Hayatın her alanında yaşamı kolaylaştıracak robotlar nano seviyesine inecek ve kanınızın içinde yüzecek.
Bu sayede eğer işçiyseniz fabrika sahibine düzenli olarak sağlığınızla ilgili rapor verecek.
Geleceği parlak bir siyasetçiyseniz, genel başkanınıza sağlık durumunuzu özetleyen bilgilendirmeler yapacak.
Futbolcuysanız teknik direktörünüz, öğretmenseniz milli eğitim müdürünüz sağlığınızla ilgili gelişmelerden mütemadiyen haberi olacak.
Çok uzak değil, yakın gelecekte yapay zekanın dünyaya egemen olacağını biliyoruz.
Ancak daha şimdiden teknolojinin başdöndürücü gelişiminin bir yandan hayatı kolaylaştırmak, ölümcül hastalıkları yenmek ve ortalama insan ömrünü uzatmak gibi faydaları olacağı gibi, istihdama darbe vurmak, son teknolojiyle imal edilmiş silahlarla savaşların yaratacağı tahribatı büyütmek, küresel ısınmayı hızlandırmak ve çevreyi tehdit etmek gibi olumsuz yanları olacağı da hararetle tartışılıyor.
Yaşayıp göreceğiz…
Ancak tartışılmayan bir gerçek var ki, dünya yapay zekanın egemen olacağı bir yöne doğru hızla evriliyor ve digital devrimi ıskalama lüksümüz yok.
Bunu aslında sadece bugünün fütüristleri değil 200 yıl önce evrim teorisini ortaya atan Darwin de öngörmüş:
Ne en güçlü olan hayatta kalır, ne de en zeki olan. Değişime en çok adapte olandır hayatta kalan.
Açılışın bir bölümünü izledim.
Önce kürsüye Kalder Bursa Şube Başkanı Erdal Elbay çıktı.
Gelecekle ilgili bizleri nelerin beklediğine dair öngörülerini paylaştı Elbay.
Dünya Ekonomic Forum analistlerine göre, 2020 yılında 5 milyon işçinin yerini robotlar alacak.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından hazırlanan rapora göre, doğal yaşamın yüzde 60’ı, 1970-2014 arasında küresel ısınma, hava ve deniz kirliliği nedenlerden dolayı kaybedildi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin raporunda küresel ortalama sıcaklık 1 derece arttı.
Yani sıcaklık artışı devam ederse dünyayı kıtlık, açlık, gıda krizi ve yeni göç dalgaları tehditi bekliyor.
İşte bu veriler ışığında dünya geleceğini tasarlıyor.
Bir yandan teknolojinin hızla ilerlemesi ve yapay zekanın kaçınılmaz gelişimi, diğer yanda daha yaşanılabilir bir dünyanın tasarlanması…
Sempozyumun ilk konuşmacıları yapımcı, senarist Birol Güven ile Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eray Yüksek oldu.
Yüksek, yapay zekayla ilgili çok şey anlattı, deneyimlerini paylaştı.
Ancak sanırım benim gibi diğer konukların da en çok ilgisini çeken ortalama ömürle ilgili söyledikleriydi.
Yüksek’e göre, 40’lı yaşlarda olan bir insan, kendisini kimyasallardan koruyabilir ve sağlıklı yaşamın gereklerini yerine getirirse 100 yaşına kadar yaşayabilir.
Kulağa hoş geliyor değil mi?
Mandıra Filozofu en çok Bursa’da izlenmiş
Filmin senaristi Birol Güven.
17. Kalite ve Başarı Sempozyumu’nun konuğu olan Güven, filmle ilgili ilginç bir bilgiyi paylaştı.
Mandıra Filozofu en çok İstanbul, Ankara, İzmir veya Muğla’da değil, Bursa’da izlenmiş.
Bu bilgiden, en çok Bursalılar’ın doğal yaşamı özlediği sonucunu çıkarabilir miyiz?
Sempozyum detayları
Çok sayıda firma, girişimci ve sivil toplum örgütü stant açarak sempozyumda yerini almıştı.
Mesela, Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şubesi onlardan biriydi.
Yaratıcı fikirlerle hayat bulmuş birbirinden ilginç onlarca ürün, katılımcıların beğenisine sunulmuştu.
Katılımcılar genellikle iş insanlarıydı.
Bir de salondaki kadınların sayısı dikkat çekiciydi.
Öyle ki kadınlar çoğunluğu oluşturuyordu.
Bir ara İl Milli Eğitim Müdürü Sebahattin Dülger’i gördüm.
Belediye başkanları temsilcilerini gönderirken, Nilüfer Belediyesi‘nin çiçeği burnunda başkanı Turgay Erdem sempozyuma kendisi katılmıştı.
Onlar konuşamıyor sen susma
Basında çıkan haberler, gün yüzüne çıkanlar…
Ancak kim bilir kaç hayvan katlediliyor ve kötü muameleye maruz kalıyor.
Hayvan hakları savunucuları bugün meydanlarda.
Bursa Hayvanlarla Yaşam Derneği, Orhaneli ve Batıkent’teki hayvan katliamlarını protesto etmek ve yetkililerin dikkatini çekmek için yürüyüş düzenliyor.
Yer, Heykel.