Olay Gazetesi Bursa

Ahıska Türklerinin bitmeyen çilesi

1940’larda Sovyet lider Stalin’in talimatıyla, kapalı tren vagonlarına bindirilerek, Orta Asya‘ya sürgün edildiler. Bir meçhule yol alan Ahıska Türklerinin binlercesi yollarda öldü. 1980’lerin sonunda Özbekistan’dan da göç ettirildiler. Gürcistan, Türkmenistan, Azerbaycan derken, Ahıska Türkleri, 70 yıldır çile çekiyor. Sürgün, zulüm ve şiddetle geçen 70 koca yıl. 1990’larda Türkiye Cumhuriyeti, Ahıska Türklerine kucak açtı. 1992’de özel […]

1940’larda Sovyet lider Stalin’in talimatıyla, kapalı tren vagonlarına bindirilerek, Orta Asya‘ya sürgün edildiler.

Bir meçhule yol alan Ahıska Türklerinin binlercesi yollarda öldü.

1980’lerin sonunda Özbekistan’dan da göç ettirildiler.

Gürcistan, Türkmenistan, Azerbaycan derken, Ahıska Türkleri, 70 yıldır çile çekiyor.

Sürgün, zulüm ve şiddetle geçen 70 koca yıl.

1990’larda Türkiye Cumhuriyeti, Ahıska Türklerine kucak açtı.

1992’de özel yasa çıkarılarak (Ahıska Türklerinin Kabülü ve İskanına Dair Kanun) Ahıskalıların Türkiye‘ye yerleştirilmesi sağlandı.

Ancak yasanın uygulamasında sorunlar çıktı ve Ahıskalıların büyük çoğunluğu, aradan 23 yıl geçmesine rağmen vatandaşlık alamadı.

Aralarında doktor, albay, öğretmenin de olduğu binlerce Ahıskalı, mesleklerini yapamıyorlar, vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar ve zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyorlar.

Göç eden Ahıska Türklerinin önemli bölümü Bursa‘da yaşıyor.

Yaklaşık 17 bin Ahıskalının yüzde 90’ı vatandaşlık alamamış.

Geçici oturma izniyle, yaşamlarını sürdürüyorlar.

Bazıları inşaatta amelelik yapıyor, kimi o işi de bulamıyor ve işsizliğin pençesinde kıvranıyor.

Başta barınma olmak üzere, sağlık, eğitim ve istihdam gibi hayati sorunları var.

Yurt bildikleri topraklardan sürgün edilip, anavatan belledikleri Türkiye’de çile çekmeye devam eden Ahıskalılar, devleti yönetenlerden çözüm bekliyor.

 

24 Temmuz…

 

 

Malum, 24 Temmuz Basın Bayramı‘nı kutladık bu yıl da.

Tam 107 yıl önce bugün, sansür kaldırılmış.

Ancak aradan 1 asır geçmesine rağmen, gazeteciler ne bizde ne de farklı ülkelerde özgür değil, sansür de tam anlamıyla kalkmış değil.

Tabii, evrensel basın ilkeleriyle örtüşmeyen, sayıları da her geçen gün artan şantajcı gazetecileri, bu kapsamın dışında tutuyorum.

Siyasal iktidarların, basını zapturapt altına almaya çalışması bugünün sorunu değil elbette.

Ancak, özgür ve güçlü basın, kendi ayaklarının üzerinde durmasından geçiyor.

Bu da sizin elinizde.

Türkiye‘de gazete tirajları her geçen gün düşüyor.

Her eve bir gazetenin girdiği günler, epey geride kaldı.

Günde bir gazete almayanın, basından şikayet etme hakkı olabilir mi?

 

Atilla Sağım Abhaz Dernekleri Federasyonu’na aday

 

Kuzey Kafkas diasporasının önemli unsurlarından Abhaz Dernekleri Federasyonu’nda seçim günü yaklaşıyor.

Mevcut genel başkan Cengiz Koç, ekim ayında yapılacak seçimde aday olmayacak.

İlk adaysa, meslektaşımız Atilla Sağım…

Sağım, Cengiz Koç başkanlığındaki yönetimde basından sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütüyor.

Adaylıkla ilgili görüşlerini aldığım Sağım,2013 yılından itibaren seçimle geldiğimiz görevi, yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte başarıyla yürrüttüğümüze inanıyorum. Ekim ayında olağan genel kurulumuzu gerçekleştireceğiz ve yepyeni, genç, dinamik bir ekip oluşturmak için kolları sıvadık. Amacımız, yeni dönemde Abhazların sorunlarını daha fazla kamuoyuna taşımak” dedi.