AK Parti Genel Merkezi Hasanağa’daki villayı takibe aldı

Dün AK Parti Nilüfer İlçe Başkanı Ufuk Ay aradı.

Konuyu biliyorsunuz artık.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in hayat arkadaşının kardeşine ait olan Hasanağa’daki gölet manzaralı kaçak villa…

Erdem, “Bu yapı bana ait değildir, ayrıca sahibi de imar barışından yararlandı” demiş ve ardından eklemişti:

“Yapı ruhsatını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vermiş. Buna rağmen Bakanlık’tan gelecek yanıta göre burayı yıkmaya hazırız.”

İşte Erdem’in söylediklerine itirazlarını aktarmak için aramıştı Ufuk Ay.

Madde madde paylaşalım Ay’ın söylediklerini:

-Turgay Erdem’in sözünü ettiği yapı ruhsat  belgesi, vatandaşın beyanına göre alınır. Yani aslında o belgeyi Bakanlık değil, vatandaş beyan ederek alıyor. Ancak Bakanlık der ki, yanlış beyanda bulunduysan TCK 206’ya göre seni cezalandırırım. Erdem’in iddia ettiği gibi o belgeyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vermemiştir. Türk Ceza Kanunu 206. maddeye göre yalan beyandan dolayı, villa sahibi suç işlemiş oluyor.

-Yine Turgay Erdem, “Villa sahibi imar barışından yararlanmıştır” diyor. Bu da doğru değil. Çünkü imar barışından yararlanması için bu yapının 31 Aralık 2017′den  önce yapılması gerekirdi. Oysa Google’dan görüntüleri indirdik ve kaçak villanın Aralık 2017’den çok sonra yapıldığını tespit ettik. Yani, bu villa imar barışından kesinlikle yararlanamaz.

-Erdem demiş ki, ‘Bakanlık yıkın desin yıkarız.‘ Buna hiç gerek yok. Bu yapının kaçak olduğu ve imar barışından yararlanmadığı belgelerle sabit. İlçe belediyesinin de her türlü kaçak yapıyı yıkma yetkisi olduğuna göre, Nilüfer Belediyesi kaçak villayı yıkabilir.

-AK Parti Nilüfer İlçe Başkanlığı olarak konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Başkan Erdem’in söz konusu yapıyı yıkmaya yetkisi ve sorumluluğu vardır. Yıkmazsa suç işler.

Ufuk Ay sarsıcı bir bilgi daha verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın danışmanı aramış ve bizzat konuyla ilgilendiklerini söyleyip, bilgi, belge istemiş.

Yani öyle anlaşılıyor ki, AK Parti Genel Merkezi konuyu takip etmeye başlamış.

Ufuk Ay, telefon görüşmemizin ardından Google görüntülerini de yolladı.

 

Divan başkanı kim olur?

 

CHP Genişletilmiş Örgüt Toplantısı’nda divan seçiminin yapıldığını yazmıştım.

Bir partili uyardı ve yönetmelikte divanın kimlerden oluşturulacağının  çok net olarak yazıldığını hatırlattı.

Yönetmeliğin ilgili maddesinde şöyle yazıyor:

“Danışma toplantısını, düzenleyen örgüt biriminin başkanı yönetir. Toplantıyı düzenleyen örgüt birimince katılan partililer arasından bir veya birden çok ikinci başkan ile iki yazman belirlenir ve bir başkanlık kurulu oluşturulur. Birden çok örgüt biriminin birlikte düzenlediği toplantılarda, toplantının yapıldığı yerin örgüt başkanı toplantıya başkanlık eder. İkinci başkanlar öbür örgüt birimince seçilir.”

Yani yönetmelik diyor ki, danışma kurulunu il başkanlığı düzenlemişse divan başkanı il başkanı, ilçe başkanlığı düzenlemişse divan başkanı ilçe başkanı olur.

Olay bu kadar basitmiş.

 

“Kendi isteğimle ayrıldım”

 

Dünkü yazımdan sonra arayanlardan biri de Hülya Güven‘di.

Yazdıklarım için teşekkür ediyor ancak yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için bazı şeyler söyledi.

Söylediklerinin özeti şunlar:

“Öncelikle yeni görevim hakkındaki duyuru için teşekkürler. Ben Mustafa Bozbey ile tam 12 yıl çalıştım. 12 yıl uzun bir süre, gerçekten yorulmuştum ve belediyeden kendi isteğimle ayrıldım. Bozbey de bana sahip çıkmıştır, çünkü kendisi belediyeden ayrılmamı gerçekten hiç istemedi. Ben aslında daha önce ayrılacakken Bozbey’in ikna çabasıyla kararımı ertelemiştim. Kısacası, belediyeden hiçbir baskıya ve iftiraya maruz kalmadan kendi özgür irademle ayrıldım.”