AK Parti’nin Bursa adaylarından biri, bir ortamda, mevcut milletvekillerinin aktif olmadığını söyler İsmail Aydın‘a.
Yani söz konusu aday, AK Parti Milletvekili İsmail Aydın‘a, “Sizi halk tanımıyor” demek istemiştir.
İsmail Aydın da, “Peki AK Parti’nin Bursa milletvekilleri kimlerdir sayar mısın?” diye sorar.
Aday, sayamaz.
“O zaman, CHP ve MHP’nin milletvekilleri kimlerdir, onların isimlerini sayabilir misin?” diye ikinci soruyu patlatır İsmail Aydın.
Yine sayamaz…
***
Yıl 2011…
Cüneyt Karlık, o günlerde MHP’nin 3’üncü sıra milletvekili adayıdır.
İsmail Aydın ise AK Parti’nin 8’inci sıra adayıdır.
Bir düğünde, AK Parti Bursa Milletvekili Adayı İsmail Aydın‘la, MHP Milletvekili Adayı Cüneyt Karlık aynı masaya otururlar.
Söz siyasetten açılır haliyle ve İsmail Aydın, başta dağ ilçeleri olmak üzere Bursa’nın tüm bölgelerinde AK Parti’ye büyük ilgi olduğunu söyler.
Cüneyt Karlık ise, tam tersini savunur ve bir süre sonra masadan uzaklaşır.
Yeniden masaya gelen Karlık, “İsmail Bey, AK Parti’yi savunmanız doğal, siz zaten AK Parti’nin milletvekili adayıymışsınız” der!
***
Paylaştığım 2 anekdotu da genele yayabiliriz.
Yani, açıklandıktan sonra fırtınaların koptuğu milletvekili listelerinden, bırakın halkı, siyasetçilerin bile tam olarak haberi olmadığını görüyoruz.
***
İşin aslı şu:
Kimlerin aday olduğu, seçmenin umurunda değil.
Galiba, en fazla medya ilgileniyor listelerle.
***
Bakın AK Parti Bursa Milletvekili İsmail Aydın‘ın, bu konuyla ilgili düşünceleri nasıl:
“Avrupa’da, seçimlerle ve listelerle ilgilenen, bin, 2 bin kişilik bir grup var. Seçim kampanyalarını bu grup yürütüyor. Halk ise, aday listeleriyle hiç ilgilenmiyor. Galiba, Türk seçmeni de bu noktaya geldi. Yani eski seçim havası yok halkta. Ben bu noktada, ilçe başkanlıklarını da gereksiz görüyorum. Kapatılsalar da olur. Sadece il başkanlıkları açık kalsa yeterli olur. Çünkü, ilçe başkanlıkları sadece seçim döneminde gerekli. Seçim döneminde 2,3 ay açık kalacak bir yeri de açık tutmanın anlamı yok.”
***
AK Partili İsmail Aydın‘ın, özellikle ilçe başkanlıklarının kapatılması gerektiğine ilişkin sözleri, belki siyaset çevrelerinde şaşkınlıkla karşılanabilir.
Ancak Aydın’ın önerisini, serin kanlı bir şekilde, gerekçelerini de iyi okuyarak tartışmanın zararı olmaz, faydası olur.
Bu arada, İsmail Aydın’ın da eski bir ilçe başkanı olduğunu hatırlatayım.
1 Mayıs meydan muharebesinin kazananı kim?
25 bin polis, 64 TOMA, 5 helikopter.
Kilometelerce uzayan demir bariyerler.
Tonlarca biber gazı ve tazyikli su.
Tüm bunlar, Taksim’in korunması için konuşlandırılmış unsurlardı.
Muharebe başlar ve çatışma çetin geçer.
Meydana geçit verilmez ve tek bir eylemci Taksim‘e sokulmaz.
Çatışma bilançosu:
203 gözaltı, 6’sı polis, 18’i gösterici olmak üzere 24 yaralı…
Bu 1 Mayıs ucuz atlatıldı, 2016 1 Mayıs’ına Allah büyük.
CHP’nin HDP politikası
Son günlerde, CHP‘li yetkililerin, “HDP’nin barajı aşması Türkiye’nin hayrına olur” kıvamındaki sözlerini, bilmem dikkatinizi çekiyor mu?
HDP‘nin barajı aşması, etnik temelli siyaset yapmakla algılanan bir partinin parlamentoda daha güçlü temsil edilmesi anlamına gelir.
Yani HDP, sisteme daha çok entegre olur, Türkiye partisi olma yolunda daha hızlı yol alır.
Oysa bunu CHP‘li yetkililerin dile getirmesi, bugüne kadar CHP‘ye oy vermiş ancak bugünlerde HDP‘yle flört eden seçmen üzerinde etki yapabilir.
CHP‘den HDP‘ye oy kayması yaşanırsa, CHP‘li yetkililerin buna katkısı olur.