ancak Bursa’da 1 ay içinde 3 kez üst üste konser verecek olması son derece tuhaf bir durum.