Olay Gazetesi Bursa

AK Parti aday belirleme sürecinde yaşananlar ve Salman’ın yanıtı

AK Parti’de ilçe başkan adaylarını belirleme süreci devam ediyor. Ancak Yıldırım teşkilatının önemli isimlerinden Eşref Özdemir’in temayülde yaşadıklarından sonra partisinden istifa etmesiyle başlayan tartışmalar bazı mahalle başkanlarının da partiden ayrılmasıyla alevlendi. Son tartışmaların odak noktası Yıldırım ilçe başkan adaylığına temayülde ismi olmayan Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Oktay Yılmaz’ın seçilmesiydi. Yılmaz’ın hem belediye meclis üyesi hem […]

AK Parti’de ilçe başkan adaylarını belirleme süreci devam ediyor.

Ancak Yıldırım teşkilatının önemli isimlerinden Eşref Özdemir’in temayülde yaşadıklarından sonra partisinden istifa etmesiyle başlayan tartışmalar bazı mahalle başkanlarının da partiden ayrılmasıyla alevlendi.

Son tartışmaların odak noktası Yıldırım ilçe başkan adaylığına temayülde ismi olmayan Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Oktay Yılmaz’ın seçilmesiydi.

Yılmaz’ın hem belediye meclis üyesi hem de Osmangazi’den meclis üyesi olması diğer eleştirilerin başında geliyor.

Ayrıca Eşref Özdemir gibi eski Bakan Faruk Çelik’e yakın isimlerin seçilmemesi, “yeni yönetim, partideki tüm kesimleri kucaklamıyor” eleştirisini de beraberinde getirdi.

Eşref Özdemir, 2013 ilçe kongresinde aday olmuş ancak sırf Çelik’e yakın olduğu için Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç’ın hışmına uğramış genç bir AK Partiliydi.

İstifa etmesi önemli bir hadise olarak yorumlanıyor parti kulislerinde.

Tüm bu eleştirileri AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman’a sordum.

Ayhan önce, “Aday adaylarını Ankara’ya biz götürüyoruz ancak Koordinatör Milletvekili Muhammet Balta sürecin içinde. Son kararı da Ankara veriyor” dedi.

Ardından şunu ekledi:

“Yıldırım adayımız Oktay Yılmaz, 30 yıldır bu ilçede ikamet eden ve partimizdeki tüm kesimleri kucaklayabilecek yapıda bir isim. Aday tercihlerinde demografik yapı, iş yaşamı, temsil kabiliyeti gibi birçok kriter değerlendiriliyor. Bu noktada Oktay Yılmaz da en uygun aday olarak değerlendirildi”.

Salman’ın, ‘partideki tüm kesimler kucaklanmıyor’ eleştirilerine yanıtı ise şu oldu:

“Kongre sürecinde, herkesle istişare ediyoruz. Başbakan yardımcımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımızın görüşlerini alıyoruz. Ben yaptım oldu anlayışıyla hareket etmiyoruz. Birlik ve beraberliğimizi bozacak kişileri ilçe başkan adayı yapmıyoruz. Başından bu yana, egosu şişkin, kibirli olmayan, sokaktaki vatandaşa yakın isimlerle çalışıldığını söylemiştik. Tercih edilen isimler de bu krtiterlere uygun. Hem teşkilatın tüm kesimlerini kucaklayacak hem de vatandaşla iç içe olan isimler tercih ediliyor”.

Eleştiriler ve Salman’ın görüşleri böyle.

Kongre süreçleri tüm partilerde sancılı geçer.

Hele geçiş aşamasında olan ve yeniden yapılanma sürecinden geçen AK Parti’de…

 

Cimri mest etti

 

Tefecilik yaparak  servet biriktiren altın düşkünü, paradan başka hiçbir şeye değer vermeyen, hastalık derecesinde para düşkünü, cimri mi cimri bir adam…

Babalarının servetinden kuruş faydalanamadıkları için elbiselerini bile ödünç alan, sürekli borç para arayan ve parasızlıktan sevdiklerine kavuşamayan altın kalpli iki evlat…

Evin kızına gönlünü kaptıran yoksul uşak, cimri adamı genç kızla evlendirmek için arabulucuk yapan kadın, yoksulluktan elbiseleri yırtılmış hizmetçiler, üç otuz parayla mucizeler yaratmak zorunda kaldığı için asabı bozulan aşçı, genç ve güzel bir kadın, oyunun sonlarına doğru ortaya çıkan  Napolili soylu zengin adam arasında geçen 2,5  saatlik kahkafa tufanı…

Pazar günü Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde sahnelenen Fransız  yazar Moliere’nin ünlü yapıtı Cimri’den söz ediyorum.

Cimri’yi olağanüstü performansla oynadılar Semaver Kumpanya’nın oyuncuları.

Tek tek isimlerini yazmak isterim:

Serkan Keskin, Rojhat Özsoy, Gözde Şencan, Hakan Atalay, İbrahim Barulay, Sezgin Bozacı, Ezgi Ulusoy Tamer, Murat Kılıç, Yavuz Pekman, Selen Şenay, Uğur Senkeri, Saniye Semra.

Ve yönetmen Tansu Biçer.

Dramatürjiden, kostümcüsüne varıncaya kadar perde arkasındakiler de dört dörtlük bir oyun çıkardılar.

Ancak Serkan Keskin için ayrı bir parantez açmak isterim.

2,5 saat boyunca tek bir dakika performansı düşmedi, oyunu sonuna kadar sürekledi, kah güldürdü, kah düşündürdü.

Neredeyse tüm sahnelerde oyunculuğunu konuşturdu, işinin hakkını fazlasıyla verdi.

Oyun 17. Yüzyıl Avrupa’sında geçmesine rağmen, her çağa uyarlanabilir.

Öyle ya günümüzde de varyemezler yok mu?

İnsanı insan yapan değerlerden yoksun, paranın kölesi olmuş, cebinde akrep taşıyan, zengin olmuş ama insan olamamışlar cirit atmıyor mu çevrenizde?

Cimri’nin sahnelendiği AKKM’nin Orhangazi Salonu’nu uzun zamandır böylesine dolu görmemiştim.

Kaçıranlar için bir kez daha sahnelenmeli.

Bursa’da birbirinden kaliteli tiyatro gruplarının oyunlarını izlememize vesile olan Ayhan Demiröz ve ekibine duyurulur.