Gelişmiş ülkelerden bile daha güçlü bir sağlık sistemine sahip olduğumuz pandemi sürecinde bir kez daha görüldü.
Ancak aynı şeyi acil servisler için söyleyemeyiz.
Bir kere büyük bir yoğunluk var acil servislerde.
Hekim sayısı yetersiz.
Çoğu kez derdinizi anlatacak muhatap bulamıyorsunuz.
Hizmet kalitesi düşük.
Sağlık sisteminin son derece sağlıklı olduğu bir ülkede, acil servislerdeki bu olumsuz tablo bir çelişki değil midir?
Hayır değil.
Çünkü acil servisi acil servis olmaktan çıkaran yine biziz.
Salgının pik döneminde acile gidenlerin sayısı kaçtı dersiniz?
100, 120!
Ne yani pandeminin acil vakaları bıçak misali kesmek gibi bir mahareti mi var?
İşin esası şu:
Salgının ilk günlerinde acil servise giden 100, 120 hastanın durumu gerçekten acillikti.
Diğerleri ise acil servisi gereksiz şekilde meşgul eden, acil servisi acil olmaktan çıkartan, sağlık sisteminin çanına ot tıkayan sorumsuzlardan oluşuyor.
Peki durumu acil olmadığı halde acile neden gider bir insan?
Gider, çünkü acil servislerde tek kuruş ödemiyorsunuz.
Pandemi etkisini biraz daha kaybetti ya, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki acil hasta sayısı yine artmış.
Bugünlerde 300’ler civarındaymış.
Salgın tamamen bittiği zaman eski sayılara gelmesi öngörülüyor.
Sözü şuraya getireceğim.
Sağlık Bakanlığı, acil servislere bir düzenleme getirmeli.
Çünkü acil olmayan hastalar, acil durumdaki hastaların hizmet almasını önlüyor.
Rakamlar ortada.
Tıp Fakültesi Dekanı’ndan öğrencilere ilginç teklif
“Üniversite sınavında ilk 500’e giren öğrenciler, tıp fakültemizi tercih ederlerse bin 500 lira burs vereceğiz!”
Tabii Kaya sadece burs için değil başka avantajları nedeniyle Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor:
-Türkiye’de çok az fakültede olan yarım asırlık bir mazimiz var.
-250’si hoca, 750’si yardımcı kadro olmak üzere bin kişilik çok güçlü ve deneyimli bir kadromuz var. 2 öğrenciye bir eğiticinin düştüğü fakülteyiz.
-Bin yataklı modern bir hastanemiz var.
-Hem araştırma hem de eğitim yapılan modern laboratuvarlarımız var.
-Türkiye’de bir elin parmakları kadar sayıda fakültenin sahip olduğu 25 milyon liralık yatırımla hayata geçen simülasyon merkezimiz var.
-Gerek özel, gerekse de kamu sektöründe başarılı ve aranan hekimleri yetiştiren bir fakülteyiz.
-Kampüsünde hiçbir olayın yaşanmadığı, güvenli şehirde güvenli bir üniversiteyiz.
Tıp Fakültesi’nde kaç Covid-19’lu hasta var?
O günden bugüne tablo değişti mi?
Evet, tablo biraz daha olumlu.
Nitekim Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Covid 19 vaka sayısının 20’nin altında olduğunu, bazı günler 10’un altına düştüğünü, yoğun bakım hasta sayısının ise çok daha az olduğu bilgisini verdi.
Yani Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da vaka ve yoğun bakım hasta sayısı azalıyor.
Açık Hava’nın üstü kapatılsın önerisi
Genç çifte ömür boyu mutluluklar dilerim.
Çiftin nikahında Bursa’nın eski işletmecilerinden Şenol Dolar ile sohbet ediyoruz.
Kültürpark’ın durumunu sordum Dolar’a.
Eski günlerini mumla arıyormuş Kültürpark.
Dolar, yetkililerin parkı canlandırması için bir şeyler yapması gerektiğini söyledi.
Hatta bir önerisini de dile getirdi:
Açık Hava Tiyatrosu’nun, yılın 12 ayının hizmet vermesi için üstünün kapatılması.
Aslında bu yeni bir öneri değil.
Dolar, geçmiş yıllarda da önerisini bir dilekçeyle Büyükşehir Belediyesi yönetimine sunmuş.
Ancak sonuç çıkmamış.
İlk bakışta öneri mantıklı gibi görünüyor.
Nitekim yeni bir Açık Hava Tiyatrosu yapmaktansa, mevcut yapının üstü kapatılabilir.
Hem Büyükşehir Belediyesi tasarruf yapar hem de yılın 12 ayı hizmet vermesi sağlanacak tiyatro, Kültürpark’ı canlandırabilir.