Yıllar önce gittiğim İtalya’nın Venedik kentinde, yabancı plakalı araçlardan ayak bastı parası alındığına tanık olmuştum.
Sonra Roma’nın soğuk bir kış gününde bile dünyanın çeşitli kentlerinden gelen turistlerle nasıl cıvıl cıvıl olduğunu, Vatikan’ın ihtişamını, Aşk Çeşmesi’nin (Trevi Çeşmesi) çevresindeki turistlerin fotoğraf çekmek için sabırsızlandıklarını görmüştüm.
Dört başı mamur bir moda kenti olan Milano’nun kent merkezinde yükselen görkemli katedralleri hayranlıkla izlediğimi de dün gibi hatırlıyorum.
Tüm bunlar ekonomisi pek de parlak olmayan İtalya’nın turizmle nasıl ayakta durduğunu görmeye yetiyordu bize.
Dün her yazısında feyiz aldığım duayen gazeteci meslek büyüğümüz Hıncal Uluç’un, enfes turizm yazısını okurken bunlar aklıma geldi.
Uluç da yıllar önce gittiği Roma’da Aşk Çeşmesi’nin olduğu meydanda 10 bin kişinin olduğunu yazmış ve sözü 1-3 Kasım arasında toplanacak Ankara Turizm Şurası’na bağlamış.
Şura’nın iki ana teması olacakmış:
-Nasıl getireceğiz?
-Nasıl harcatacağız?
Şimdi ben de bu iki soruyu Bursa için soruyorum.
Öyle ya, son yıllarda güya atak yaptığımız turizmdeki rakamlar hiç de parlak değil.
Ne turist getirebiliyoruz, ne de getirdiğimiz turiste para harcatabiliyoruz.
Oysa Bursa, turistin en çok para harcayacağı sağlık turizmi için biçilmiş kaftan.
Yüzlerce yıllık kaplıca kültürümüz var bir kere.
Ancak son yıllarda yükselen yapılar dışında bugüne kadar ne tesis yapabilmiş ne de termal turizmi geliştirecek vizyonu ortaya koymuşuz.
Ayrıca Uludağ orada duruyor ancak kışın birkaç yüz Rus turist ağırlamaktan öteye geçemiyor.
Sadece İznik, bir bölgenin turizm kenti olabilmesi için yeter de artar bile.
Hristiyanlar için manevi önemi çok büyük olan İznik’te de bugüne kadar Ayasofya’yı merak eden yerli turist dışında misafir ağırlanmıyor.
Mudanya ve Gemlik, sahil turizmi için dört dörtlük ilçeler, yeter ki vizyon ortaya konulsun.
İşin kötüsü, Bursa’yı turizmde hak ettiği yere getirecek ciddi bir çalışma da yok.
’50 milyon turist, 50 milyar gelir’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 hedefini ortaya koyuyor.
2023’e sayılı yıllar kala Bursa mutlaka bu hedefe göre pozisyon almalı.
Geç kalmadan!
Bazı siyasetçiler vardır ki…
Bazı siyasetçiler vardır yaşadıkları döneme damga vururlar ve sadece mensubu oldukları partinin değil, rakip partinin destekçileri tarafından da saygıyla anılırlar.
Ecevit onlardan biriydi.
Demirel de öyle, Erbakan da.
Cenazeleri 10 binlerin katılımıyla kaldırıldı, 100 binlerin dualarıyla ebediyete uğurlandı.
Son 50 yıla damga vurmuşlardı.
Hataları yok muydu?
Vardı elbette, ancak yurtseverliklerinden, milli duruşlarından hiç kimsenin kafasında zerre süphe bırakmadan aramızdan ayrıldılar.
Deniz Baykal da bu 3 siyasetçinin yanına yazabileceğimiz az sayıdaki isimden biri.
Müthiş bir enteleküel birikime sahip olan Baykal, genel başkanlıktan ayrıldıktan sonrasöyleyecekleri hala dikkatle izlenen biri.
Baykal ölümle pençeleşiyor.
Temennimiz bir an önce sağlığına kavuşması.
Şartlar ne olursa olsun Baykal’ı sonuna kadar destekleyen Bursa’daki bir kaç CHP’liden biri olan Ali Nihat Irkörücü’yle konuştum.
Son Bursa gezisinde Baykal’ı biraz yorgun gördüğünü anlattı Irkörücü.
Ancak kendisine çok iyi baktığını, yediğine, içtiğine dikkat ettiğini de ekledi.
Doğru, hiç kimse Baykal’a bu hastalığı yakıştırmıyor.
Zihnimizdeki Baykal imajı, yüzen, yürüyen, sigara ve alkol kulllanmayan, yediğine içtiğine dikkat eden, siyaseti hayatını esir alacak raddeye varmadan yapan biri.
Yaşı seksene dayansa da yoğun bakımda yatan bir Baykal’ı kim tahayyül ederdi?
Umuyor ve diliyoruz ki Baykal’ın hastalığını değil, söylediklerini yazmak nasip olur.
O seçime itiraz kabul edildi
CHP’de delege seçimi bitti ancak bazı mahallelerde tartışma var.
Bunlardan biri de Ataevler Mahallesi.
Bu mahallede 2 liste oylandı.
Ancak kazanan listeye rakip listeden itiraz geldi, kadın ve genç kotasına uyulmaması nedeniyle.
Mehmet Turan Tansal başkanlığındaki Nilüfer İlçe Yönetimi, delege seçiminde kota uygulaması olmadığını gerekçe göstererek itirazı reddetti.
Bu kez aynı itiraz İl Yönetimi’ne yapılınca, talep kabul edildi.
Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal, “Ne tüzükte, ne de bize gelen genelgelerde delege seçiminde kadın ve genç kotası uygulaması var. Bu nedenle itirazı reddettik” derken, İl Sekreteri Muharrem Or, “Tüzüğün ilgili maddeleri çok açık. ‘İl ve ilçe kongre delegelerinde kadın ve genç kotası uygulanır’ deniliyor. Biz de bu maddenin gereğini yaparak itirazı kabul ettik” diyor.
Or’a diğer mahallelerde kadın ve genç kotasını uygulayıp, uygulamadıklarını da sordum.
Or, “Biz itiraz gelmesi durumunda değerlendirme yapıyoruz. Ataevler Mahallesi’ndeki itirazı değerlendirdik” dedi.
Sonuç: Ataevler Mahallesi’ndeki itiraz kabul edildi ve aralarında Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kayaoğlu’nun da bulunduğu 3 ismin delegeliği düşürülürek, yerlerine karşı listeden 2 kadın ve 1 genç yazıldı. Söz konusu karar, İl Yönetimi’nde önümüzdeki hafta kesinleşecek.
2 gün izin
Hafta sonu Basın Yayın Emformasyon Genel Müdürlüğü’nün göç konulu seminerine katılmak için şehir dışında olacağım.
Bu nedenle 2 gün yokum.
Haftaya görüşmek üzere, hoşçakalın.