Türkiye’de bir göçmen sorunu olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Nitekim özellikle Suriye’den gelen geçici koruma statüsündeki göçmenlerden, toplumun önemli bir kesimi rahatsız.
Ancak meseleye tek taraflı bakmamamız lazım.
Öyle ki Suriyelilere evlerini kiralatan da biziz, onları fabrikalarımızda çalıştıranlar da bizim işverenimiz, onlarla ticaret yapan, tarlasında çalıştıran, çocuğuna bakıcılık yaptıran da bu toplum.
Ayrıca ülkemizde sadece Suriyelileri misafir etmiyoruz.
Belki gündemden düştü ama on binlerce Afgan barınıyor ülkemizde ve kentimizde.
Ne yapıyorlar Afganlar Bursa’da?
Tarlalarda çapa yapıyorlar, meyve bahçelerinde ağaç buduyorlar, dağda, bayırda çobanlık yapıyorlar.
Dün Yunuseli’ne bağlı bir köyde İsmet ve İsmail isimli 2 Afgan gençle mini bir söyleşi yaptım.
İsmet, yaklaşık 4 yıl önce kaçak yollardan Türkiye’ye göç etmiş 19 yaşında gencecik bir Afgan.
300 kaçak göçmenle zorlu bir yolculuğun ardından İran üzerinden Van’a ulaşmış İsmet.
32 gün süren yolculuk öyle zorlu ve tehlikeliymiş ki kaçak göçmenlerin ikisi yolda hayatını kaybetmiş.
İsmet, Van’dan Bursa’ya gelerek, halen çalıştığı çiftçi ailenin yanında iş bulmuş.
Aylık 3 bin 500 lira maaş, barınma ve 3 öğün yemek karşılığı çalışıyor.
Aldığı maaşın büyük kısmını Afganistan’da yaşayan ailesine yolluyor.
Ancak maaşından memnun değil.
Çünkü artan döviz kuru nedeniyle maaşı dolar bazında hayli erimiş.
İşte bu nedenle, Almanya’ya gitmek istediğini söylüyor:
“Türkiye’den ve işimden memnunum. Ancak aldığım ücret çok düştü. Almanya’ya gitmek istiyoruz. Zaten Türkiye’ye, Almanya’ya gitmek için geldim. Şimdi daha çok istiyorum.”
İsmet’e Taliban’ı da sordum.
“Onlar insan değil” diyerek Taliban rejimine karşı tepkisini dile getirdi.
2 yıl önce Bursa’ya göç eden İsmail ise İsmet’in yakın akrabası.
Onun hikayesi de akrabasıyla aynı diyebilirim.
O da maaşının büyük bölümünü ailesine gönderiyor.
Ve İsmail de bir an önce Almanya’ya gitmek için fırsat kolluyor.
Öyle ki aldığı maaş 250 dolara düşmüş.
Masraflarını düştükten sonra ailesine göndereceği para çok az kaldığı için Türkiye’de daha fazla durmak istemiyor.
İsmet ve İsmail’in hikayesi tüm Afganlıları anlatıyor aslında.
Türkiye’yi transit ülke olarak görüyor birçoğu.
Yani Türkiye’de biraz para biriktirdikten sonra Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya gitmek için fırsat kolluyorlar.
Peki, Afganlar Türkiye için ne anlam ifade ediyor?
Diğer yazıda.
İşverenlerde Afgan paniği
Afganlar, Bursa’da tarımda ve hayvancılıkta çalışıyorlar.
Yani çiftçilik ve çobanlık yapıyorlar.
Afgan çalıştıran işverenlerle de konuştuk.
Tümü Afganların, tarım ve hayvancılık sektörü için bulunmaz nimet olduklarını anlattılar.
Hatta bir üretici, “Afganlar olmasaydı belki inciri toplayamazdık” dedi.
Çünkü parayla çalıştıracakları Türk işçisi bulamıyorlarmış.
Bulsalar bile Afganlar kadar verim alamıyorlarmış.
Mesela bir üretici, bizim köylülerin günde 10, 15 ağaç budayabildiğini oysa bir Afgan’ın en az 50 ağacı budadığını anlattı.
İşverenler, Afganların Avrupa’ya göç etmesinden endişe duyduklarını söylüyorlar ve çalıştıracak Afgan bulamazlarsa tarım ve hayvancılığın çok ciddi şekilde zarar göreceğini öne sürüyorlar.
Yazının başında, göçmen sorununda madalyonun iki yüzü olduğunu belirttim.
Afgan göçmenlerin Bursa tarımı ve hayvancılığı için ne kadar önemli olduğunu, yani madalyonun öbür yüzünde bambaşka bir gerçekle yüzleşmemiz gerektiğini gördüm.
Meseleye bir de bu pencereden bakalım.
Fırsatçılıkta son nokta
2.el otomobil fiyatları resmen arşa çıktı.
Üstelik her geçen ay, hatta her geçen gün fiyatlar artıyor.
Bursa Oto Galericileri Odası Başkanı Hakan Yanık, Vavacars’ta aynı aracın farklı tarihlerdeki iki ilanını gönderdi.
2020 model 5,20 i BMW’nin 22 Kasım’daki ilan fiyatı 1 milyon 153 bin 200 lira, aynı aracın 29 Kasım’daki fiyatı ise 1 milyon 288 bin 100 lira.
Yani sadece bir haftada 135 bin lira zamlanmış bu araç.
Evet döviz arttı ancak bir aracın fiyatını 135 bin lira zamlandıracak kadar değil!
Aradığınız Lale Karabıyık’a ulaşılamıyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, önseçimle milletvekili seçilmiş, geçmiş yıllarda taban siyasetiyle anılan bir siyasetçi.
Ancak son aylarda, ulaşılamayan siyasetçi olarak anılıyor.
Geçmiş yıllarda CHP’nin son derece birikimli, temsil yeteneği güçlü, hitabeti fevkalade iyi bir il başkanı vardı.
Tek kusuru CHP’lilerin telefonlarına bakmamasıydı.
Ulaşılamaz olduğu için uzun yıllar il başkanlığı yapmasına rağmen, tabanını kısa zamanda kaybetti.
Lale Karabayık’ı da aynı akıbet bekliyor anlaşılan.